‘Biz Müslümanlar olarak varlığımızı sadece Allah'a borçluyuz; filan liderlere değil!'

"Kezâ, bir makama gelenler, hele de siyasetçiler, kendilerini, o ülkenin resmî sıfatlarının ötesinde, kendilerini halkı ve ülkesi için bulunmaz, emsali olmayan bir hazine gibi göstermek komikliğinden uzak durmalı değil midirler?"

Evet, Müslüman dünyasından, yani halklarının ekseriyetini Müslümanların teşkil ettiği coğrafyalardan bahsederken yürek sızısı çekmeden bir değerlendirme yapmak mümkün olamamakta. Ama elbette iftiharla anılacak bir geçmişimiz de vardır. Ama realiteye göz kapamadan ve çaresizlik duygusuna da kapılmadan dertlerimizi, meselelerimizi ele almak isterken, Müslüman olarak o kadar meselelerimiz var ki, her birisi, bir ayrı dert.

*

Müslümanların temel meselelerinin Filistin'de 80 yıldır yaşanan trajediye bakıp da sadece o coğrafyayla sınırlı sanılmaması gerektiğini tekrarlamaya hâcet bile yok. Sadece Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşananlar, parça parça oluşlar, tarih sahnesinden buharlanmalar, o büyük hadiselerin içinde, hele de -emperyalistlerin bile hayal edemediği derecede, onları büyük sevinçlere gark eden kanlı diktatörlüklerle ve iç ihanetlerle yaşadıklarımızın hikayesini evet devamlı hatırlatmak hoş değil, ama unutulması daha bir facia...

Yazının devamı için tıklayınız>>>

Yorum Analiz Haberleri

ABD ve İsrail’in Suriye hesaplarında farklı görünen ortaklık
Papa ve zorunlu değerler ittifakı arayışı
Almanya'da koalisyon krizleri, ekonomik sorunlar ve AfD'nin yükselişi
Avrupa geçmişiyle hesaplaşabilecek mi?
İlahiyat ve diyanet eğitimlerinde İslami özgünlük geliştirilebilir mi?