1. YAZARLAR

  2. Uğur Kömeçoğlu

  3. Şiddetin çarpıtılmış tarihi (2)
Uğur Kömeçoğlu

Uğur Kömeçoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Şiddetin çarpıtılmış tarihi (2)

26 Kasım 2011 Cumartesi 03:44A+A-

"PKK olmasaydı, Kürtler bugün hiç olurdu" kampanyasını yürütenlerin dilini daha yakından incelemek gerekiyor.

PKK ve uzantılarına mesafe alamayanlara, şiddet karşıtı tavır gösteremeyenlere, örgütün neden olduğu sivil ölümlerini hatırlatmak lazım. Onlar baskıcı devlet iddialarına karşı silah ve kan argümanını meşru görüyorlar. 2000'li yılları hariç tutarak söylersek (yani 1978'den Öcalan'ın yakalandığı 1999'a kadar geçen dönem için), PKK 4 bin 412 silahsız sivil vatandaşı öldürmüş. Hayır, bunlar geçici köy korucusu filan değil, silahsız vatandaş. Her birinin annesi, babası, belki de eşi ve çocukları olan 4 bin 412 sivil insandan bahsediyorum. Toplamda 6 bin 36 saldırıdan sonra gerçekleşen "sadece" sivil ölümlerinden söz ediyorum. Buna 2000'li yıllardaki ve son dönemdeki sivil ölümlerini de ekleyin. Niye ölen geçici köy korucusu, asker, polis ve silahlı militanı hemen anmıyorum biliyor musunuz? Çünkü bu ülkede "haklı savaş", "meşru savunma", "mağdurun karşı-mücadelesi" gibi lafazanlıklarla, PKK'yı ele alan bazı solcularımız, olayı silahlı iki gücün çatışmasına indirgemek istiyorlar. Haydi diyelim ki birileri savaşmaktan doğru düzgün anlamayan zorunlu askerlikle oraya gönderilmiş eratı ve silahlı militan ölümlerini kanımızı donduran bir soğukkanlılıkla, acımasızca değerlendirdikleri için biz de buna inandık sansınlar diye ele almıyorum. Peki "haklı savaş" diyenlerin 5 bine yakın sivilin öldürülmesinden dolayı hiç mi içleri acımıyor? "Keşke PKK olmasaydı da bu insanlar yaşasaydı." demeliyiz. "Ben Kürtçe konuşacağım diye bir insan bile ölecekse, lal kalmayı tercih ederim." diyen Vanlı ve Kürt, "benim için öldürme" platformundan Tansel Parlak kadar.. bu vicdanlı gencecik Kürtler kadar olamıyor, anlı şanlı, kelli felli bazı solcularımız ve Kürt muhibbi görünme taktiğine başvuran gizli ulusalcılarımız. Tansel'in kastettiği sadece dilini konuşabilmek ve konuşamamak anlamında söylenmiyor elbette, "her ne için öldürüyorlarsa işte onun için benim adıma öldürmesinler" diyorlar.

Buna karşı nasıl bir demagoji yaptıklarını da söyleyeyim: "Ne yani sen tüm politik, etnik, metaforik veya semiyotik anlamıyla, Kürtler lal kalsaydı, dilsiz kalsaydı mı demek istiyorsun?" Biraz mantık okumuş olan herkes bunu demediğimi anlayabilir. Ortada PKK sayesinde Kürtler adına elde edilmiş çok önemli kazanımlar varmış gibi konuşuyorlar. Evet bir şey var, binlerce savunmasız sivilin ölümü var. Kürtler tarihin hiçbir döneminde görmedikleri bir zulmü PKK döneminde görmüşlerdir.

PKK, KÜRT HAREKETİNİ ŞİDDETE YÖNLENDİRDİ

1970'lerden beri düşünelim: Gerçekten de PKK olmasaydı, Kürt hareketi bambaşka olabilirdi. Olamazdı diyenler Kürt halkının "aklına" hakaret ediyorlar, bizzat kendileri Kürtleri küçümsüyorlar. Olamazdı diyenler aslında Kürtleri aşağılamış oluyorlar. Özal'lı yıllarda, ANAP'ın olgunlaştığı dönemde, görece daha özgürlükçü bir ortamda, sivil toplumun devletten otonom olma çabasına girdiği bir süreçte, feminist hareket kadar, Alevi hareket kadar, İslami hareket kadar silahsız-sivil bir Kürt hareketi olabilirdi ve bu hareket hemen olmasa bile 30 yıl boyunca sürdüreceği, çağını okuyan kansız bir direnişle Kürtleri 2012 yılında, post-etatist (ulus-sonrası devlet) dönemde bambaşka bir özgürlük ortamına taşıyabilirdi. Ama PKK buna izin vermedi. Kürt hareketini şiddete yönlendirdi. Yönlenmezse zorla çekiştirdi, bu amaçla çok sayıda Kürt'ü de öldürdü, "Bu saha sadece bana ve benim silahlarıma kalacak." dedi. Etrafı rakip Kürtlerden temizledi. Kürt kadınları nasıl özgürleştirdiklerini 5 kadın militanın infazında gördük. İntihar bombacılarını da niyeyse daha çok kadınlardan seçiyorlar. KCK'nın en son, büyük şehirlerde "kendinizi panzerlerin altına atın ve ölün" talimatı da özellikle kadınlara tavsiye edilmiş. Örgüt içinde cinsellik nasıl yönetilmiş, bu konuya girmek bile istemem.

