Bahreyn'de Gerginlik Tırmanıyor

Haksöz

Ülkede artan muhalefet yüzünden sıkıntılı bir dönem yaşayan Bahreyn'e hakim ailenin dış destek elde etme çabalarına hız verdiği gözlemleniyor. Özellikle Londra ile ilişkiler hız ve önem kazandı. Bu çerçevede Emir İsa bin Selmar el Halife Mart ayı başında İngiliz Genelkurmay Başkanı Mareşal Peter İnge'yi kabul etti. Başbakan Şeyh Halife bin Selman'ın da katıldığı görüşmede iki taraf arasında işbirliğinin geliştirilmesi ve askeri münasebetler konusunda neler yapılabileceği üzerinde durulduğu açıklandı. Bu görüşmeden bir kaç gün sonra Bahreyn Silahlı Kuvvetler Komutam Şeyh Hamad bin İsa el-Halife Londra'yı ziyaret etti. Tüm bu hızlı diplomatik trafiğe ek olarak Bahreyn'in başkenti Manama'daki İngiliz diplomatların yönetimi desteklediklerini ve açık bir dille "çılgın mollalar" şeklinde niteleyerek muhalefeti kınadıklarını belirtmeleri İngiltere'nin bütünüyle kendi çıkarları ve planları doğrultusunda suni bir devlet olarak oluşturduğu Bahreyn'den kolay kolay vazgeçmeyeceğinin bir işareti olsa gerek.

Öte yandan Middle East International dergisinin 15 Mart 1996 tarihli sayısından öğrendiğimize göre Bahreyn'in de üyesi bulunduğu Körfez İşbirliği Konseyi ve ABD arasında Bahreyn'de 10 Mart'ta yapılan toplantı öncesinde yönetimin tutuklama kampanyasına hız vermesi ve önde gelen Şii alimlerden halen tutuklu bulunan Abdulemir el-Cevri'nin kızının da bulunduğu pek çok kişiyi tutuklaması gerginliğin artmasına neden oldu. Suudi askerlerinin Bahreyn sınırlarından içeri girdikleri söylentileri de gelen haberler arasında.

Bu arada Bahreyn yönetimi ülkede geçen ay meydana gelen bombalama olaylarının failleri olduğunu iddia ettiği pek çok kişiyi yakaladığını duyurdu. Bazı bankaların ve otellerin bombalanmalarından sorumlu tutulan bu kişilerin verdikleri ifadelerde Lübnan'da Hizbullah kamplarında eğitilmiş olduklarını itiraf ettikleri açıklandı. Fakat yoğun işkence gördükleri her hallerinden belli olan söz konusu sanıkların ifadelerinin hiçbir inandırıcılığı yok.

Bahreyn'de iktidar kaybetme endişesiyle birlikte baskıcı uygulamaların dozu arttıkça yönetime karşı muhalefet daha bir kitleselleşmesi beklenebilir. Ülkesinde meydana gelen huzursuzluklardan dolayı İran'ı suçlayan Bahreyn yönetimi ise, içeride sıkıştıkça Suudlu dostları ve Batılı efendilerine daha çok sarılmak zorunda kalacak.