Ülker A.Ş. ve Kapitalizm

Haksöz

Ülker A.Ş. işletmelerinde teknoloji yenilenmesi ve işçi fazlalığı nedeniyle geçtiğimiz Mayıs ayı içinde 826 kıdemli işçi işten çıkartılmıştı. Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası'nca düzenlenen grev ise, greve katılan bazı işçilerin tekrar işe alınması ve bazı kişilere sunulan cazip vaadlerle kırılmıştı. Ancak daha 5-6 ay geçmeden "geçici işçi statüsü" ve 8 aylık sözleşme ile 600'e yakın işçi alımı yapıldı. Böylece Ülker fabrikalarında yoksulluk dolayısıyla tek taraflı irade beyanına dayanan sözleşmelerle emeklerini kiralayanlara yönelik yıllardan beri tekrarlanan oyun tekrar sahneye konulmuş oldu.

Amaç asgari ücretle isçi çalıştırıp sermaye gücünü arttırmak. Teknolojinin yenilenmesi yani "otomasyon" işin bahanesi. 9-10 milyon işsiz üreten bugünkü TC'nin laik-batıcı-kapitalist sistemi sürdüğü müddetçe de güç ve sermaye sahiplerince bu oyun oynanmaya devam edecektir.

Muhafazakar görünüm altında müslüman kesimlerde pazar ve itibar oluşturulmaya Çalışılan Ülker A.Ş., sermaye artırımı konusunda tamamen kapitalist bir zihniyete sahip olduğunu, kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Ermenistan'la giriştiği ilişkiler sonucunda da sergilemiş oldu.

TC. Hükümeti bile İsrail gibi emperyalizmin ileri karakolu olmaya adaylığını koyan Ermenistan'a karşı ambargo uygulamak zorunda kalırken, Ülker A.Ş., Ermenistan'a gıda maddeleri satması ve sevkiyatta bulunmaya çalışması ile muhafazakarlığında ne kadar samimi olduğunu ortaya koymuş oldu. Kapitalizmin en kutsal değeri "kar" etmektir. Ülker A.Ş.'de bu konuda başarılı!..