1. YAZARLAR

  2. ZEHRA TÜRKMEN

  3. Tartışmalarımız Modernizmden Arınmış mı?
ZEHRA TÜRKMEN

ZEHRA TÜRKMEN

Yazarın Tüm Yazıları >

Tartışmalarımız Modernizmden Arınmış mı?

05 Aralık 2014 Cuma 15:05A+A-

Hayatımızın birçok boyutunu tahrif eden modern hayat Biz insanı en güzel biçimde yarattık” (95/4) diyen Rabbimizin ayetine müdahale ederek insanın fıtratını ve doğasını da tahrip etmektedir.   

 Modern hayat insanın sürekli olarak kendisine, kendi nefsine kulluk etmesini emreder. Dolayısıyla da kendisini yücelten insan kusurlarını görmekte körleşir. Bencillik duygusuyla beraber her istek ve arzusuna ulaşmayı hedefler. Bu yüzdende nefsin haram olan isteklerini kendisine helalmiş gibi gösterir.

Modern insan kendisini vahyin aydınlığıyla onarmaz; dünyanın geçici hazlarıyla donatmaya çalışır.  Başkalarının sözünü, fikrini yani beğenisini önemser. Ve bu düşünce insanın kendisini tanımasını zorlaştırır.

Modern hayat “sen her şeye layıksın”, “bu senin hakkın” gibi söylemlerle insanın iyilikler karşısında teşekkür etmemesini telkin eder. Oysa birbirine teşekkür etmeyi beceremeyen insan kendisini sonsuz nimetlerle donatan yaratıcısına da şükretmeyi unutur. Modern hayat insanın hatası karşısında özür dilememesini de telkin eder. Modernizme göre özür dilemek kişiliğin baskı altına alınması ve insanın kişiliğini ezmesi anlamına gelir.  Peki insandan özür dilemeyi beceremeyen bir kul Allah’a nasıl tevbe edecektir. Yani kula teşekkür etmek Allah’a şükür etmek için, hatalar karşısında kula özür dilemek ise Allah’a tevbe etmek için bir aşamadır.  Çünkü tevbe insanın kusurlarını görmesini sağlar. Kusurlarını gören insan Allah’a karşı sorumluluklarının da bilincinde olan insandır.

Modern hayat insana her şeyi arzulama duygusu verir. Arzulanan şeyin ihtiyaç mı yoksa israf mı olduğunu söylemez.  Önemli olan insanın bir şeyi istemesidir. Bu yüzden modern hayat tüketim konusunda insanın sınırlarını kaldırır.  Nevzat Tarhan’ın  ifadesiyle tüketim kültürü aceleciliği besler. Beklemeyi, yani sabır duygusunu köreltir. DUR-DÜŞÜN-YAP, DUR-DÜŞÜN-KONUŞ yerine DUR-YAP- sonra DÜŞÜN, DUR- KONUŞ- sonra DÜŞÜN ilkesini oluşturur. Oysa Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de insana bir şey yapmadan önce onu akletmesini- düşünmesini emreder.

Modern hayat insana özgür olduğunu söyler. Ve insana sınırsız bir özgürlük alanı açar.  Oysa Allah’a kul olan insan nereye kadar özgür olabileceğinin sorusunu sormalı ve özgürlüğünü vahyin ilkeleri çerçevesinde belirlemelidir.

Modern insan kişiye kendisini yüceltme duygusu verir. Ve kendisini yücelten yani Narsizm hastalığına tutulan insan egosunu kutsar.  Sürekli övülmek ister. Sadece kendisini sever. Oysa Rabbimiz kendimizi değil, birbirimizi sevmemizi emreder. “Birbirinizi sevmedikçe iman edemezsiniz”diye buyrulur.  Bugünde bizim en büyük ihtiyacımız kendimizi değil birbirimizi sevmek ve birbirimize merhamet etmektir. 

Bu yüzden modernizmin tüm kuşatmalarına karşı uyanık olmalıyız. İnsanın hüsran içinde olduğunu ancak iman eden ve salih amelde bulunanların kurtuluşa ereceğini birbirimize hatırlamalıyız ve bu doğrultuda tavsiyeleşmeliyiz. 

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum