1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Utanman Yoksa İstediğini Yazar, İstediğini Söylersin!
Utanman Yoksa İstediğini Yazar, İstediğini Söylersin!

Utanman Yoksa İstediğini Yazar, İstediğini Söylersin!

​​​​​​​Dava adamı görüntüsüyle dava rantı peşinde koşanların gerçekleri serbestçe çarpıtma, altüst etme çabalarının teşhir edilmesi karşısında rahatsız olmamaları mümkün mü?

22 Şubat 2018 Perşembe 19:18A+A-

HAKSÖZ HABER

Bazıları ben istediğimi söylerim, herkese lafımı çakarım ama sırtımı iktidara yasladığıma göre kimse de bana ağzını açamaz diye düşünüyor herhalde!

Memlekette bu tiplerden çok vardı ama ‘mahalle’de de artık sık görünür olması üzücü gerçekten. Yazık ki, bu tipler ve dahil oldukları ilişki ağı yüzünden ‘mahalle’ algısı da, seviyesi de diplere doğru inişe geçmiş durumda.

Her konuda ahkam kesmeye kendilerini mezun sanan bu tipler bu sıralar vatan, millet, bayrak, ihanet, vb. lafları sakız gibi çiğnemekteler. İslamcı pozları da elden bırakmadan milliyetçi hamasetin burçlarına doğru ilerliyorlar.

İcabında dava arkadaşlarından, geçmişte ne çabalar sarfettiklerinden, ne ağır bedeller ödediklerinden dem vurarak bir ‘dava’ sahibi oldukları imajına oynamaktan da geri durmuyorlar. Abartarak aktardıkları geçmişlerinin kendilerine sonsuz bir kredi sağladığını sanan bu tipler sırtlarını iktidara yaslama görüntüsünün de verdiği cesaretle hepten zıvanadan çıkmış haldeler!

Kurnazlar da aynı zamanda! Çok ağır başlı, olgun insanlar oldukları için (!) rahatsız oldukları çevrelere karşı doğrudan söz söylemek yerine ince taktikler devreye sokuyorlar. Kimliği meçhul internet siteleri açıp oradan fütursuzca iftiralar yağdırmak ya da ‘mahalle’nin meczuplarını, serserilerini tetikçi olarak istihdam edip oradan sallamak gibi ayak oyunlarını iyi biliyorlar! 

Daha yakın zamanda Fethullah Gülen’e methiyeler düzerken, bir anda havanın değişmesiyle ‘FETÖ avcılığı’na çıkabilecek kadar ‘esnek ve uyumlu’ bu zevat her kılığa girebiliyor. Bunların literatüründe örneğin İran’ın katliamlarını örtme çabası “mezhepçilik fitnesini önlemek” olarak adlandırılmakta. Kundaktaki bebelerimizi vahşice yakan, kavuran Putin güzellemeleri “ülkenin ali menfaatleri” şeklinde pazarlanırken, Perinçek takımına selam çakmak “vatanseverlik paydasında buluşmak” diye sunuluyor.

Bir yandan 28 Şubat eleştirisi yapıp, aynı anda 28 Şubat’ın milis gücü işlevini üstlenmişlere iltifat edecek kadar da ilkesizler! O övdükleri, beğendikleri Perinçek’in kirli kampanyasının neticesinde Sivas’ta zindanda çürümekte olan mazlumları düşünecek halleri yok elbette!

Vazgeçemeyecekleri tek bir ilkeleri, uğrunda bir şeyleri göze alabilecekleri hiçbir değerleri kalmamış bu tipler istediklerini söyleyebileceklerini ve kimseye de hesap vermek zorunda kalmayacaklarını zannediyorlar!

Yanılıyorlar! Üç kuruşluk dünya menfaati için zihinleri ifsat çabaları karşılıksız kalmayacak!

Kim mi bunlar?

İsimleri çok da önemli değil! Onları herkes gayet yakından tanıyor!

HABERE YORUM KAT

3 Yorum