Avatar, biraz Pocahontas biraz Matrix...

Ekranıma düşen iki haber oldukça dikkat çekici.

Birincisi: Türkiye'nin bir yıllık ihracat rakamı açıklandı.

Bir yıllık ihracatımız eşittir 101 milyar dolar.

İkincisi: Dünyanın en yüksek binası Burj Dubai açıldı.

Araplar adeta binaya para gömmüşler. 160 katlı bina 6 yılda 1.61 milyar dolar harcanarak yapılabildi.

Bunlar da haber mi?

Şimdi size bence günün en büyük haberini veriyorum.

James Cameron denilen adamın çektiği "Avatar" adlı kurgu bilim filmi 17 günde 1 milyar 22 milyon dolar ciro yaptı.

Film için harcanan para, Fox'un açıkladığı resmi rakama göre 237 milyon dolar.

Film endüstrisi her geçen gün daha da büyük cirolara ulaşıyor.

Bu işin kompetanı tabii ki Amerika.

Amerika genelinde 155 bin sinema var düşünebiliyor musunuz?

Türkiye'de 1200 sinema var.

Bir film sadece Amerika'da bile gösterilse ve aynı anda bütün sinemalarda gösterime girdiğini varsaysanız yine de büyük rakamlar söz konusu oluyor.

Dün itibarıyla Avatar bu cironun 352.111.074 dolarını Amerika'da, 670.000.000 dolarını ise Amerika dışında elde etti.

Genelde Amerikan film endüstrisi üretilen filmlerden elde edilen paranın yüzde 70'ini ülke dışındaki gösterimlerden kazanıyor.

Şimdi...

Avatar'ı izledim.

İki versiyonu var. Hem üç boyutlu izlenebiliyor hem iki boyutlu.

Üç boyutlusu daha gözalıcı elbette.

Genel olarak film için görselliği harika denilebilir.

Ama işi biraz abartmış James Cameron, film bir çizgi film havasına bürünmüş.

Biraz Pocahontas biraz da Matrix, üç boyutlu bilgisayar teknolojisinin kullanılması ve ortaya milyar doları aşan ciro yapan bir film çıkıyor.

Filmde öyle şöhret olmuş aktris ve aktörler de oynamıyor.

Film için harcanan paranın çoğu bilgisayar efekt ve programlarına gitmiş.

Bilgisayarın en yoğun kullanıldığı filmlerden birisi belki de Avatar denilebilir.

Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum, bilgisayar bu kadar işin içine sokulunca filmdeki gerçeklik duygusu zayıflıyor.

Ama bundan sonra böyle olacak galiba. Filmlerde bilgisayar tekniklerinin rolü yüzde 90'a kadar çıkacak.

James Cameron ilginç bir adam.

Kariyerine bir müzik dergisinde muhabir olarak başlamış.

Neredeyse on yılda bir film çekiyor ve çektiği film bütün filmlerden daha büyük ciro yapıyor.

Cameron, Avatar'dan önce Titanic'i çekti ve Titanic bugüne kadar en büyük ciro yapan film oldu.

Titanic 1.84 milyar dolar ciro yapmıştı. Bu cironun 600 milyon 788 bin dolarını Amerika'da, geri kalan 1.2 milyar dolarını ise Amerika dışında gerçekleştirdi.

Gidişata bakılırsa Cameron 12 yıl sonra çektiği Avatar ile kendi rekorunu da kıracak.

17 günde 1 milyar doları aşan ciro yapan Avatar'ın iyimser rakamlarla 4 milyar doları yakalayacağı söyleniyor.

Geçelim.

Avatar 238 milyon dolar harcanarak yapıldı. Ama size şimdi sadece 25 bin dolar harcanarak yapılan fakat 108 milyon dolar ciro yapan bir filmden bahsedeyim.

Paranormal Activity.

Film bir arada yaşayan bir kadın ve bir erkeğin evlerinde yaşanan olağanüstü bir kısım olaylar üzerine kurulmuş.

Bütün masraf bir sıradan kamera ve bir bilgisayara ve ses kayıt cihazlarına yapılmış.

Kamera gece çalışıyor ve sabaha kadar kayıt yapıyor. Gece evin kapıları hareket ediyor, evin duvarlarından acayip sesler geliyor. Ev sahipleri de sabah kalkıp bu görüntüleri izleyip üzerine konuşuyorlar.

Filmin başrolü görünmeyen cinler. Hatta çiftin yatak odası kapısı da başrol olarak kabul edilebilir!

Filmin üzerinde "Yalnız başına izlemeyin" yazıyor.

Bir tür korku filmi.

Yalnız izledim ve yarısında bırakmak zorunda kaldım.

Doğrusunu isterseniz korktum.

Ama asıl korkutucu olan 25 bin dolar karşılığında yapılan bir filmden 108 milyon dolar kazanmak olmalı değil mi?

BUGÜN