I

Selam sana şanlı direnişçi.

Selam sana teslim olmuş adam.

Selam sana Kur’an yolcusu.

 

II

Zalimlere git ve onları uyar.

Halkına özgürlük iste.

Öğüde kulak ver ve dosdoğru yoldan ayrılma.

 

III

Halkını da uyar.

Deki: Allah’ın yoluna dönün.

Diyecekler ki: “Biz atalarımızın yolundayız ve bu yolun iyi bir yol olduğundan eminiz.”

 

IV

Ey direnişçi, Ey Müslüman;

Onları hor görme, cahilliklerini fark ettir. Sabırla uyar. Onlara Allah’ın ayetleriyle nasıl da kandırıldıklarını açıkla.

Göğsünün daralmasından, hor görülmekten, kınanmaktan, onların seni öldürmesinden korkma.  Muhafaza et direncini. Çünkü senin destekçin Allah’tır. O seni görmekte, yaşananları, yaşanacakları bilmekte ve duymaktadır.

Deki: Âlemlerin Rabbi şüphesiz Allah’tır. Tüm taptıklarınızdan vazgeçin ve sizi yaratan Allah’a gelin. Koşun aramızdaki ortak paydaya.

 

V

Ey kutlu yolcu;

Hükmün ve hikmetin sahibi olan Allah’ın ipine sımsıkı sarıl. Geleneksel ve modern hurafelerin seni savurmasına izin verme. Anlatmaya devam et onlara söyle Rabbin kim olduğunu. Musa gibi seslen İbrahim gibi: "O, sizin de Rabbiniz, geçmiş atalarınızın da Rabbidir. O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir.”

 

VI

Yılma ey direnişçi;

Onlar sana karşı bütün hünerlerini sergileyecekler. Senin bir tek hünerin var. Onlarınsa hünerleri çok. Sen tek Allah’ın ipine sarıl. Onlar şeytanlarını, liderlerini, efendilerini, kölelerini, eşlerini, oğullarını, İblis’in tüm askerlerini toplayıp gelsinler. Korkma. Çünkü sarıldığın ip seni sımsıkı tutar. Sarsılmazsın. O ki, Musa’nın asası gibi tüm hünerleri, desiseleri yutacak, oyunları bozacaktır. Güçlerinin tümüyle üzerine gelmelerinden, darbelerinden, andıçlarından, Ergenekonlarından, partilerinden, çetelerinden yılgınlığa düşme. Onlardan ayrıl. Uzaklaş, safları belirginleştir.

 

Musa’nın asasını vurduğu gibi denize; vur Allah’ın ayetlerini kalabalıkların yüzüne. Deşilsin tüm biriktirdikleri, saçılsın tüm pislikleri. Yarılsın ortadan ikiye ve açılsın kurtuluş yolu. Çekinme yürü istikamet üzere dosdoğru yoldan. Yürü ki boğulsun tüm açık ettiklerin pisliklerinde.

 

Ve seslen çağın tüm Nemrutlarına. Söyle İbrahim yürekliliğiyle: “Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?"

 

Ey kutlu direnişçi yılma sürdür kavganı. Yükselt sesini ev ev, kürsü kürsü, meydan meydan:  “Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur.”

 

Duanı da eksik etme. Senin silahındır, vazgeçme el açmaktan Rabbine: “Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat. Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl. Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle!”

 

Gün gelecek, hesap dönecek. Onlar sana gıpta edecekler. Sen Nuh gibi felaha yelken açarken, onlar azgınlıklarında boğulacak. Cennetin kapıları açılırken sana, cehennemin yolunda taptıklarıyla kavgaya tutuşacak onlar: “Allah'a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Çünkü sizi, Âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk. Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı. İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok. Candan bir dostumuz da yok”

 

Ve bil ki onlar çok isteseler de; Allah şahit dünyaya geri dönüşleri yok. Mekânları mutlak ateştir zalimlerin, inkâr edenlerin, sapkınların ve kafirler ile taptıklarının…

 

VIII

Ey Allah yolunun yardımcısı;

Tüm uyarıcıların ve Allah için direnenlerin seslendiği gibi seslen ruhundan kopmuş bedenlere; bedenlerinin üstündeki aklı yok edenlere, emperyalizme, kapitalizme ve sömürge çarkının içerisindeki kendinden bihaberlere: “Sizden hiçbir ücret istemiyorum. Çünkü benim ücretim ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.