1. YAZARLAR

  2. Abdullah Sayar

  3. Somali’de Henüz Son Perde Oynanmadı
Abdullah Sayar

Abdullah Sayar

Yazarın Tüm Yazıları >

Somali’de Henüz Son Perde Oynanmadı

11 Ocak 2007 Perşembe 23:31A+A-

Somali’de son yaşanan gelişmeleri tüm İslam alemi kaygı içerisinde izliyor.

ABD’nin emirleri doğrultusunda Aralık ayının son haftasında Somali’nin başkentine yürüyerek ülkenin tümünü işgal eden Etiyopya birliklerinden sonra bizzat ABD ordusu da Somali’ye askeri müdahalede bulunuyor. Müslüman Somali halkının başına bombalar yağdırılıyor. Hint okyanusunda demirlemiş bulunan ABD Savaş Gemileri Somalili direnişçilerin sığındığı köyleri bombalıyorlar. Sağlıklı haberler gelmemesine rağmen bombardımanda çok sayıda Somalilinin katledildiği haberleri alınmakta. İçlerinde kadın ve çocukların da olduğu yüze yakın ölü raporu var. Yani emperyalizm Somali’ye de “demokrasi” getiriyor!

Somali’ye bomba yağdıran uçak gemisi Eisenhower, Hint Okyanusu’ndan sorumlu bulunan ABD birliği. Yaz sonunda Türkiye’ye de gelen geminin personeli Antalya’da dinlenmiş, katliamlara hazırlanmıştı; şimdi de icra ediyorlar. Dahası ABD Ankara Büyükelçisi Wilson o dönemde işadamları, siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerden oluşan bir grubu “ABD’nin Türkiye halkının gözündeki imajını düzeltme” kampanyası kapsamında, Eisenhower’a davet etmiş, ağırlamıştı. ABD askerleri Antalya’nın güneşli sahillerinden sonra kış ortasında Somali açıklarında biraz zahmet çekiyor olmalılar; üzücü bir durum!

ABD’nin Somali’deki Şansı Ne?

ABD aslında bizzat kendi askerleri ile Somali’ye müdahalede bulunmayı ve bölgedeki İslami güçleri “tümüyle kazımayı” planlıyordu. Dahası işbirlikçi Geçici Hükümet yetkilileri de bunu istiyorlar. 10 Ocak günü haber ajanslarına konuşan Geçici Hükümet İç İşleri Bakanı ve savaş ağalarından biri olan Farah Hüseyin Aidid “Bombardıman yeterli olamaz. İslamcı teröristlerin kökünü kazımak için ABD özel birlikleri karadan da Somali’ye girmelidirler” diyerek ülkesinin işgalini istiyordu.

ABD Afrika Özel Temsilcisi Jendayi Frazer; Somali politikasının da başında olan isim. Bayan Frazer, her ağzını açtığında ABD yönetiminin Somali’ye ne kadar önem verdiğini belirtmekte. Ancak ABD’yi Somali’ye girmekten alıkoyan bir şey var: Emperyalistler Irak’ta, Lübnan’da ve Afganistan’da büyük bir batak içerisindeler. Bu şartlar içerisinde İran, Suriye ve Somali’yi işgal planları rafa kaldırılmak zorunda kalınıyor.

Yani Amerika’nın Somali’de seçenekleri çok sınırlı. Etiyopya ordusunu Somali’yi işgal etmesi için teşvik eden ABD; Etiyopya’nın Somali içerisinde çok fazla tutunamayacağını da iyi biliyor. Emperyalistlerce halkları arasına düşmanlık tohumları ekilmiş olan iki halk olarak Etiyopya ve Somali halkları birbirlerinden “millici” duygular ile hoşlanmıyorlar. Etiyopya ordusunun Somali içinde ancak geçici bir süre tutunabileceği düşünülüyor. İşgalin uzun sürmesi ise Somali’de geniş çaplı isyanlara, halk intifadası türü çatışmalara neden olabilecek bir gelişme olacaktır.

ABD’nin Somali’ye bu ölçüde değer vermesinin birkaç nedeni var: Ortadoğu petrollerinin sevkiyat yollarının başında bulunan Somali ayni zamanda stratejik önemi büyük olan Kızıldeniz’in girişini kontrol eden bir konumda bulunmakta. Dahası Somali Orta Afrika’nın en önemli ülkesi olarak Afrika’da bir model olma potansiyelini taşıyan bir ülke.

Direniş Halka Mal Oldu

Şuan Somali’de zahiren görülen tablo, İslami güçlerin savaşı çok hızlı bir şekilde kaybettikleri ve ABD ve müttefiklerinin inisiyatifi ele aldıkları yönünde. İslam Mahkemeleri Yüksek Konseyi altı ay boyunca başkent Mogadişu’yu kontrol ettikten sonra bugün ülkenin büyük bir kısmında ve tüm merkezlerinde egemenliğini yitirmiş görünüyor.

