1. YAZARLAR

  2. Dr. Sivilay Genç (Abla)

  3. Türkler neden Amerika’yı keşfetmedi?
Dr. Sivilay Genç (Abla)

Dr. Sivilay Genç (Abla)

Yazarın Tüm Yazıları >

Türkler neden Amerika’yı keşfetmedi?

07 Nisan 2011 Perşembe 10:28A+A-

Soru: Sevgili Sivilay Abla, hayatımda ilk defa Amerika’yı gördüm. Çok beğendim. Amerika’yı neden bizim Yavuz Sultan Selim keşfetmedi de elin Portekizlisine kaldı? Şimdi ne güzel Selim Birleşik Devletleri olurdu. New York’a Yeni Bursa, San Francisco’ya Aziz Mahmut Hüdai’yi derdik. (Beren Kantarcı)

Cevap: Sevgili Beren, Amerika’yı keşfetmek için ihtiyacımız olan başlıca şey; okyanusu aşabilecek bir gemi, bir pusula ya da haritadan önce ‘meraklı’ bir insandır. Peki ‘Kediyi merak öldürür’ özdeyişleriyle büyüyen hangi çocuğun içinde merak duygusu çimlenir? ‘Ne kadar meraklısın!’ diye kaç kere terslenmiştir bir insan bu ülkede?

Merakla olan ilişkimize güncel bir örnek vereyim. ‘Atalarımız iyi ki emperyalist olmadı, yoksa dünya oryantalizmin şahını görürdü’ çıkarımlarında bulunmak için bana hayli gözlem olanağı veren STV klasiği ‘AYNA’ programını izliyorum. Öteki mahallenin Acun Ilıcalı’sı, modern zaman gezgini Saim Orhan yine sabah bakkala ekmek almaya çıkmış, kendisini Meksika’da bulmuştur. Gittiği ülkeyi ‘burası asfalt, buradan da arabalar geçiyor’ derinliğinde tanıtan, bir gün Afrikalı devlet başkanlarına tırnak kontrolü yapacağından endişe duyduğumuz televizyonların temizlik kolu başkanı sunucumuz Mexico City’de meyve salatası satan bir büfenin önüne gelir ve sipariş verir. Büfeci kadın birbirinden ilginç renkteki meyveleri özenle soyar, doğrar, özel kabına doldurur. Sonra üzerine limon sıkar, biraz tuz ve acı biber serper. Olan biteni dehşet içinde izleyen sunucu ‘kadın salatanın içine etti’ manasına gelen, kavgada söylenmeyecek, anonslar yapar ve merak edip bir lokma bile tadına bakmadan meyveleri satıcı kadına yedirir.

Keşifle, merakla olan ilişkimizin serencamesi böyle. Kâşiflerimiz dün ‘bu denizin sonu nereye çıkıyor’ diye merak duymamıştı, bugün o kıtanın meyve salatasının tadına merak duymuyor.


Doktor ve akademisyen adaylara dikkat!!!

Soru: Sevgili Sivilay Abla, seçimlere çok az zaman kaldı ancak siz hâlâ seçimlerle ilgili analizlere başlamadınız. Ben mecliste grubu bulunan bir partinin hatırı sayılır bir il başkanıyım. İlimizde aday adayları seçiminde nelere dikkat etmeliyiz? Yolumuzu aydınlatırsanız size minnettar kalırız. (Rumuz: Başkan)

Cevap: Sevgili Başkan, küçük ve orta büyüklükteki illerde en büyük tehlike arz eden milletvekili adayları başhekimlerdir. Başhekimler vatandaşın en zor zamanında başvurduğu insanlardır. Siyaseti kafasına koymuş bir doktor bu fırsatı iyi değerlendirir, gönülleri fetheder. Bu yarışta hiç bir meslek erbabı doktorlarla rekabet edemez.

Ancak hastaları ölümden kurtaran doktorlar demokrasi için ölümcül bir tehdittir.

Öncelikle; modern tıp, on binlerce yıllık tedavi ve şifa geleneğini bir gecede silip atmıştır. İttahat ve Terakki’den bu yana Türk jakobeniziminin itici gücü doktorlar olmuştur. Bu arada jakobenin sağcısı solcusu olmaz.

Doktorlar, hele de cerrahlar yaratılışa müdahale etme ayrıcalığı olan özel insanlar olduklarına inanırlar. Allah’ın deri ile kapladığı en mahrem yerlerimizi, iç organlarımızı bir neşter darbesi ile açabilirler. Bir doktorun bir insanın kalbini eline aldığı anda ameliyathanede çalması gereken A Space Odyssey’in muhteşem soundtrack’idir.

Doktorlar için tedavinin kesin bir yolu vardır. Sorunun çözümü yoruma açık değildir. Kürt sorununu geniş bir hava bombardımanıyla çözebileceğine kilitlenmiş bir doktoru hiçbir sosyolog bu tedavi reçetesinden vazgeçiremez.

İllerden aday belirlerken dikkat edilmesi gereken ikinci grup ise akademisyenlerdir. Şimdi her ilde bir üniversite var. Bu demektir ki her ilde birden fazla profesör var. Akademisyenler için kendileri ‘hoca’ geri kalan herkes ‘öğrenci’dir. Onlar için insanların en seçkinleri akademisyen olmuş, safralar ise diğer meslek dallarına dağılmıştır. Siyasetçi için en tehlikeli şey ‘bilmek’tir. Bilen, sormaz, tartışmaz, alternatifini aramaz. Akademisyenleri ise en iyi tanımlayan şey ‘bilmek’tir.

Doktorlara ve akademisyenlere dikkat edin. İyi olan kazansın.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT