Ümmetin Diriliş Günü’nde Kudüs’e Ahdimizi Yineledik!

Haksöz

Ramazan ayının her son Cuması İslam dünyasında Kudüs Günü olarak kutlanır. Siyonist işgale karşı direniş çağrısının yankılandığı bir gün olan Kudüs Günü; işgale, katliama, zillet ve yılgınlığa karşı intifada ruhuyla ayağa kalkma, kardeşlik bilinciyle zulme ve sömürüye karşı haykırma günüdür! İslam Devrimi’nin gerçekleşmesinin ardından İmam Humeyni tarafından ilan edilen Kudüs Günü, Filistin etrafında İslam coğrafyasının birliktelik sağladığı ve yüreklerin Kudüs etrafında kenetlendiği bir gündür. Birçok ülkede Müslümanlar yürüyüşler düzenleyerek İsrail işgaline karşı Filistin direnişiyle dayanışma içinde olduklarını ilan ederler.

Bu yıl 26 Eylül tarihinde kutlanan Kudüs Günü, aynı zamanda Aksa İntifadası'nın 8. yıldönümüne denk geldi. İstanbul Fatih Camii avlusunda yağmur ve şiddetli rüzgâra rağmen toplanan Müslümanlar, Filistin Dostları’nın organize ettiği bu buluşmada Kudüs’e olan ahitlerini bir kez daha yinelediler.

Cuma namazının ardından en ön safta açılan "Kudüs Günü İslam'ın Diriliş Günüdür!", "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" ve "Katil İsrail Filistin'den Defol! İşgal 100 Yıl da Sürse Direneceğiz!" ve cami duvarına asılan "Aksa'ya Bin Selam!", "Kudüs Müslümanlarındır!" yazılı pankartlar eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte ABD ve İsrail ile birlikte işbirlikçi politikalar da protesto edildi.

Filistin Dostları adına etkinliği yöneten Murat Özer, İslam coğrafyasının içerisinde bulunduğu duruma ve direniş çabalarına dikkat çekerek Kudüs bilincinin Müslümanların zihninde ve yüreğinde canlı ve diri tutulması gerektiğini belirtti. Kudüs Günü etkinliklerinden amaçlananın da bu bilinç zindeliğini diri tutmak olduğunu söyleyen Özer, ülkemiz egemenlerini işgalci, katil Siyonist çete ile sürdürdükleri her türlü ilişki ve işbirliğine son vermeye çağırdı.

Etkinlikte konuşan Prof. Ahmet Ağırakça, Müslümanların Filistin ile dayanışma sorumluluğuna dikkat çekerek, Filistin direnişi ile dayanışma sorumluluğumuzun sloganları ve belirli günleri aşması gerektiğini ifade etti. Kudüs bilincinin Müslümanların hayatının ve çalışmalarının ekseninde olması gerektiğini belirten Ağırakça, uluslararası emperyalizmin Filistin halkına ve HAMAS hükümetine dönük boykotunu hatırlatarak Müslümanların Filistin halkı ve direnişine mümkün olan her şeyleriyle destek vermeleri gerektiğini söyledi.

Bülent Yıldırımda Siyonistlerin Mescidi Aksa'yı tahrip çabalarına dikkat çekerek Müslümanların her zamandan daha fazla uyanık ve dayanışma halinde olması gerektiğini söyledi. Bu meyanda başta Türkiye hükümeti olmak üzere Ortadoğu liderlerine de sorumluluk çağrısında bulunan Yıldırım, Filistin’de yaşananlara duyarsız kalmanın vebalinin ağır olduğunu hatırlattı. Büyük İsrail idealinin artık bir hayal olduğu yönündeki itirafları da hatırlatan Yıldırım, Filistin halkının işgale ve kuşatmaya rağmen sergilediği direniş iradesini takdir ederek konuşmasını tamamladı.

Grup Yürüyüş'ün Kudüs için çarpışan savaşçılara ithafen söylediği İntifada marşına topluluk da hep bir ağızdan eşlik ederken; Muhammed Fesih'in Filistin'den Afganistan'a, Irak'tan Çeçenya'ya tüm mazlumlar için okuduğu duada eller ve yürekler samimiyetle Allah'a açıldı.