Darbecilerin mahkumiyeti için sadece bu delil yeter!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Dedikoduyu tekrarlayıp, “MOBESE kameraları Reyhanlı’da bir gün önce niye arızalandı?” diye soruyor CHP’liler..

Ve CHP’nin peşine takılan, aklını tatile gönderen solcular..

Aslında ortalıkta arızalanan kamera falan yok.

Arızalandı söylentisi, sanıkların kendilerini güvende hissetmeleri için.

Kameralar arızalı olsa idi, kimi nasıl yakalayacaktınız, 24 saatte?

Ama bu eleştiri, bize 7 yıl önceki Danıştay cinayetini hatırlattı..

Bugünlerde Reyhanlı MOBESE kameralarının peşine düşenler, o günlerde Danıştay’daki kamera kayıtlarını hiç sorgulamıyorlardı.

Almışlardı sazı ellerine: “Vakit hedef gösterdi.. Hükümet öldürttü.. Türban cinayeti!”

İtiraz edecek olsanız, “Beyler bir dakika.. Durun birazcık. Bir bakalım, şu olayın arkasına da, sonra suçlama yapın” deseniz de, size kulak veren kimse yoktu..

Günlerce sorduk: “Kamera kayıtlarında neler var. Katil, tek başına mı Danıştay’a geliyor? Kimlerle birlikte hareket ediyor?” diye..

Kem ettiler. Küm ettiler.

Sonunda ortaya çıktı.. Meğerse cinayetten bir gün önce, kameralar arızalandığı için, sökülüp götürülmüş! Dolayısı ile cinayetten hemen öncesinde kimlerin, kimlerle Danıştay binasına girdiğine ilişkin görüntüler yok!

İnsanlık hali olmaz mı?

Olur..

Biz de “Vah vah vah. Çok önemli bir delilden yoksun kaldık” diye saf saf hayıflanırken, bir de baktık ki, kamera kayıtlarının tutulmasından sorumlu olanlar, “derin yapı”nın içindeki emekli subaylarmış!

Vay canına sayın seyirciler.

Adamlar öyle organize ki, işi şansa bırakmıyorlar.

“Danıştay’ın güvenliği bize ait abicim. siz hiç merak etmeyin” diyor, özel harekattan emekli albay..

Ve kuruyor sistemi.. Pardon(!) tezgahı..

Albayımıza güvenmeyeceksiniz de, kime güveneceksiniz?

O da Danıştay’ın girişine, sistemi kuruyor..

Danıştay’da görev yapanların güvenliği için değil..

Danıştay’da cinayet işleyen “derin yapı”nın güvenliği için..

Ve bu tezgah ortaya çıkmasına rağmen, o günlerde cinayeti dindarların üzerine yıkmak isteyen Tansel Çölaşan isimli, Danıştay Başkanvekilliği görevindeki hanım, bugünlerde hâlâ ortalıkta dolaşıp, ahkâm kesiyor.

Bir gram utanma emaresi göstermeden..

Peki, 7 yıl önce bugün Danıştay’da işlenen cinayetin hedefi neydi?

Birincisi, Vakit..

İkincisi, Hükümet..

28 Şubat’ta direnen Vakit’in bileti kesilecek, vakit üzerinden de hükümetin sonu getirilecekti..

Hayır, tahmin falan değil, bu tesbitim.

Kenan Kıran’ın bugünkü haberinde okuyacaksınız..

Bence Ergenekon sanıklarının “Biz ne yaptık ki? Nerden çıkarıyorsunuz derin devleti.. Kahraman komutanlarımıza, terörist damgası vurmak, en büyük iftiradır” türünden savunmalarının hepsine, öyle yüzbinlerce sayfalık delil klasörleri ile cevap vermeye değmez..

Sadece son sayfamızda yayınlanan Genelkurmay Başkanlığı bilgisayarlarında çıkan ve Vakit aleyhine yapılan çalışmaların içeriğini gösterin.

Açıklama isteyin.

Nasıl açıklayacaklar?

Açıklaması mı var, “Gazete dağıtım sistemi ve dağıtım şirketi takibe alınarak, dağıtım araçlarına yönelik eylem yapılması”nın..

İzahı olabilir mi, “Adam kaçırma, tehdit, darp gibi yollara başvurulması uygulanabilir ve etkin hareket tarzları olarak değerlendirilmektedir” ifadesinin..

Sadece bu delille, 100 generale ömür boyu hapis cezası verseniz, emin olun yine tam karşılığını bulmuş olmazlar..

Ne demek, “Vakit’e karşı legal çalışmalar.. Vakit’e karşı illegal çalışmalar!”

Bu, Genelkurmay’daki bir çalışma mı?

Yoksa, terörist bir yapının gizli hücresi mi?

“Genelkurmay’ı terörist yapı gibi göstermek istiyorsunuz” diyenler, önce son sayfamızda yayınladığımız belgelerdeki “çalışma planları”nı izah etmeliler..

Tabii ki TSK’nın tüzel kişiliği ile bir sorunumuz yoktur, olamaz da..

Ama hiç kimse, TSK’da bulundukları makamları istismar ederek, illegal çalışmalarını devlete yüklemesin..

7 yıl önce Vakit üzerinden hükümet vurulmaya çalışılmıştı..

Dün de Reyhanlı üzerinden..

Bugün sanık sandalyesine oturacak olan İstanbul Barosu yöneticileri, hazır Silivri’ye gitmmiş iken, Vakit üzerindeki illegal faaliyetler belgesini de dosyadan alıp okusunlar..

Sonra, saflarını belirlesinler!

YENİ AKİT