Sunuculuğunu Mahmut Batuk'un yaptığı seminer, Tarık Sevim'in Kur’an tilavetiyle başladı. Kur'an tilavetinin ardından selamlama konuşması Batman Özgür-Der Genel Başkanı Ramazan Çelikal tarafından gerçekleştirildi.
Selamlama konuşmasının ardından sözü alan Kudbettin Gök sözlerine eserin ortaya çıkış sürecini anlatarak başladı. Uzun bir süredir yurtdışında yaşayan Gök, Faslı arkadaşları aracılığı ile Abdülkerim el-Hattabi'yi tanıdığını ve uzun bir süre yabancı kaynaklardan araştırma yaptığını ifade etti. Hattabi'nin hayatında yaşamış olduğu sıkıntıları Türkiye'deki Müslümanlara tanıtmanın bir vicdani sorumluluk olduğunu hatırlatan Gök, İspanya'nın sömürgeci tutumuyla kabileleri etkisi altına aldığını ve kabileler arasında çatışmayı yayarak amacına ulaşmaya çalıştığını ifade etti. Hattabi'nin de içinde yer aldığı Rif kabilesinin, başlangıçta sömürge yanlısı tutuma destek verdiğini ancak sonradan buna karşı olduğunu da aktardı.
Dönemin halifesinin yayımladığı fermanla Müslümanların sömürge güçlerine karşı durması çağrısında bulunduğunu aktaran konuşmacı, Abdülkerim’in bu çağrıyı bir “görev ve kulluk sorumluluğu” olarak kabul ettiğini söyledi. Nitekim Hattabi'nin ifadesiyle "Ortada bir başarı ya da başarısızlık yoktur. Ortada bir zafer bir yenilgi de yoktur. Sadece tek bir şey vardır; o da görev." ifadesini aktaran Gök, tarihte sömürge karşıtı birçok lidere de ilham kaynağı olduğunu ifade etti.
Düşmanlarının bile Hattabi’den “Soylu Berberi” diye bahsetmesi, onun şahsiyetinin gücünü gösteren örneklerden biri olarak aktarıldı.
Mücadelenin zafere dönüşmesinden ziyade en önemli görevin kulluk bilinci olduğunu hatırlatan Gök, Hattabi'nin yaşantısıyla bu tavrını ortaya koyduğunu ve İspanya'ya karşı kazanmış olduğu Envâl savaşının öneminden bahsetti. Ağır bir hezimetin ardından Hattabi, Rif Cumhuriyetini ilan ederek İslami hükümleri esas alan bir devleti oluşturmuştur. Fransa ve İspanya güçlerinin bir araya gelerek Rif Cumhuriyetine saldırması sonucu devletin yıkıldığını ifade eden Gök, daha sonra Hattabi'nin ailesiyle beraber Hint Okyanusu ortasında bir adaya sürgün edildiğini ve zorlu şartlarda 21 senelik sürecin başladığını ifade etti. Sürgün sürecinin ardından Kral Faruk aracılığıyla Mısır'a iltica eden Hattabi için Kahire yıllarının başladığını anlatan Gök, burada da Hattabi'nin mücadelesine devam ettiğini ancak istediği sonuçları alamadığını ve 1963 yılında Kahire'de vefat ettiğini ifade etti.
Son olarak Gök, Hattabi'nin "Sömürgecilerin zaferi dünyanın her yerinde yenilgimizdir. Dünyanın herhangi bir yerinde yenilgileri ise bizim zaferimizdir!” sözüyle konuşmasını sonlandırdı.
Haber: Hüseyin Can Taş
Foto: Muharrem Gök