1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Sivas Özgür-Der'de "Alemlerin Rabbi Allah" Semineri
Sivas Özgür-Der'de "Alemlerin Rabbi Allah" Semineri

Sivas Özgür-Der'de "Alemlerin Rabbi Allah" Semineri

"Alemlerin Rabbi Allah" konusunun değerlendirmesini Sinan Ceran, dernek binasında yaptı.

30 Ocak 2017 Pazartesi 16:40A+A-

Sinan Ceran’ın sunumundan notlar:

Allah, dediğimizde ilk önce durup biraz düşünmemiz gerekir.

Neden mi? Çünkü ilk insandan kıyamete kadar sürecek hak ve batıl mücadelesinde Rabbimizi yani Allah'ı tanımak en baştaki ilkemizdir. Tevhid'i bilmeden/tanımadan yapılan her şey boşa gidecektir. Zaten bütün peygamberlerin verdiği "Tevhid" mücadelesinde Allah tasavvuru çok çok önemlidir.

Peki nasıl bir Allah tasavvuruna sahibiz? Allah'ı nasıl biliyoruz veya ne kadar tanıyoruz? Bu ve buna benzer bir sürü soruyu kendimize sorabiliriz/sormalıyız da. Allah'tan daha merhametlisinin olamayacağını, rızıklandıranın sadece Allah olduğunu,yaşatan ve öldürenin sadece Allah olduğunu bilmek doğru bir Allah tasavvurundan geçer.

Allah'tan daha intikam alanın olamayacağını, tuzak kuranların en hayırlısının O'nun kuracağını bilmektir.

Sinan Ceran'ın sunumu İslam coğrafyasından örneklerle devam etti. Mesela Suriye'nin birçok yerinde: "Burası Esed'in Suriye'si " diye yazarken bu zihniyetin unuttuğu bir şey vardı. Yeryüzünün yegane sahibinin Allah olduğunu unutuyorlardı. Kendi heva ve hevesleri uğruna kurdukları bir Baas diktatoryasıyla ilahlık taslıyordu/taslıyorlar. Ama rabbim onları da tıpkı Firavun ve Nemrutlar gibi zelil edecektir inşallah!

Allah'ı merkeze almak zorundayız. Çünkü Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Biz ABD'den, AB'den, Rusya'dan veya Esed'den değil sadece Allah'tan merhamet bekleriz/isteriz.

Yine aynı şekilde vedud olan Allah'tır. Çünkü en çok sevilen O'dur. Hiçbir sevgi bizi Allah'tan daha çok sevmeye götüremez. Ana-babamız, çoluk-çocuğumuz, malımız-mülkümüzün sevgisi O'nun sevgisinin önüne geçemez/geçmemelidir.

Korku, fıtri bir duygudur. Ama asıl korkacağımız tek güç Allah olmalıdır. Yeryüzünün müstekbirleri bizi korkutmak için her şeyi yapıyorlar. Öldürüyor, kesiyor, biçiyor veya psikolojik korku veriyorlar. Bütün bunlara rağmen bizler sadece ve sadece Allah'tan korkmalıyız.

İnsanoğlu bizzat kendi ürettiği şeylerden korkacak bir duruma geldi/gelmiştir. Ama Kur'an bize korkulanın Allah olduğunu bildirmektedir.

Ölçüleri koyan Allah'tır. Hayatımızda neyi yaparsak yapalım her  şeyin ölçüsünü Allah belirler. Sahip olduğumuz bunca imkana rağmen, zevk ve sefa, şımarıklık, haddi aşma vb. şeylerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bunca şeye rağmen Allah var demek kolay olmasa gerek. Allah'a rağmen hükümranlık, meliklik yapan birçok örneği/kıssayı Kur'an bize bildirmektedir. Bütün bunlar bize gir gerçeği haykırmaktadır: "Allah var."

Trump'a, Esed'e veya Putin'e bile sorsak Allah var, inanıyorum, der. Ama nasıl bir Allah var diyorlar acaba?

Her türlü zulmü, ifsadı Allah'a rağmen yapıyorlar.

Bizim inkar eden, inanmayan veya ateist olduğunu deklare edenlerden ziyade kendini müslim zanneden veya inandığını söyleyip de Allah'a rağmen her şeyi yapanlarla işimiz olmalıdır. Toplum geneline baktığımızda Allah tasavvuru vahye uygun mu? Allah tasavvurundan hareketle nasıl bir hayat yaşanıyor? Lakin yanlış bir Allah'ı tanımak/bilmek hepimizi felakete götürür. Öncelikle bu yanlış Allah bilinci düzeltilmelidir.

Son olarak şunu söyleyelim: "Yediren,içiren,öldüren ve yaşatan Allah'tır.Hayatımızın her zerresinden haberi olan Allah'tır. O zaman bunlara göre Allah var demeliyiz. Allah'ın hayatımızın her zerresinde olduğunu bilerek yaşamaktır "Allah var" demek.

Allah var demek kuru kuruya bir laf değil. Enam 162.ayete muhatap olmaktır. De ki: "Bakın, benim namazım, (bütün) ibadetlerim, hayatım ve ölümüm (yalnızca) bütün alemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur." 6/Enam-162

HABERE YORUM KAT