Derin Almanya

Tamer Korkmaz

Ergenekon'un firari sanığı Bedrettin Dalan, Belarus'ta değil, Almanya'da ortaya çıktı. Almanya, Dalan'ı, "Müebbetle yargılanacak" gerekçesiyle Türkiye'ye iade etmiyor!

Vaziyeti, pekala "Alman Zırhı" diye tercüme edebiliriz.

Almanya'nın Bedrettin Dalan'ı himaye etmesi sürpriz değil. Neden mi? Türkiye'deki Ergenekon'un bir ayağı da Derin Almanya'dır.

* * *

Almanya'da 2000-2006 yılları arasında sekiz Türk dönercinin öldürülmesi olayının "derin bir arka planı" olduğu kısa süre önce deşifre edildi.

Türklere yönelik bu derin cinayetlerde Neo-Nazi terör örgütü kullanılmış...

Kullanan Almanya gizli servisi...

Tetikçiler de Alman istihbaratının adamları...

Zanlıların evinde, sadece Alman istihbarat servisi çalışanlarında bulunabilecek pasaportlar çıktı; hücre liderinin Almanya gizli servisi için muhbirlik yaptığı anlaşıldı.

* * *

Neo-Nazi örgütün 'Derin Almanya' için çalışıyor olmasını, 1970'li yıllardaki ünlü sol örgütlerle birlikte düşünmek gerekiyor.

Almanya'da Baader Meinhof, İtalya'da da Kızıl Tugaylar "kontr" örgütlerdi! İki sol örgüt de Gladio mekanizmasının tasarımıydı.

NATO-ABD'nin "Komünizmle Mücadele" konsepti çerçevesinde kurgulanmış örgütlerdi...

Örgütlerin varlığı, "Komünizm tehlikesi kapıda!" alarmıyla özdeşti.

Onları üreten de, finalde ortadan kaldıran da aynı GİZLİ EL'di.

Bu örgütlerin eylemleri başından beri biliniyordu.

Dönemin İtalya Başbakanı Aldo Moro "Uzlaşma" siyaseti nedeniyle GLADIO'nun hedefindeydi...

Kızıl Tugaylar eylemiyle 1978'de ortadan kaldırıldı.

Baader Meinhoff da, BND (Almanya Gizli Servisi) CIA ve MOSSAD tarafından örgütlenmişti.

"Tesadüf" bu ya; İtalyan Kızıl Tugaylar'a mensup militanlar, Ortadoğu'daki kamplarda Alman örgütü Baader Meinhof kadrosuyla beraber eğitiliyorlardı...

Kamplarda MOSSAD'a bağlı subaylar eğitim veriyordu.

* * *

Almanya Başbakanı Merkel, ülkesindeki aşırı sağcı akımın güçlenmesinden söz ederken; İçişleri Bakanı Friedrich de "Aşırı sağcı terörizmin yeni bir şekli ile karşı karşıyayız" derken aslında bu kontr örgütün derin arka planını gizlemeye çalışıyorlar.

Neo-Naziler'in, Almanya "Anayasa'yı Koruma Teşkilatı"nın derin hesapları doğrultusundaki örtülü operasyonlarda kullanıldığı ortaya çıkmıştır.

Anayasa'yı Koruma Teşkilatı'nın olaylardaki rolü ciddi biçimde sorgulanıyor.

Dönerci cinayetlerinin faillerinin evinden çıkan 88 isimlik infaz listesinde yer alanlardan 68'i Türk ve İslam kuruluşlarının temsilcileriydi.

* * *

Merkel'in "Çok kültürlülük politikası tamamen çöktü" şeklindeki açıklamasını...

Almanya'daki "Entegrasyon politikalarının farklılaşmış olduğu" hususunu bu bağlamda değerlendirelim...

Son üç yılda, 190 bin Türk'ün, Almanya'dan Türkiye'ye döndüğünü de bu resme ekleyelim.

* * *

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki hafta önce Münih'te ne demişti, bir de o açıklamayı hatırlayalım:

"Öldürülenler sırf Müslüman ve Türk oldukları için öldürülmüşlerdir. Bu cinayetler, Almanya'da on yıl boyunca çözülememişse; o zaman bu sistemin, zihniyetin sorgulanması lazım. Biz de Türkiye'de faili meçhulleri sorguluyoruz."

Yani? Almanya'daki faili meçhullerin de faili bellidir!

Derin Almanya...

Türkiye'ye karşı yürüttüğü "örtülü savaş"ta, fena halde yakalanmış durumdadır...

ANKARA'nın dönerci cinayetlerindeki derin arka planın peşini bırakmayacağı anlaşılıyor.

* * *

Başbakan Erdoğan'ın bir süre önce "Alman Vakıflarına" dikkat çektiğini...

Ayrıca...

Merkel'e "PKK yandaşlarının Almanya'da 6 milyar Euro topladığını" hatırlattığını gözlerinizin önüne getiriniz.

* * *

Bitmedi: Cumhuriyet gazetesinin 2 Aralık tarihli manşetinde "Almanya'daki Neo-Nazi cinayetine MİT'e çalıştığı söylenen bir Türk'ün de karıştığı" iddia ediliyordu! Haberin kaynağı Alman Stern dergisiydi. Stern'in haberi ise "Amerikan istihbarat kaynaklarına" dayanıyordu!

Tamamen dezenformasyon bir haberi Cumhuriyet afiyetle büyütüyor...

Böylelikle, dönerci cinayetlerinin derin arka planı örtülmeye çalışılıyordu.

Uydurma bir haber üzerinden, Almanya'yı himaye etmeye çalışan bir Cumhuriyet gazetesi var, karşımızda!

Sahi, neden acaba?

* * *

FİNAL: Şu "tesadüf"e bir bakar mısınız?

Bugün, 18 Aralık!

Yani?

Necip Hablemitoğlu'nun...

2002'de fevkalade derin bir cinayete, bir "faili meçhul"e kurban gidişinin dokuzuncu yıldönümü!

YENİ ŞAFAK