Ahad Haberin Bilgi Değeri Nedir?

ABDULHAKİM BEYAZYÜZ

Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’ın adıyla. Allah’a hamd resulüne selam olsun.

İfade ettiği bilgi değeri açısından hadislerin genelde mütevatir ve ahad olarak ikiye ayrılmakta olduğunu ifade etmiş ve geçen yazımızda mütevatir hadis üzerinde durmuştuk. Şimdi de ahad hadisin mahiyeti üzerinde durmaya çalışalım.

Ahad hadis nedir? 

Ahad, lügatte “bir” manasına gelen ve bir şeyin sayısına delalet eden ahad ya da vahid’ in çoğuludur. Istılahta ise tevatür derecesine ulaşmayan veya mütevatir olmayan hadisi ifade eder. Başka bir ifadeyle “ Her tabakadaki ravi sayısı itibariyle, mütevatir hadis özelliği taşımayan tüm rivayetlere ahad hadis denir.1

Mütevatir hadis konusunu işlerken, aslında tevatür seviyesine ulaşan bir hadis olmadığı, sonraki dönemlerde mütevatir denilen hadislerin, önceki dönemde yaşayan alimlerce meşhur hadisler diye isimlendirildiğini ve dolayısıyla mütevatir hadisin olmadığını ifade etmiştik.2 Bu nedenle bize gelen hadislerin tümünün ahad hadis olduğunu ifade edebiliriz.

Ayrıca ahad hadisin mutlak olarak bir tek kişinin rivayet ettiği hadis değil, ravi sayısı tevatür seviyesine ulaşmayan hadis olduğu da bilinmelidir. Bu yukarıda verdiğimiz ahad hadis tariflerinden de anlaşılabilir. Nitekim ravi sayısına bağlı olarak, ahad hadislerin kendi içinde birkaç bölüme ayrılması da bunu göstermektedir.  

Ahad Hadis Çeşitleri nelerdir?

Ahad hadisler, ravi sayıları ve yaygınlık kazanmaları dolayısıyla bilgi değerleri açısından meşhur, aziz ve garip olmak üzere üç kısma ayrılarak incelenmiştir.3

a-) Garip hadis

Sözlükte, vatanından uzakta yalnız ve tek başına kalan kimse manasına gelen garip kelimesi, kavram olarak sened veya metin yönünden tek kalmış veya başka raviler tarafından rivayet edilmemiş hadis anlamına gelmektedir.4

b-) Aziz Hadis

Sözlükte, değerli ve şerefli olmak, zelil iken güçlü ve kudretli hale gelmek anlamına gelen aziz, hadis kavramı olarak, “isnadının ravi sayısı, başından sonuna kadar her nesilde en az iki olan hadis”, “her nesilde daha az veya daha fazla olmamak üzere ravi sayısı iki olan hadis” manasında kullanılmaktadır. Bu tür hadislere aziz denilmesinin sebebi, bu çeşidin nadir olmasından veya başlangıçta bir isnadla nakledildiği zannedilirken daha sonra başka bir isnadının da bulunmasıyla kuvvet kazanmasından dolayıdır.5

c-) Meşhur Hadis

Meşhur, sözlükte, “insanlar arasında tanınan, bilinen” anlamına gelmektedir. Hadis terimi olarak meşhur, “tevatür şartlarını taşımayan topluluğun naklettiği ve her nesilde ravisi ikiden aşağı olmayan hadistir.”6

Haber-i vahid etrafında yapılan tartışmalar sebebiyle bu terim mahiyet ve kavram bakımından tarih içinde iki defa anlam değiştirmiş, ilk zamanlar “bir veya birkaç kişinin haberi” anlamına gelirken daha sonra “mütevatir seviyesine ulaşmayan haber” manasında kullanılmıştır.7 Ayrıca meşhur hadislere, fıkıh âlimleri müstefiz adını da vermişlerdir.8

Bir hadisin meşhur olması tenkid dışı kalmasını gerektirmediğinden bu tür hadislerin güvenilirlik açısından sahih, hasen, zayıf ve mevzu gibi kategorilere ayrıldığı da unutulmamalıdır.9

Haber-i vahidin bilgi değeri nedir?

