1. YAZARLAR

  2. Seda Şimşek

  3. 'Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir!'
Seda Şimşek

Seda Şimşek

Yazarın Tüm Yazıları >

'Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir!'

03 Nisan 2014 Perşembe 12:43A+A-

Millet, "Tayyip Erdoğan'ı götürme operasyonu"na iştirak etmedi. Bu seçimlerden her tarafın çıkarması gereken ortak ders şu: Aparatlardan gazeteci olmaz, istihbaratçılarla siyaset yapılmaz, yapıldığında da seçim kazanılmaz. AK Parti, yoğun pres altında girdiği seçimlerde 2 milyonu aşkın bir oy kaybına uğradı ancak bu kayıp, CHP ve MHP'nin gayreti ile gerçekleşmediği gibi, onları iktidar alternatifi haline getirmeye de yetmedi. "Şehirde CHP, kırda MHP" formülü masada bir yol açar mı bilmem ama bu formülün sandıkta iktidar yolu açmayacağı aşikâr.

Şimdi ne olacak? Aslına bakarsanız, bu sonuç seçim sürecinde söylenenler dikkate alındığında "Millet, Erdoğan'a 'infaz' yetkisi verdi" diye değerlendirebilir ki AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim gecesi de bu değerlendirmeyi haklı kılacak bir dil kullandı. Unutmamak gerekir ki, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı. Yani, devletin geleneğinde yer alan teenniden uzaklaşması mümkün değil. Sandık ne derse desin Başbakan'ın asla sapma gösteremeyeceği ilke hukuka bağlılık. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlardaki siyasi üslubuna yansıyan "linç ilanı", kimsenin şüphesi olmasın ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devleti yönetme sorumluluğuna çarpacak, kuru ile yaş ayrılacak, birilerinin "cadı avı" iddiaları da nihayete erecektir. 
 
AK Parti için iyi, hükümet için kötü haber...
 
Seçim okumasına geri dönersek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük gayretine rağmen Tayyip Erdoğan karşısında bir siyasi başarı kazanma ihtimalini tartışmak iyice abes hale geldi. Bunu "abes" kılan Kemal Bey değil CHP markası, CHP mirası, CHP'nin siyasi yelpazedeki konumlanması. Kimse Hatay ya da Ankara'da alınan oylara aldanmasın, o oyların sahibi CHP değil, CHP oyu İzmir'de, Muğla'da ve Aydın'da. Diğer yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kırda Tayyip Erdoğan karşısında bir siyasi başarı ihtimalini düşünmek ise abes ötesi.Ve 30 Mart kesin olarak göstermiştir ki, değil tek başlarına, ittifak halinde dahi Erdoğan'la baş etmeye siyasi ömürleri yetmeyecek! Bu durumda, muhalefete bir ümit temini bakımından her iki genel başkan da "Tayyip Erdoğan Çankaya'ya" sloganı atabilir!

Siyasette ortaya çıkan bu tablo AK Parti için iyi haber, hükümet içinse kötü haber. Oy verdikleri genel başkanların, Tayyip Erdoğan karşısında ebediyen başarısız olacağını gören kitleler yaygın bir sokak muhalefeti başlatabilir. Hükümet, "Her yer Gezi, her yer direniş" kalkışmasına muhatap olabilir. 
 
İstifa etmeliler
 

Siyaseti ve toplumu dizayn etme gücünü kendilerinde vehmedip, millete hakaret edenler bilmelidir ki millet bu desteği ile rüşveti, yolsuzluğu sandıkta meşrulaştırmadı. Kimse "milli iradeyi" böyle vasıflandırma hadsizliğini göstermesin. Ne millet ne devlet ne de Recep Tayyip Erdoğan bu zilleti taşır. Herkes sussa dahi Erdoğan'a destek veren milyonlar, "zombiler"i seyrederken onuncu adam olmayı akıl edemeyenleri hatta MKYK'ya girebilmek için 20 bin kişinin Erdoğan'a kendi ismini verdiği zırvalığını yaygınlaştırmakta bugün "zombi" dediklerinden medet uman danışmanları, Barzani'ye saz çalıp türkü söyleyen, işadamından 10 bin lira için himmet bekleyebilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanlık Müsteşar Yardımcıları'nı koltuklarından atar. Erdoğan, aldığının iki katı oy da alsa, bu türden olanları devletin sırtında taşıtamaz. Erdoğan'a, ona destek verenlere ve millete borçlarını istifa ederek ödemeliler. Zinhar kazanan onların ürettiği seçim stratejisi, dış politika tezleri olmamıştır, tam tersi Erdoğan'ın karşı karşıya kaldığı kuşatma onların eseri. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, öyle stratejiyle filan değil milletin kendisine duyduğu sevgi, muhabbet ve güvenle kuşatmayı yarmayı başardı, henüz savaşı kazanmadı. Karşısındaki "nefret bloku" yerli yerinde duruyor. Zafer, o blokun nefretini de sevgiye hiç değilse rızaya dönüştürmekle mümkün. Atsız'ın dediği gibi "Zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir. Zafer, birçok gönüllerin birleşmesidir."

Bugün

YAZIYA YORUM KAT