HAKSÖZ HABER

Şarku'l Avsat gazetesinde yayınlanan analizi okuyucularımız için çevirdik:

İsrail askeri liderleri, Gazze içine sızmış komandolarının pusuya düşmesi, bir askeri otobüsünün Gazze’den gelen füzeyle doğrudan vurulması ve yerleşim yerlerinde patlamalara neden olan Hamas füzelerini etkisiz hale getirmede Demir Kubbe sisteminin başarısızlığı konularında bir dizi soruşturma başlattı.

İsrail ile Gazze arasındaki anlaşma geçtiğimiz hafta sonu Katar’ın Hamas’a memur maaşlarının ödenmesi için verdiği 15 milyon doların ardından bozuldu. Katar, İsrail’e Gazze’ye verdiği elektrik miktarını arttırması için 10 milyon dolar ödemişti. Bunun karşılığında Hamas, aşamalı olarak geri dönüş yürüyüşlerini durdurma sözü verdi. Ancak İsrail gizlice Han Yunus’a komando birlikleri gönderdi. Amaçları Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el- Kassam’a darbe vurmaktı.

İsrail ordusu şu temel soruyu araştıracak: Komando güçleri, Hamas’ın pususuna nasıl düştü? Bu tür operasyonlar için İsrail komandoları sık sık içeri girer ve bu durum keşfedilemezdi. Bu kez ne oldu? Komandolar davranması gerektiği gibi davranamadılar mı? Neden kıdemli bir teğmen öldürüldü? İsrail uçakları Han Yunus’taki casusluk ekipmanlarını ve silahlarını tahrip etmeyi başardı mı?

Sürecin sonunda içlerinde üst düzey bir komutan olmak üzere 7 Filistinli öldü. Ardından iki tarafın ateşkese geri döneceği sanılıyordu. Peki neden Hamas, askeri bir otobüse füze saldırısı başlattı? Otobüsü Gazze sınırına doğru çeken neydi? Hamas üyesinin otobüs doluyken patlatması halinde 10 kişinin öleceğini bildiği halde yolcuları boşalttıktan ve yolcular ayrıldıktan sonra otobüsün bombalandığı doğru mu? Hamas’ın füzeyi fırlatmasından alıkoyan şey; hassas stratejik bir planın parçası mı yoksa İsrail’in daha şiddetli şekilde karşılık vermesinden duyduğu korku mu? Başarısızlığa uğrayan Hamas mı yoksa İsrail’in caydırıcı gücü zayıfladı mı?

Bu sorulara ek olarak İsrail’e doğru atılan füzeleri vurmak için konuşlanmış Demir Kubbe füzesavar sistemin başarısızlığı da soruşturma konularından biri. Demir Kubbe yerleşim yerlerine ya da stratejik bir bölgeye doğru yönelmiş ise onu yok etmek için sistem ateşlenir, boş arazilere doğru giden füzeler ise ihmal edilir. Bu savunma füzelerinin her birinin 100 bin dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu da konuyla ilgili ekonomik hesaplar olduğu anlamına gelir.

Soruşturmada Hamas, İslami Cihad ve diğer örgütlerin İsrail’e doğru birkaç saat içinde 460 roket ateşlediğini de dikkate alınacağı sanılıyor. Demir Kubbe yerleşim yerlerinde patlayacağı tahmin edilen 120 füzeyi havada patlattı. Atılan 310 füze ise Gazze topraklarına ya da İsrail’de açık arazilere düştü. Kalan 30 füze ise, yerleşim bölgelerine düştü fakat Demir Kubbe bu füzelerin patlamasına engel olamadı. Bu füzeler bazı binalara, sokaklara hasar verdi bir kişinin ölümüne (bu kişinin Filistinli olduğu öğrenildi) onlarca Yahudi’nin yaralanmasına sebep oldu.

Filistinliler tek bir seferde onlarca füzeden oluşan yaylım ateşi başlattılar. Bazıları nisbeten kısa mesafeye ateşlenen 50 füzeye ulaştı. On dakikayı geçmeyen kısa bir zaman sonra roketler Gazze çevresindeki yerlere atıldı. Gece de bir roket Askalan’a düştü. İsrail ordusu bu basit yolla Demir Kubbe sisteminin  onlarca füzesinin tüketildiğini düşünüyor. İsrail, Hamas’ın Demir Kubbe sistemindeki stokların tükenmesini planlamış olup olmadığını da bilmek istiyor. Ancak Hamas’ın bu durumu önceden planlamış olması İsrail ordusu için sürpriz olmayacak.

İsrail’in birkaç aydır yüksek maliyetinden dolayı Demir Kubbe’nin avantajını sorgulamaya başlaması dikkat çekici. Bu sisteme alternatif başka bir yol arıyor. Alternatif arayışı yalnızca Demir Kubbe’yi değil “Davud Sapanı” gibi kullanılan diğer sistemleri de kapsıyor. Daha az maliyetli ve daha başarılı Lazer teknolojisiyle çalışan yeni bir savunma sistemi üzerinde çalışılıyor. Ancak bu çalışmalarda başarılı olmak için ciddi bütçelere ihtiyaçları var.