Haberi vahid bütün (meşhur, aziz ve garip) çeşitleri ile, subutu kat’i olmayan haberler sınıfına girmektedir.10 Dolayısıyla zanni bilgi ifade ederler ve akaidde delil teşkil etmezler.11 Haber-i vahidin akaid konusunda delil olmaması literatürde genellikle, “haberi vahid bilgi ifade etmez” kalıbıyla ifade edilmiştir. Bunun sebebi ise haberin Hz. Peygambere ulaşmasının kesin olmamasıdır. İnanç esasları ise zanna dayalı olamaz12 ve sadece kesin delillerle belirlenebilir.

Diğer yandan, akaid alanında haber-i vahidin delil olmayacağı görüşünde olan âlimlerin büyük çoğunluğu, onun fıkhî-ameli konularda belirli bazı şartlar taşımaları şartıyla delil olduğu kanaatindedirler. Bu durum “Haber-i vahid, bilgi gerektirmez, zan gerektirir”, “Haber-i vahid bilgi gerektirmez, amel gerektirir” kalıplarıyla ifade edilmiştir.13

Ayrıca haberi vahidin çeşitleri de bilgi değeri açısından kendi içinde farklı farklı değerlendirilmiştir. Bazı âlimlerce en fazla önemsenen ahad hadis çeşidi meşhur hadis olmuştur.14 Ayrıca bazı alimlere göre, “Hadisin Buhari ve Müslim tarafından müştereken rivayet edilmesi, tariklerinin çok olması, hadiste otorite alimler tarafından rivayet edilmesi, silsiletü’z zehep denilen en sahih isnadla nakledilmesi, hadisçilerin sıhhati üzerinde icma etmesi onun bilgi değerini artıran delillerdir.15

Netice itibariyle âlimlerin çoğuna göre karinelerle desteklenmiş hadis diğerlerine göre daha fazla güven verse de kesin bilgi ifade etmez. Son dönem hadis usulü müelliflerinden Kasımi’nin belirtiği gibi; hata, yanılma, yalan olma ihtimali bulunduğu sürece Buhari ve Müslimin ittifak ettikleri de dahil haber-i vahidin hiçbir çeşidinin kesin bilgi ve ilim ifade edeceği ileri sürülemez.16

Allah’ın izniyle gelecek yazımızda sıhhatleri açısından hadis çeşitlerinin üzerinde durmaya çalışacağız. Sözlerimizin sonu Allah’a hamdtır. Yanıldığımız hususlardan dolayı Allahtan bağışlanma diler ve isabet ettiğimiz meselelerden dolayı ise yüce sahibimize şükrederiz.

 

Dipnotlar:

1- Prof. Dr. Talat Koçyiğit , “Hadis Usulü”, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 21. Prof. Dr. Talat Koçyiğit ,  “Hadis Tarihi ve Usulü Dersleri”, Fecr Yayınları, s.67.  Prof. Dr. Ahmet Keleş,   “Hadis Usulü” s. 94.  Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. D.İ.A. C. 14, S. 349.

2- Mütevatir Hadis Var mıdır? - ABDULHAKİM BEYAZYÜZ

3- “Hadis Usulü”, s.161, Prof. Dr. Ahmet Yücel, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. D.İ.A. C. 14, S.350. “Hadis usulü” s.21, Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. “Hadis tarihi ve usulü Dersleri”  s.67, Fecr yayınları, Prof. Dr. Ahmet Keleş.

4- “Hadis usulü” S.21, Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.  “Hadis Usulü”, S. 161, Prof. Dr.  Ahmet Yücel, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları.

5-  Prof. Dr. Ahmet Yücel, “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, S.161.

6-  D.İ.A. C.15. s. 37. Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan,  “Hadis Usulü” S. 95. Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan., M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları.

7-   D.İ.A. C. 14, S. 349.

8-  Prof. Dr. Ahmet Keleş, “Hadis Tarihi ve Usulü Dersleri”, Fecr Yayınları, s.70. D.İ.A. c.15. s. 37.

9-  D.İ.A. C.15. S. 37. Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan , “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları,  s.98.

10-  D.İ.A. c. 14, s. 348.

11- “Hadis Usulü”, s.167, Prof. Dr. Ahmet Yücel, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. D.İ.A. c. 14, s. 348.

12-  Prof. Dr. Ahmet Yücel, “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, s.167. D.İ.A. c. 14, s. 348.

13- D.İ.A. c. 14, s. 348. “Hadis Usulü”, S.167, Prof. Dr. Ahmet Yücel, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları.

14- Prof. Dr. Ahmet Yücel, “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları,  s. 167.

15- Prof. Dr. Ahmet Yücel, “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, s.168.

15- Prof. Dr. Ahmet Yücel, “Hadis Usulü”, M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, s.169.