Oysa Somali’de ABD’yi esas telaşlandıran daha derinden bazı kıpırdanmalar var. ABD’yi rahatsız eden şey İslam Mahkemeleri’ni üreten sürecin ta kendisi olan Somali halkındaki İslami yöneliş. İslam Mahkemeleri sıfırdan ortaya çıkan tümüyle bir halk örgütlenmesi idi. İslam Mahkemeleri sadece bir sonuçtu. İslam Mahkemeleri Somali halkının, ülkelerinin emperyalistlerce desteklenen yerel savaş ağaları ve işbirlikçi liderler eliyle düze çıkamayacağını gördüklerini ispatlayan bir sonuçtu. İslam Mahkemeleri’nin son altı ayda başardıkları, Somali’de gelecek ifade eden tek siyasal cephenin İslam olduğunu ispatlayan bir tecrübe oldu.

Bugün İslam Mahkemeleri iktidarda olmasa da Somali halkı içerisinde çok ciddi bir anti-emperyalist İslami yönetim talebi var. Ne yerel savaş ağalarının ne de geçici hükümetin bazı aşiret ilişkileri dışında ülke çapında hiçbir desteği yok. Etiyopya çekildiği an Geçici Hükümet’in çökeceğinden kimsenin şüphesi yok. Hiraan Online gibi önde gelen Somali basınında yorum yapan Somalililer, aydınlar, entelektüeller İslami yönetim tecrübesinin ne olduğunun çok iyi farkında olarak konuşuyorlar, ülkeleri için tarihi bir fırsat içerisinde olduklarını dillendiriyorlar.

Dahası bizim açımızdan önemli olan bir ayrıntıda şu: Şeyh Ahmet Şerif öncülüğünde İslam Mahkemeleri tecrübesini organize edenler Afrika’da “Kutupçu” olarak anılan İhvan çizgisinin Seyyid Kutub’a yakın yönelimini temsil eden çizgiden geliyorlar. Bu çizgi toparlayıcı bir politika izleyerek “Somali mucizesi” denilen şeyi çok kısa bir sürede gerçekleştirmeyi başardı.

Halk İntifadası Somali’ye Uzak Mı?

İşgalden sonra İslam Mahkemeleri önderlerinin bir kısmı Yemen’e, bir kısmı Eritre’ye sığırken bir kısmı da kırsal alanda hala faaliyet gösteriyor. İslam Mahkemeleri eski gücüne sahip olmasa bile Somali halkındaki İslami yöneliş devam ediyor. Dahası halk başkent Mogadişu’ya altı ay huzur getiren İslami güçlerden sonra işgalciler ve işbirlikçilerinin nasıl bir kaos oluşturduklarını da görüyor. Başkent tekrar savaş ağaları elinde parçalandı, düzen yok, kaygı hakim. Onların İslami güçlerin başarısına ulaşması imkansız görünmekte.

İslami yönelim hala Somali’deki en güçlü akımdır. Zaten geçici hükümet de bunu farkında. Ajanslara konuşan hükümet yetkilileri askeri başarıya karşın hükümet karşıtı İslamcı bir propaganda tehlikesinin halen büyük bir risk olduğunu ifade ediyorlar. Uluslar arası ajanslara konuşan İç İşleri Bakanı Farah Muhammed Aidid “Eğer İslamcı güçler ile uzlaşma sağlamaz isek halkı Irak’taki gibi bir isyan başlatmak konusunda kışkırtabilirler” diye konuşuyordu.

Böylesi bir halk intifadasının ilk belirtileri görünmeye başladı bile. Gelen haberlere göre Somali’de son iki haftada Etiyopya işgal ordusu birliklerine bir dizi saldırı gerçekleşti. Birçok kez kalabalık başkentliler işgali protesto gösterileri düzenledirler, Geçici Hükümet konvoylarına taşlarla saldırdılar. BBC’nin verdiği haberlere göre en az bir gösterici öldürüldü. Sağlıklı haberler gelmese de kısal alanda da bazı çatışmaların ve halk gösterilerinin yaşandığını biliyoruz. İslam Mahkemeleri’nin kırsal alanda faaliyet gösteren bağlıları da işgalcileri yıpratma amaçlı bir gerilla mücadelesi sürdürmeyi hedefliyorlar.

Sözün özü; tüm askeri üstünlüğüne rağmen ABD ve müttefiklerinin Somali’de işi zor. ABD ordusunun Somali toprağına ayak basmaya cesaret etmesi ise Irak örneği ortada iken şuan imkansız görünüyor.

Yeryüzünü Fesada Boğanlar İşbaşında

Bugün Somali’de görülen tablo emperyalizmin on yıllardır Guatemala’ya, Şili’ye, Afganistan’a, Lübnan’a, Filistin’e yaptığı bir benzeri bir komplo tablosudur. Eli kanlı katiller halkına umut olmayan çalışan devrimci, özgürleştirici, adil güçlere saldırıyorlar; emperyalist çıkarları için milyonları yoksulluk ve işgallere mahkum etmekten çekinmiyorlar.

Somali’deki gerçek tablonun Etiyopya işgal ordusunun Somali’den çekilmesi sonrasında ortaya çıktığını göreceğiz. Emperyalistler Somali’den çekildiğinde bu kez bambaşka bir gerçeklik olacak: Bu kez Somali halkı yirmi yıldır kaos ve kana teslim edilmiş Somali’ye kısa bir süre de olsa huzuru getiren İslam Mahkemeleri tecrübesini çok net hatırlıyor olacak.

Elektronik Posta: [email protected]

YAZIYA YORUM KAT