Sıpalar Eşşeği Yoldan Çıkarabilir mi?

Ercümend Özkan

"Yedikleri halta ortak arayanları okuyor ve görüyoruz. Biz şunun veya bunun hatırını hiç mi hiç gözetmedik. Yalnızca Allah'ın hatırını gözetmeyi yeterli bulduk ve bu yaşımıza böyle geldik. Daha dünkü çocukların, yani sıpaların biz eşşeği yoldan çıkarmasına asla meydan vermeyeceğiz, böyle biline.. Ne yaptıklarını bilmeyenler, nasıl yapacaklarından haberi bulunmayanlar, önce bizim kendilerine öğrettiklerimizi korumasını bilsinler. Biz bütün müslümanları, hatta Allah'ın kullarını seviyoruz. Kendilerine mesaj götürülecek kimseler olarak görüyoruz. Bu yüzden iyiliklerini istiyoruz. Böyle olmasa idi onlara anlatmak için yorulmayı göze almazdık. Peygamberimiz de Allah'ın verdiği görevi bu sebeple yerine getirdi. Biz de Onun ümmetindeniz. Şurada burada bayrak yakmayı cihad sananlar, gece yarılarına kadar vatan kurtardıkları için sabah namazını kurtaramayanlar yoksa büyük mücahidlere sabah namazlarının vaktinde kılınmasının farz olmadığını mı düşünüyorlar!... Herkes bilmeli ki 'emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak' zorundayız. Biz kiminle ve nasıl ilgileneceğimizi daha düne kadar boyuna kadar bilmem neye batmış olarak yaşayanlardan ve hala bu pislikten dünya kadarını üzerinde taşıyanlardan öğrenecek değiliz. Yedikleri haltı unutup, nifak çıkardıklarını hatırlamayıp sızlananların daha çok çekecekleri vardır. Şimdilik bu kadar bu konuda söyleyeceklerimiz. Mesajımız sahibini bulur. Önüne gelenin üstüne almasına gerek yoktur.

Evet aziz okuyucularımız!... Müslümanım diyenlerin herkesten çok akıllı olmaya ihtiyacı bulunduğunu görüp duyuyorsunuz. Allah rızası için sizler de en yakın çevrenizden başlayarak lütfen insanımızı aynı yöne yönlendiriniz. Aklını başına almamakta direnenleri dışlayınız, konuşmayınız, önemsemeyiniz. Yeter artık bu dağınıklık, yetsin artık bu başıboşluk. Her önüne gelenin liderlik tasladığı şu ülkede beylikler dönemi sona ersin ve devlet dönemine geçiş başlasın. Başı bozuk ordusu görünümü ve gerçeğinden uzak kalsın müslümanım diyenler. Başı-kıçı olmayan bir varlık var mıdır kainatta. Birden fazla başı bulunan mahluk duydunuz mu?

(...)

Beni anladığınızı umuyor ve düşünmenizi diliyorum. Artık bir karar veriniz. Böyle yüzer gezer durumu terkediniz. Davanızın adını taşıyan tedavilik vak'alardan, nevasını din edinmişlere, nefsini yenemeyenlerden, her an provoke edilmeye hazırlara kadar nice görüntü veren mozayiğin artık rengine karar veriniz. Serserileri aranızdan dışlayınız. Kendinizi temsil, davanızı temsil imkanlarını ellerinden alınız. Vurdulu-kırdıcı Türk filimlerin senaryolarını hatırlatan delilerinize sahip çıkınız. Allah'ın ne diyeceğini değil de kullarının ne diyeceğinden daha çok çekinenleri kendilerine gelmeye çağırınız. Gelmezlerse bırakınız yakalarını, düştükleri yere kadar, yıkıldıkları yere kadar yolları vardır. Ama kendinizi teberri ediniz böylelerinden, taşıdığınız fikrin izzetini düşününüz, bu dinin sizden önce Allah'ın dini olduğunu sakın unutmayınız."

İktibas Dergisi, "Selam İle" Nisan 19941184

 

NOT:

İktibas dergisi editörünün kaleme aldığı ve önemli bölümlerini iktibas ettiğimiz bu yazıdaki tesbitler "Kur'an'ı bir yaşam kitabı olarak nasıl algılamalıyız?" sorusuyla yakından ilgilidir. Ancak iktibas dergisi editörünün sağlık durumunun iyiliğini düşündüğümüzden psikolojik bir durumu yansıttığını varsaydığımız bu yazının yazarıyla şimdilik metodik bir tartışmaya girmek istemiyoruz. Ve kendisi için Rabbimizden iyilikler niyaz ediyoruz.

Konunun metodik boyutuyla ilgili yaklaşımlarımızdan haberdar olmayanların dergimizin eski sayılarını karıştırmalarını salık veriyoruz.

Haksöz

AÇIKLAMA

Okuyucularımız tarafından doğrudan veya telefon ve mektup aracılığıyla Rıdvan Kaya'nın kaçırılarak tutuklanması olayını protesto etmek amacıyla B. Avrupalı Müslümanlar''ın kamuoyuna yaptıkları duyuru metnini imzalayanlar arasında İktibas Avrupa Temsilciliği'nin imzasının niçin yer almadığı sorulmaktadır. Dergimizin Mart'94 sayısı baskıya girerken B. Avrupalı Müslümanlar'ın imzaladığı söz konulu duyuru metni elimize ulaşmıştı ve bu metnin altında İktibas Avrupa Temsilciliği'nin ismi de bulunuyordu. Ancak baskı sırasında Almanya'daki arkadaşlarımız olaydan yeni haberdar olan Hizbut Tahrir Gençliğinin de duyuru metnini imzaladığını, fakat İktibas temsilciliğinin bu metne katılmadığını bildirdiler. Akabinde dergimize telefon eden İktibas Avrupa Temsilcisi -ciddi herhangi bir gerekçe gösteremeden- bu metne imza atmayacaklarını teyid ettiler. Durumu okuyucularımızın takdirine arz ediyoruz.

Haksöz