1. YAZARLAR

  2. Necmettin Turinay

  3. Tv-Net ve Karagül
Necmettin Turinay

Necmettin Turinay

Yazarın Tüm Yazıları >

Tv-Net ve Karagül

17 Şubat 2011 Perşembe 00:27A+A-

El-Cezire bir televizyon kanalı biliyorsunuz. İlgilileri onu yakından tanırlar. Basra Körfezi’nde bulunan Katar’dan yayın yapıyor ayrıca. ABD’nin Irak’a müdahalesi sırasında, göklerde maytap gibi parlayan füzelerin hedefe isabetini de hep El-Cezire’den izleme imkanı bulmuştuk. El-Cezire televizyonu son Mısır ayaklanmaları sırasında da gündemde idi biliyorsunuz. Bir ara devrik Mübarek yönetimi, El-Cezire’nin yayınlarına ambargo koymaya kalkışsa bile; nasıl bir yol bulundu bilmiyoruz, yayınlar olduğu gibi devam etti.

Yani sırf Mısır yönetimi değil, hemen bütün Arap monarşileri bu televizyonun yayınlarından alabildiğine rahatsız. İlgili ülkelerde şimdiye kadar hiç bastırala gelen muhalefet haberleri, El-Cezire ekranlarına yansıtılmakta gecikmiyor çünkü. Gizli-kapaklı hiçbir şey kalmıyor sizin anlayacağınız. Sanki ilgili ülke yönetimlerinin üzerine bir nevi Wikilaiks belgeleri gibi, El-Cezire durmaksızın haber boşaltıyor. Yani Ortadoğu coğrafyalarında, acayip bir El-Cezire şaşkınlığı kol geziyor gibi bir şey!..

İsterseniz, El-Cezire ile ilgili bir not daha düşeyim: Türkiye televizyonlarından izlediğiniz Mısır görüntülerinin hemen tamamı, işte bu kanaldan transferdir dersem şaşar mısınız bilmem!.. Sakın ola ki şaşmayın, şaşırmayın!.. Çünkü ne bizim, ne de sizin bu görüntülerden, verilen sözlü haberlerden tatmin olmadığımız ortada. Neden derseniz, o habercilik anlayışı, Türkiye merkezli bir bakıştan ve tecessüsten yoksun da onun için!.. Burada kuşkusuz, yer yer bazı itirazları da hissetmiyor değilim. Türkiyeli bazı muhabirlerin geçtiği haberler meselâ!.. Fakat onlar bile ne kadar sathî, basit gelişmelerin dibini göstermekten yoksun şeylerdi öyle. Sanki adetmiş gibi muhabir bağırıyor, söylediği iki üç cümleyi dönüp dönüp tekrar ediyor. İşte o kadar!.. Özü yok bir şamata vesselâm!..

Meselâ hatırlamaya çalışalım:

Olayları Mısır gazeteleri nasıl yansıtıyordu? Geçenlerde Türkiye’ye gelen Fehmi Huveydi neler yazdı, ne yorumlar yaptı bilenimiz var mı? Ya da Mısır devrimi diğer Arap televizyonlarına ve gazetelerine nasıl yansıdı? Peki ilgili kalabalıklar arasındaki muhalefet liderlerinden, herhangi birisi ile yapılmış bir görüşmeye mülâkata tesadüf ettiniz mi siz?

Daha da enteresanı; Müslüman Kardeşler’le ilgili, sayısı az da olsa bazı açıklamaları okumuş olmalısınızdır. Türkiye’yi örnek aldıkları, ya da Mısır’da ordu yönetimi ele geçirirse, bunu bir darbe olarak kabul edecekleri cinsinden açıklamalar!.. Peki bu açıklamaları yapan kimdi? Nerde ve nasıl yapıldı bu açıklamalar? Bir basın toplantısı biçiminde mi, ya da bir televizyona veya gazeteye verilen demeçler şeklinde mi? Yoksa yayınlanmış bir bildiri ile mi muttali oluyoruz. Müslüman Kardeşler’in tutumuna?

Yani siz bu tür soruları dilediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Neden? Çünkü Mısır Ortadoğu’da, nabız atışlarının merkezi mesabesinde bir ülke!.. Hele bir de dibini, sorunu, merkezde yer alan ittifak güçlerini göremediğimiz bir devrim süreci söz konusu ise, o zaman her gelişme ve ayrıntı önem kazanacak demektir. Gün gün bir savaşı takipten, ne farkı vardır bu gelişmelerin?

Demek istediğim şu; El-Cezire olsun, batılı bazı haber ajansları olsun, gelişmeleri böyle izlemiyorlar. Daha doğrusu izliyorlardır da, derin bazı gelişmelerden haberi soyutlayarak; sınırlanmış, soyutlanmış bir habercilik yapıyorlardır.

Gene burada hemen hatırıma geliverdi. 18 gün devam eden gösteriler esnasında, “Camp David’e Hayır!..” diyen, haykıran bir ağız olmadı mı hiç? Bir slogan atılmadı mı? Bir pankart çekilmedi mi Kahire sokaklarına? Öyleyse bu ne biçim bir televizyonculuktur Allah aşkına?.. Oralara cahil-cühelâ, üç-beş çocuk gönderilerek habercilik mi yapılır sanıyorlar? İşin daha açığı, haber merkezlerinde kol gezen bir şuursuzluk değil de nedir bu?

Yani haber, bir yer ve politika adına takip edilir!.. Habere bir yerden bakılır. Dış politikadaki her gelişmenin, kuşkusuz kendi adına bir manası bulunsa bile; onun Türkiye ile alâkası kurulmadığı, kurulamadığı takdirde ne anlamı kalır? Yani Mısır’ı hem kendisi olarak takip, hem de Türkiye adına onu izlemek gerekir. Habercilik suplesi de burada ortaya çıkmaz mı zaten?

Neticeye gelecek olursak, durduk yere söylemiyoruz bütün bunları. Gazetelerden okuduğumuza göre sevgili İbrahim Karagül, TV-Net’in yayın sorumluluğunu üstlenmiş!.. Deneyimli bir dış politika yorumcusu olan Karagül’ün yaptığı bazı açıklamalardan yola çıkarak yazdım bütün bunları. Tek başına bir zeybek oyunundan sonra, şimdi de bir koroyu, orkestrayı yönetmek dönemi!..

Türkiye adına icra edilecek bu yeni besteye, daha şimdiden kulağımızı çevirmiş, öyle bekliyoruz!.. Allah muvaffak etsin!..

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT