On yıl önce duyulsa şaşılacak hadiseler artık duyanları şaşırtmıyor. Yaklaşık 80 yıl boyunca istibdatla ve ‘din afyondur’ anlayışıyla yönetilen Rusya, son yıllarda ‘din’ ile barışma adımları atıyor. Bu adımlardan biri de Rus yöneticilerin ‘alkollü içki’lerle mücadele etme kararlılığı. Biraz abartarak ifade etmek gerekirse, gün geçmiyor ki Rusya’da alkollü içkiler aleyhine yeni kararlar alınmasın.

Rusya’daki gelişmeler sevindirirken, alkollü içkilere karşı gençleri koruması icap eden ülkemizin durumu ise üzücü. Her türlü ikaza rağmen alkollü içkilerin gazetelerdeki reklâmları durdurulmuyor ya da durdurulamıyor. “Gençlik tehlikede, aile tehlikede, çocuklarımız tehlikede” deyip de, tehlikenin en büyük sebeplerinden biri olan alkollü içkilerin gazetelerdeki reklâmlarına karşı sessiz kalmayı, böyle yaparak bunları teşvik etmeyi anlamak mümkün değil.

Peki, Ruslar ne yapmış? Kendilerince ‘millî içki’ kabul edilen ‘votka’ya yeni bir yasak getirmişler. Buna göre, “Rusya” denildiği zaman akla gelen ilk içki olan ‘votka’nın ikramı veya tüketimi, bu yıl düzenlenecek Londra Olimpiyatları sırasında bütün Rus toplantılarında yasaklanmış. Rusya’nın önemli gazetelerinden ‘Kommersant’ta yayımlanan haberde, Rusya’nın Vancouver Olimpiyatları’ndaki [Vancouver, 2010 Kış Olimpiyatları’nın yapıldığı, Kanada’nın en batıdaki şehirlerinden biri.] kötü performansını göz önünde bulunduran yetkililer Londra’da Rus heyetinin düzenleyeceği tüm etkinliklerde şarap ve votka ikramını yasakladığı kaydedilmiş. (AA bülteni, 22 Mayıs 2012)

Ruslar, ‘alkollü içki’lerin olimpiyatlardaki başarılarına mani olduğunu anlayınca hemen doğru bir karar alıp, ‘belâ’yı bertaraf etmeye karar vermiş. İyi de Rusya için, Rus sporcular için ‘zararlı’ olan alkollü içkiler bizim oyuncularımız için, bizim gençlerimiz için zararsız mı? Alkollü içkiler ile bu derece içli-dışlı olan bir ülke bunu yapabiliyorsa, biz niye yapamayalım?

Elbette Rusya ile aramızda ciddî farklar vardır. Türkiye böyle bir adım attığında muhtemelen ilk itirazkâr, kendisini ‘aydın sporcu’ diye ilân edenler olacak. Bakın, Rusya bu kararı alıyor ve onların ‘aydın sporcu’larından en azından şimdiye kadar bir tepki haberi duyulmadı. Niçin? Alkollü içkilerin başarıya mani olduğunu ‘aydın sporcu’lar da farkında. Öyle ya, hangi uzman, hangi sporcu, hangi öğrenci, hangi siyasetçi; velhasıl hangi aklı başında bir kişi “Alkollü içkiler ilmen ve tıbben insana faydalıdır” diyebilir? Hiç kimse diyemez, çünkü hakikatte de alkollü içkiler faydalı değildir. O halde mümkün olan en kısa zamanda bu ‘zarar’lı alışkanlığı insanlardan uzak tutmak için ciddî adımlar atılmalı.

“Türkiye zaten olimpiyatlarda başarılı değil. Dolayısı ile böyle bir adım atılmasa da olur” diyemeyiz. Zaten bizim maksadımız, alkollü içkilerin sadece olimpiyatlarda yasaklanmasını talep etmek değil. Alkollü içkiler ve benzeri kötü alışkanlıklar mümkün olan her yerde, insanlar ikna edilerek, zararları da gösterilerek engellenmeli.

İlk adım olarak da gazetelerde, hem de pervasızca devam eden ‘alkollü içki reklâmları’ durdurulmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın TBMM Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Sağlık Bakanı, Sayın Gençlik ve Spor Bakanı, Sayın TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı ve diğer yetkililer. Lütfen bu hadiseye el atılsın. Sigaranın yaygınlaşmaması için bunca emek ve gayret sarfedilirken, daha zararlı olduğu tıbben bilinen ‘alkollü içkiler’ için niçin benzer şekilde adımlar atılmıyor? Sigaranın reklâmının yapılamadığı bir Türkiye’de, nasıl oluyor da alkollü içki reklâmları hâlâ gazeteleri ‘süs’lüyor?

“Alkollü içkilere karşı mücadele başlatacağız” yollu çok açıklama, beyanat ve vaad duyduk, ama fiilî bir adım henüz göremedik. Bu haklı mücadeleyi başlatmakta geç kalmaktan korkalım, çünkü faturası ağır olur ve oluyor...

YENİ ASYA