Bu ölüm mangaları Türkiyede ne yaptı?

Türkiye'de Ergenekon davasının ikinci aşaması başlarken, bu arada Üçüncü İddianame tamamlanırken bir başka ülkedeki Ergenekon'dan çok daha derin bir yapılanmaya ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Üstelik oradaki yapılanma, dünyanın her tarafına yayılmış durumda. Bir nevi Global Ergenekon hali söz konusu. En üst düzeyde devlet koruması altındaki yapılanma, suikastler işlemiş, füze saldırıları yapmış, masum insanları katletmiş, insanlar kaçırmış, gizli işkence merkezleri kurmuş… Şimdilik Türkiye dahil, ortaklıklar kurduğu ülkelerdeki faaliyetleriyle ilgili, buralardaki şubeleriyle ilgili bilgiler ortaya çıkmış değil. Suikast listelerinde başbakanların bile bulunduğu bu yapılanmayla ilgili her küçük bilgi, son on yılın bütün kirli dosyalarını açığa çıkaracak çok önemli ipucu haline gelebilir. Suikastler üzerinden savaşların, işgallerin planlandığı ve uygulandığı bir dönemde, nasıl bir yapılanmayla karşı karşıya olduğumuzu tahmin etmek hiç de zor değil.

İstihbarat örgütü bünyesinde suikast timleri kurduran, bu timleri dünyaya dağıtan, bir çok ülkede örtülü operasyonlar gerçekleştiren, suikast listesine eklenen isimleri ortadan kaldırtan, sadece düşman ya da savaş halindeki ülkelerle sınırlı kalmayıp “dost ülkeler”de de aynı faaliyetleri yürüten, önce terörle mücadele için oluşturulan “ölüm mangaları”nı sonraları siyasi liderlerin peşine takan, bazılarını ortadan kaldırtan, bir yeryüzü şebekesi oluşturan, kendi ülkesinde adeta cunta gibi hareket eden, bu suçları kendi ülkesinden bile gizleyen bir adamdan, bir ekipten, bir zihniyetten söz ediyoruz.

Liste ellerine tutuştuluran ölüm mangaları o ülkeye gidiyor, söz konusu kişi ve ya kişileri ortadan kaldırıyor sonra hiçbir şey olmamış gibi geri dönüyordu. Geri dönerken Türkiye gibi ülkelerde tatille bile ödüllendiriliyorlardı. Tabi tatil dışında bir şeyler yapmıyorlarsa!

Barack Obama'nın CIA Başkanı Leon Panetta ABD derin devleti içinde oluşturulan bu yapıyı deşifre etti. Şimdi Adalet Bakanı Eric Holder'ın CIA içindeki bu yapılandırmanın en üst sorumlusu olarak bilinen eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney hakkında dava açabileceği konuşuluyor. Cheney'nin, ABD yönetiminden gizlediği bu yapılanma için temsilciler meclisi önünde ifade verebileceği konuşuluyor.

Yıllardır, küresel terörle mücadele adı altında korkunç şeyleri tezgahlandığını ve uygulandığını yazıp duruyoruz burada. Bizim bazı aklı evvellerimiz, bir yandan Türkiye'de Ergenekon yapılanmasına atıp tutarken diğer yanda ABD'deki bu yapılanmaya ilişkin sorgulamalarla dalga geçiyorlar. Orada öyle bir şey olmaz onlara göre. Her şeyin kendilerine ezberletildiği gibi olduğuna inanmanın kolaycılığına kaçtıkları için, kendileri için böyle olmanın yararına iman ettikleri için Asya'dan Afrika'ya uzanan bu devlet terörünü öve öve bitiremediler. Ama bakın şimdi neler çıkıyor ortaya. ABD bizzat bunu sorguluyor. Yine de bizim medyada kimsenin umurunda değil.

Suikast Bürosu hiç boş durmadı. Sadece törer örgütlerine değil, bölgesinde ve ülkesinde çok sevilen isimlere suikastler düzenledi. Bu konuda son iddia; Pakistan eski Başbakanı Benazir Butto'nun işte bu ölüm mangaları tarafından ortadan kaldırıldığı yönünde. Biz bunu daha önce tartıştık. Butto'nun dışında Refik Hariri suikastini de buna ekledik. Bize göre bu dosya açılırsa, tüyler ürpertici gerçekler çıkacak ortaya. Türkiye'deki bazı karanlık dosyaların aydınlığa kavuşması da kolaylaşacak.

Butto dışında başka hangi siyasi liderlere, isimlere suikast düzenlendi ya da listede başka kimler vardı? Bunu neden soruyoruz? Suikast bürosu terör liderlerini yok etme amacıyla kuruldu. CIA içindeki yapılanma, yani ölüm mangaları modeli tamamen İsrail'den kopyalandı. İsrail'in, terörist iddiasıyla Filistin liderlerine yönelik suikastlerini hatırlayalım. Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Rantisi gibi liderler bu çerçevede şehid edildi. Aynı yöntemi ve modeli kullanan CIA ölüm mangalarını yönetenlerin “terörist” kavramını ne kadar geniş yorumladığını biliyoruz. Onların zihnindeki dünya perspektifine uymayan herkes teröristti. Liste bu yüzden oldukça geniş tutuluyordu.

Bugün Pakistan'da insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılar da bu çerçevede değerlendiriliyor. Yeni CIA Başkanı ve Barack Obama'nın söz konusu birimin faaliyetlerini durduğu haberleri hiç de inanılır değil. Pakistan'daki gelişmelere bakarak bunu izleyebiliriz. Sadece füze saldırıları değil, bazı bombalı terör saldırılarını özellikle dikkate almak gerekiyor.

Mesela; geçtiğimiz hafta Endonezya'nın Başkenti Cakarta'da Ritz-Carlton ve Marriott Otel'e yönelik iki terör saldırısı gerçekleşti. Daha önce de aynı otele bir saldırı daha gerçekleşmişti. Eylül 2008'de Pakistan'ın Başkenti İslamabad'daki Marriott Hotel'e bir başka terör saldırısı yapıldı. Ardından Peşaver'deki tek beş yıldızlı otel olan Pearl International Hotel'e saldırıldı. İki otel de aynı kişiye aitti. Otellerin, CIA'nın suikast timleri tarafından kullanıldığına dair çok güçlü işaretler var. Nitekim, bu yerlerin komuta merkezi, operasyon üssü, gizli karargah gibi isimlerle anıldığını, buna yönelik iddiaların giderek arttığını biliyoruz. Ölüm mangaları dünyayı dolaşıp insan avı yaparken birileri de onları hedef alıyor sanki.

Dikkat edelim; terör saldırıları ve suikastlerle ölüm mangalarının bulunduğu iddia edilen yerler arasında çok yakın ilişki var. Nereye giderlerse orası karışıyor. Acaba Türkiye'de neler yaptılar? Bütün soru bu. Ergenekon'u tartışırken bu tür yapıların dışarıda kimlerle bağlantılı olduğuna dair tek cümle söylenmemesi, yazılmaması dikkat çekici değil mi? Başbakana suikast senaryolarına biraz bu yönden de bakalım. Merkezi ABD olan suikast bürosunun Türkiye şubesi neler yapmış, merak etmemek mümkün mü?

YENİ ŞAFAK