Bu Kokuşmuş Çağda

Bünyamin Doğruer

Tedirginim kuşkuluyum

Çocukların avucunda çığlıklar

Sular bulanık zaman kasvetli

Aşk ile durulacak gökyüzüne bakıyorum

Dünya hüzün cenderesi

Gülmeyi öleceğim güne saklıyorum

Değil mi ki hayat bir sürgünün öyküsü

Rüyalar karanlık ırmaklar bile yorgun akıyor

Şimdi bir dünya aralığında bekliyorum

Allah'ım merhametini bizden esirgeme

Her şey yüzünü yitirmiş karanlık içinde

Nasuhi tövbeye uzanıyorum yüreğimle 

Bir yanım zemheri bir yanım öfke dolu

Sarp yokuşlara vurdum kendimi

Direnişin onurunu çatıp alnıma

Ey Kur'an yolunun divanesi

Gel kardeşim omuz omuza

Sözümüz var çağın firavunlarına

Kaygan bir zemindeyim avucumda kor ateş

Bu sevda yolunda

Sıkı tutun kalbim hablullaha

Diren kalbim

Sarp yokuşların bir inişi vardır

Yüreğimde kabaran sabır sularıdır

Ey kardeşlerim şunu bilin ki

Bu dünya sürgününde 

Rahat ve konfor bizden uzaktır

Çağ kokuştu insanlık küflendi

Geceler gibi kara günler

Acıları açlığın ezilmişliğin ayak izleri

Nerede yetim gözyaşlarını gülle silecek eller