Binlerce kişilik yeni listeler yayınlanırsa!

İbrahim Karagül

Türkiye önceki gün öteden beri tartışılan bir tehlikenin dehşet verici bir örneği ile yüzleşti.

Binlerce insan, kurum, şirket, STK ve isimlerini hala bulamadığımız adresler yıllarca dinlenmiş, takip edilmiş. Devlet kurumundan, saygın isimlerden telekızlara varana kadar inanılmaz bir ağ inşa edilmiş. Şantaj listeleri oluşturulmuş. 17 Aralık darbesinin kesin gerçekleşeceğini düşünmüş olmalılar ki, dalga dalga hapislere doldurulacakların listeleri yapılmış.

Yeni Şafak isim listesini, belirleyebildiği adresleri tek tek yayınladı. İsimlerin ya da numaraların arasında kendi isimleri ya da numaraları olup olmadığını merak eden üç yüz bin kişi Yeni Şafak internet sitesindeki arama motorundan tespit yapmaya çalıştı.

Biz yayınladık, Türkiye ayağa kalktı. Listede isimleri olanlar mahkemelere koştu. Nasıl bir şebeke, nasıl bir çete, nasıl bir istihbarat ağı kurulduğu, bu ağın Türkiye'ye nasıl bir tuzak kurduğu, devlet içine yuvalanmış örgüt mensuplarının nasıl bir korku senaryosu yazdığı ortaya çıktı.

İL İL LİSTELER HAZIRLANMIŞ

Bu ne ki.. Daha binlercesi var. Belki on binlercesi..

Yayınlanan ilk liste bu. Bir sonraki liste muhtemelen dört bine yaklaşacak. Sadece bir dosyada binlerce insan dinlenebiliyorsa, onlarca dosyada kaç kişinin ismi vardır, siz düşünün.

Sadece İstanbul mu? Anadolu'nun her ilinden benzer listeler var. Bir gün Ankara, bir gün İzmir, Bir gün Gaziantep, bir gün Erzurum, bir gün Trabzon ve daha bir çok bölgeden listeler ortaya çıkarsa, bunlar ardı ardına yayınlanırsa, o illerdeki vatandaşlarımız nasıl bir öfkeye kapılır?

Bütün Türkiye fişlenmiş. Uydurma davalar, uydurma örgüt isimleri, uydurma dosyalar üzerinden listeler yapılmış. Bu listedekiler takip edilmiş görüntülenmiş, kayıtlar tutulmuş. Dinlemelerin önemli bir kısmı dışarıdan yapılmış.

Bir bilgi bankası, isim bankası oluşturulmuş. Her kesimden, her fikirden, her siyasi gruptan. Bazılarına şantajlar yapılmış, bazıları onlarca yıl hapse mahkum edilmiş.

YA MISIR YA UKRAYNA

Tam bir darbe sonrası çalışması yapılmış.

Sadece hükümeti düşürmek değilmiş amaç. Yeni bir Türkiye kurmakmış. Kendilerince, kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımayacaklar bir Türkiye. Birlikte yaşama kültürüne düşman bir Türkiye. Bir örgüt devleti kuracaklarmış.

'Hepimiz tehdit altındayız' derken bunu kastediyordum. Gerçekten ülke ve millet tehdit altında. Gün geçtikçe, dosyalar ortaya çıktıkça, isimler yayınlandıkça bunu çok daha iyi göreceksiniz.

Bu sadece bir cemaat, paralel yapı işi değil. Bu, çokuluslu bir koalisyon çalışması.. İçerideki güç kavgalarıyla sınırlı değil, Türkiye'ye diz çöktürme, ayar verme, yönetilebilir alana çekme projesi.

İki seçenek koymuşlar Türkiye'nin önüne:

Ya Mısır olacaksın ya Ukrayna. Ya Erdoğan Mursi'leştirilip tasfiye edilecek ve otoriter bir rejim inşa edilecek ya da Ukrayna gibi kaos çıkarılıp bölünecek.

Denediler, ikisini de denediler. Başaramadılar. Ama emin olun tekrar deneyecekler. Bu gidiş oraya, proje, çalışma ona işaret ediyor.

Milli olan, yerli olan ne varsa hepsine savaş açacaklarmış. Bir örgüt, bir cunta yapılanması üzerinden Türkiye'yi biçimlendirmeye girişmişler.

Daha ilk listeler yayınlandı, hemen yalanlamaya koştular. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 'Herhangi bir silahlı terör planlaması olmadığının görülmesine rağmen, 3 yıldan fazladır dinleme yapıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında doğrudan veya dolaylı yoldan telefonları dinlenen veya kayıt altına alınan şahıs sayısının 2280 olduğu anlaşılmıştır. Telefonların dinlendiği, sinyal bilgilerin değerlendirildiği, ortam dinlemesi ve fiziki takip yapıldığı anlaşılmıştır' açıklaması yapınca şimdilik sustular.

YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE EL ELE

Durumun vahametini gizlemek için başka yollara, başka tertiplere girdiler.

Önümüzdeki günlerde binlerce kişilik yeni listeler ortaya çıkınca, il il yasadışı dinleme kayıtları yayınlanınca ne yapacaklar?

O kayıtların altında imzası bulunanlar ne diyecekler?

Başbakan'ın, Ahmedinejad'ın, Nasrallah'ın içinde olduğu bir örgüt şeması çiziyorlar. İsrail'in rahatsız olduğu herkesi bu şemanın içine alıyorlar. Herkesi not ediyorlar. Kim adına, hangi ülke adına, hangi istihbarat teşkilatı adına?

Göreceksiniz, bir süre sonra işin arkasında bir takım istihbarat örgütleri, dış unsurlar, ülkeler ya da güçler de çıkacak. Nasıl bir ittifak kurulduğu, bilgilerin kimlere servis edildiği ortaya çıkacak. Devletin kurumlarına yuvalananların hangi istihbarat örgütlerine servis yaptığı belirginleşecek?

Bugün koroya katılıp avaz avaz bağıranlar, atıp tutanlar, körleşmişçe bu tehlikeyi görmeye direnenler, unutmayın, siz de varsınız bu listelerde. Sizinle ilgili de şemalar oluşturulmuş, kayıtlarınız tutulmuş. Yakında görebilirsiniz bunları.

Bütün bu listelerin, isimlerin, devlet sırlarının, ticari sırların, entelektüel ve siyasi tasfiye notlarının kimlere servis edildiğini, hangi ülkelerin istihbarat merkezlerine aktarıldığını, içerideki ağ ile dışarıdaki ağların nasıl ortak operasyonlar yaptıklarını bir kez olsun sorgulayalım.

Bunu Türkiye için yapalım. Bu ülkeyi kurban vermeyelim.

YENİ ŞAFAK