Antalya'da sağlık çalışanları Gazze soykırımını protesto etti

Sağlık Çalışanları ve Doktorlar tarafından Gazze Soykırımı Antalya’da protesto edildi.

Sağlık çalışanları Gazze'deki soykırımı, soykırımın başladığı 7 ekimden bu yana her cumartesi günü 14.00'da Antalya'da sessiz protesto yürüyüşüyle protesto ediyor.
 
Muratpaşa camii avlusunda toplanan hekimler buradan kapalı yol havuz başına kadar sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasını Sağlık çalışanları ve Hekimler adına Doktor Harun Çolak okudu.


 Basın Açıklaması Tam Metni ;

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi büyük ve mübarek milletimizin evlatlarına, cesur ve kahraman mücahidlere, Gazze’deki harp cephelerinde, mukaddes Ribatta, savaşın kalelerinde, Gazze’nin mukaddes mevzilerinde ayrıca Filistin’de ve dışında her çatışma alanındaki büyük ve geniş kapsamlı milletimizin halklarına ve güçlerine, dünyanın her yerindeki hür insanların üzerine olsun.
 
Biz İslam ümmetiyiz

Biz, bir kısmı maddi, bir kısmı manevi işgal altında olan ümmet-i muhammediz..

Biz, düşmanın bir kısmını bombalarıyla bedenlerini, bir kısmınıysa batıl fikirleriyle ruhlarını parçaladığı Müslümanlarız...

Biz, bir kısmı fiziksel işkenceyle davasından vazgeçirilmeye çalışılan, bir kısmına ise kim olduğu unutturularak davası elinden alınan mazlum ümmetiz...

Biz, birbirine küstürülmüş kardeşleriz, İslam’ın yetim kalmış evlatlarıyız..

Biz, yüz yıldır devam ettirdiği derin gaflet uykusunu son bir buçuk yılda mazlumların artık dayanılmaz hale gelen çığlıklarının böldüğü İslam alemiyiz...

Biz, artık uyandık. Ama bu kadar geç uyanmanın sonucu olarak artık ne kaybedecek tek bir damla kanımız, ne de feryad edecek tek bir saniyemiz var.
 
Sızlanma zamanımız geçti, İslam aleminin iniltileri göğe yükseliyor.

Ağlama zamanımız geçti, gözlerde yaşlar kurudu. Şimdi ayağa kalkma ve bu utancı üzerimizden atma zamanı. Yere düşürdüğümüz İslam’ın sancağını geçmiş zamandan teslim alıp gelecek zamanın burçlarına takma zamanı.

Şimdi zaman, kim olduğumuzu hatırlama zamanı!

Biz, İtalyanlara “Biz teslim olmayız, kazanırız veya ölürüz” diyen Ömer Muhtar’ın, “İslam benim dinim, Arapça benim dilim ve Cezayir benim vatanım” diyerek Fransızlara baş kaldıran şeyh Abdullah’ın, “Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler” diyerek 70 gün çölde muhasara altında çekirge yemek pahasına İngilizlere karşı Peygamberin muhafızlığını yapan Fahreddin Paşa ve ordusunun, “Şüphesiz bu bir cihattır. Sonu ya zaferdir ya şehadettir.” Diyen şehit alim İzzeddin el Kassam’ın torunlarıyız.

Onlardan kalan hürriyeti, izzeti ve direnişi devam ettirmek de üzerimize biz daha doğmadan nasip edilmiş en kutlu mirastır.

Artık üzerinde yaşadığımız bu hazinenin farkına varıp, üstümüze yapışmış bu ümitsizlik zincirini kırıp içine düştüğümüz bu kuyudan çıkma vakti. Yüz yıllık uykudan uyanıp Müslümanlara edilen zulmün hesabını sorma, Allah’a verdiğimiz sözü yerine getirme vakti. Ömrünü bu davaya vermiş ve şu an israil hapishanesinde tarihin en büyük cezasını almış yaşayan şehit Abdullah Galip Bergusi’nin dediği gibi:
“Eli kalem tutanlarımız bu davayı yazacak. Hitabeti güçlü olanlarımız bu davayı konuşacak. Herkes bir şey yapacak; ama kimse sessiz kalmayacak! Çünkü sessizlik öldürür!” Çaba bizden, nusret O’ndan (cc) olacak.
Velhamdülillahirabbilalemin

Daha sonra topluluk;
Kahrolsun İsrail
Kahrolsun Abd
Çocuklar ölürken sessiz kalınmaz !!
Nehirden Denize özgür filistin !!

Sloganları eşliğinde, Tekbir getirerek bir sonraki haftaya buluşma duyurusu yaparak eylemi noktaladılar.

Etkinlik-Eylem Haberleri

"Gazze direnişi; Aksa Tufanı süreci ve tanıklıklar"
"Gazze: Geçmişten Günümüze Direnişin Toprağı"
Özgür-Der Muş'ta "Dil ve Tahakküm" konusu işlendi
Çorum Özgür-Der "Modern dünya, Gazze özelinde yerel dinamikler" konusunu işledi
Çağrı-Der’de Gazze'nin şehit direnişçileri konuşuldu