1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Suriye Dramının 6 Yılı ve ‘Garantör Ülkeler’in Samimiyeti
Suriye Dramının 6 Yılı ve ‘Garantör Ülkeler’in Samimiyeti

Suriye Dramının 6 Yılı ve ‘Garantör Ülkeler’in Samimiyeti

“Cenevre ve Astana’da ateşkes için zirveler düzenlense de maalesef garantör ülkeler, öncelikli olarak ulusal çıkarları doğrultusunda savaşı sürdürmeyi düşünüyor.”

21 Mart 2017 Salı 17:58A+A-

Osman Atalay’ın yorumu:

Suriye, Savaş Suçları ve 7. Yıl

15 Mart 2011 tarihinde Dera kentinde küçük bir kıvılcımla başlayan Suriye Savaşı, 7. yılına girdi. Suriye’de silah sesleri 6 yıldır hiç susmadı.

Birleşmiş Milletler’in (BM), savaş ve insanlık suçunu teşkil edecek yöntemlerin kullanıldığını itiraf etmesine rağmen Suriye Savaşı, bütün acımasızlığıyla devam ediyor.

Bu ayın başında 1 Mart’ta, BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, 21 Temmuz - 22 Aralık 2016 tarihlerinde Halep’teki insan hakları ihlalleri iddiaları üzerine yapılan soruşturmaları içeren raporunu paylaştı.

Komisyon Başkanı Paulo Sergio Pinheiro, BM Cenevre Ofisi’nde rapora ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Halep’te yaşanan iç savaşta sivillerin savaş suçuna kurban gittiğini söyledi.

Pinheiro, “Yaklaşık 5 aylık kuşatma boyunca rejim ve Rusya hava kuvvetlerinin aralıksız hava saldırıları sonucu Halep’in doğusunda birçok sivil hayatını kaybetti. Hastaneler, okullar ve pazar yerleri, moloz yığını haline döndü” dedi.

Rejim destekçilerinin, şehirdeki muhaliflerin kontrolündeki yerleşim merkezlerine klor gazı, misket bombası, sığınak delici ve yangın bombalarıyla saldırması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce sivilin öldüğünü aktaran Pinheiro, sivillerin kasıtlı olarak hedef alındığını vurguladı.

Pinheiro, “Rejim ve Rusya bu silahları kullandı” diye konuştu.

Muhaliflerin aksine, Esed rejimi ve Rusya’nın hava gücüne sahip olduğuna dikkat çeken Pinheiro, “Her iki ülkenin hava kuvvetleri de sivillerin yoğun olarak yaşadığı yerleri bombaladı. Bütün analizlerimiz bunları ispat ediyor. Raporumuzda savaş suçunun işlendiğini belirttik” dedi.

BM Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Üyesi Carla del Ponte de savaş suçlularının uluslararası mahkemelerde yargılanmasına ilişkin bir soru üzerine, “Suriye’de gördüğümüz şiddeti Ruanda ve Balkanlar’da bile görmedik. Bu çok büyük bir trajedi. Halen yaşananlar inanılmaz. Evet, adalet kesinlikle yerini bulmalı” ifadesini kullandı.

Ponte, BM Güvenlik Konseyinin Suriye’deki savaş suçlarıyla ilgili hiçbir şey yapmadığının da altını çizdi.

BM’de, Rusya ve Çin maalesef en büyük engel teşkil ediyor.

Raporun, 10 Mart 2011 ile 30 Kasım 2015 tarihlerinde öldürülen tutuklular hakkında 621 kişiyle yapılan görüşmelerle elde edilen bilgiler ışığında hazırlandığı açıklandı.

Suriye’deki işkence ve ölümlerin ülkedeki resmi ve geçici cezaevleri sayesinde gizlendiğine ve insanların ortadan kaybolduğuna işaret edilen raporda, “Suriye’deki tutuklular, savaş alanından ve gözden uzak geçici cezaevlerinde, işkenceye uğruyor ve öldürülüyor. Suriye rejimi, cinayet, işkence, tecavüz, hapsetme, ortadan kaldırma ve diğer insanlık dışı uygulamaları nedeniyle insanlık ve savaş suçu işliyor” ifadesi kullanıldı.

2013’ün ağustos ayında başkent Şam’ın 6 kilometre uzaklığındaki Guta’da kimyasal silahla saldırı düzenlenmişti.

Muhaliflerin kontrolündeki bölgede yasaklı sarin gazıyla siviller hedef alınmış. 

BM, muhaliflere göre bin 300 kişinin öldüğü bölgede yaptığı incelemelerde sarin gazının izine rastladı. 

Guta kimyasal silahların kullanıldığı tek nokta olmadı. 6 yılda toplam 160’tan fazla kimyasal saldırı düzenlendiği tespit edildi. 

Batılı ülkeler altı yıl boyunca sadece Esed’in gitmesi gerektiğini dillendirdiler. Suriye’de ne istediklerine tam karar veremediler.

DAEŞ’in ortaya çıkışıyla birlikte Batı dünyası, Esed ile ilgili kararını askıya aldı.

Rusya Devlet Başkanı Putin ise tam olarak ne istediğini biliyordu. Esed rejimiyle birlikte üslerini korumak ve müttefikleri ile bütün dünyaya ülkesinin yeniden Ortadoğu sahnesinde olduğunu göstermek.

Suriye’de savaşın 6 yılını geride bırakırken trajedinin boyutlarını, gerçek yıkımı tam olarak bilemiyoruz.

Kaos içindeki bir ülkede istatistikler güvenilir olmaz ama ne olduğuna ya da ne olmadığına ilişkin bir fikir verirler.

Suriye’deki kaynakları kullanan İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ve bağımsız kurumların raporlarına göre Suriye’de 6 yıl içerisinde 400 binden fazla kişinin öldüğü, 145 bin kişiden haber alınamadığı, ölenlerin 96 bininin sivil ve 14 binden fazla kişinin ise işkence gördüğü tahmin ediliyor. 

Hapishanelerde ölen insan sayısı 14 bin 661, ölen kadın sayısı 20 bin 627, ölen çocuk sayısı ise 24 bin 799, sebepsiz tutuklananların ve kayıpların sayısı 106 bin 727 iken bunlardan 7 bin 571’i kadın...

Savaş ülke nüfusunun yarısını evlerinden etti. 5 milyon insan sığınmacı konumuna düştü. Savaşın vurduğu Suriyeliler; Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkelere sığındı.

7 milyona yakın Suriyeli ise ülke içerisinde yer değiştirmek zorunda kaldı.

Cenevre ve Astana’da ateşkes için zirveler düzenlense de maalesef garantör ülkeler, öncelikli olarak ulusal çıkarları doğrultusunda savaşı sürdürmeyi düşünüyor.

Yeni Akit

HABERE YORUM KAT