%15 ile iktidar olanlar %49’u beğenmiyorlar!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 66. kuruluş yıldönümü vesilesi ile..

Her konuşan, “3.500 üyesi olan cemiyetimiz” diye başlıyor söze..

Yazıların ilk cümlesi, “3.500 üyesi olan cemiyetimiz, ...”

Cemiyet yöneticileri, “3.500 üyeyi” kendilerine referans alıyorlar ama..

Hiç kimse gerçeği söylemiyor.

Söyleyemiyor!

Nedir gerçek?

Gerçek şu: “Cemiyetin yönetimi, en çok oy verileni bile esas alsanız, sadece 598 üyenin desteğini almış!”

Düşünün.. 3500 üye..

Ama 598 oyla, başkan oluyorsunuz..

Bu ne demek?

Cemiyetin % 15’inin desteklediği bir kişi, “başkan seçilmiş” demek..

Hani bas bas bağırıyorlardı ya, bu muhteremler..

Bunların hepsi ya gazeteci ya da televizyoncu ya..

Kimisi köşe yazarı.. Kimisi genel yayın yönetmeni. Çoğu muhabir ya...

Hatta başkanları Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi ya..

Hep bir ağızdan siyasi iktidara, “% 34.5 ile iktidar olunmaz” diye itiraz ediyorlardı ya..

Hatırlayın, siyasi iktidar, sonraki seçimde % 47 almıştı..

Ona da itiraz etmiş, bas bas bağırmıştılar: “% 47 ile iktidar olunmaz.”

Sonra ne oldu?

Siyasi iktidar % 49 oy aldı.

“Bu oran uygundur” dediler mi?

Hayır..

İtirazları yine hazırdı: “Her iki kişiden birisinin oyunu almak demek, her istediğinizi yapmak demek değildir..”

Öyle mi?

Öyle!

Peki sizin yaptığınız ne burda?

Cemiyetinize üye olan her altı kişiden, sadece birisinin oyunu almışsınız.

Bu zayıf yapınıza rağmen, cemiyete yeni üye olacak arkadaşlara, “Anca gidersin” diyerek, arkasından nanik yapıyorsunuz..

Ne biçim gazetecilik bu?

Ne biçim demokrasi anlayışı bu?

Ne biçim basın ahlakı mantığı bu?

Şu da çok önemli..

Cemiyetin; yeni üyeleri kabul etmeme kararının adresi olarak gösterdiği Balotaj Kurulu’nda, kimler bu naniği yapıyor biliyor musunuz?

Türkiye’de ilk “Altılı Ganyan Sahibi” olmakla ünlü bir gazeteci!

Hayretler ki ne hayretler..

Diyeceksiniz ki, “Bir kişi ile mi karar veriyorlarmış?”

Yooo.

Birkaç kişi daha var, o kurulda..

Ama.. 20 yıllık gazeteciyim.. Bir tanesinin ismini ne gördüm, ne de duydum..

Belki ben “bu konunun cahiliyimdir” diye, google amcaya sordum..

O da tanımıyor Balotaj Kurulu’ndaki isimleri..

Yanlış olmasın, “Altılı Ganyan sahibi olmakla ünlü muhteremi” tanıyor!

O da, yeter herhalde, Balotaj Kurulu’na..

Yeter ki..

Gazeteci diye cemiyete üye olmuşlar.. Bir de Balotaj Kurulu’na seçilmişler..

Ama, dandikten isimleri sorduğunuzda, üç bin-beş bin netice veren google amca, gazetecilerin bu cemiyete üye olup olmayacağına karar veren Balotaj Kurulu’nun üyelerini tanımıyor!

Herhalde şöyle oluyor bu işler: “Google amca Balotaj Kurulu’ndaki isimleri tanımadığına göre, biz de cemiyete yeni üye olacak gazeteciler için ‘tanımıyoruz’ deriz, olur biter!”

Başka izahı yok bu işin..

Ama kusurun tamamı bunlarda da değil..

Siyasi iktidarda da büyük hatalar var..

Bunların gerçek yüzlerini, ortaya sermiyorlar..

Mevzuatı, böylesine keyfiliklere müsait olmaktan kurtarmıyorlar..

“Mesleki derneklere üye olma talepleri, gerekçesiz reddedilemez” diye, küçücük bir madde, bu keyfiliklere son verir..

Doğrusu da bu zaten..

Madem, gazetecileri temsil noktasında, bir cemiyet kurmuşsunuz..

Gazetecilerin tamamını, o cemiyete kabul etmeye mecbursunuz.

Üyeliğe kabul etmeyeceğiniz istisnai birkaç isim çıkarsa da.. Onlar için de gerekçe açıklarsınız, kamuoyu da bilir, reddetmenin sebebini..

YENİ AKİT