40 senedir var olan bir örgüt bugün gelinen noktada Kürtleri özgürleştirmiş midir? Hayır. Sıradan Kürt vatandaşlar derin devletin vesayetinden, hem PKK'nın hem derin devletin vesayetine alınmışlardır. 1978'den beri PKK tarafından çoğu da kırsalda öldürülen 5 bine yakın sivil vatandaşın çoğu Kürt'tür. Hemen birileri der ki: "90'lı yıllarda derin devletin gerçekleştirdiği sivil ölümlerinden niye bahsetmiyorsun?" Bahsediyorum. Üstelik 9 senedir bir iktidar var, sorumlu olmadığı bu faili meçhul cinayetlerin faili belli olsun diye çaba gösteriyor. Derin devlet ve JİTEM katliamlarını, asit kuyularını, beyaz Toros'larla işlenen kan dökücülüğü, Ergenekoncu odakların bölgede işlediği Kürtlere yönelik ağır hak ihlallerini yargı sürecine sokmuş, kimsenin cesaret edemediği sorgulamalara girişmiş, vesayetin Kürtlere yönelik hukuksuz işlerini mercek altına almış; ama Kürtleri savunduğunu iddia eden PKK-KCK-BDP çizgisi, destek olmak yerine köstek oluyor. Öyleyse Kürtleri savunmak yerine başka hesaplar içinde olduklarını fark etmekten başka ne düşünelim? Ümit Fırat diyor ki: "PKK'nın Türkiye'nin birtakım derin odaklarıyla temasları olmasaydı, süreç bugün farklı olurdu. Katliamları kim yapıyor, kim kime pas veriyor? Bugün bir kısmı, mahkemeye çıkmış hareketler olarak önümüzde duruyor." Üstelik derin PKK ve JİTEM ilişkisi de karanlık.

Evet "PKK olmasaydı..." kampanyası yürütenler gerçekten de "PKK olmasaydı..." üzerine düşünmüyorlar. Çünkü yokluğunu düşünmek, alternatif ve sivil olanı düşünmek demek. Gerçekte PKK'nın yokluğu üzerinden değil, varlığı üzerinden düşünüyorlar ve "şiddet olduğu için, bunlar konuşuluyor" diye çarpıtılmış bir kurgu yazıyorlar. Kürtleri konuşabiliyor muyuz? Akan kanı konuşuyoruz. Hâlbuki bugün her şey çok daha başka olabilirdi. Olmadı, çünkü PKK önce sivil Kürt siyasetine karşı kan akıttı. "1960-70'lerde barışçıl ve kitlesel biçimde gelişen Kürt hareketi, 1980'lerde PKK eliyle şiddete yöneldi ve giderek harekete, şiddetin dili ve yöntemleri egemen oldu." (Kemal Burkay) PKK sonradan sahneye çıktı ve diğerlerini hedef tahtasına koydu. Diğer Kürtlerden daha başarılı olduğu için mi öne çıktı? Hayır. Daha acımasızca öldürebildiği için tek Kürt aktör oldu. Kendi dışındaki Kürt politizmine şiddet uyguladı. Bu tavır bugün de aynıdır. Güçlü ve şiddet karşıtı bir Kürt asabiyesi çıksın, hemen öldürme tehditleri başlar.

Biraz siyasi tarih okuyan herkes, buradaki gibi bin yıllık mazisi olan devletlerin kanlı isyanlarla filan pozitif değişime zorlanamadığını, bu tür devletlerde pozitif değişim ve dönüşümün hep kendi iç ana mekanizmalarından ve dünyadaki ana politik arterden geldiğini bilir. Diğer her şey küçük uyarıcıdır. Beğenelim, beğenmeyelim, hal böyledir. Son dönemde değişimin ana aktörü olan AKP de devlet içi çatışmanın yeni "kazananıdır" ve yeni bir zihniyetle bu devleti post-Kemalist bir düzeye taşımaya çalıştığı için devletin Kürt sorununu çözmeye uğraşıyor. Çünkü yeni devlet PKK'dan önce de bir Kürt sorunu olduğunun farkında. PKK sayesinde bu sorunun daha da içinden çıkılmaz bir hal aldığına işaret ediyor.

PKK sayesinde elde edilmiş anlamlı bir şey yoktur. Çoğu kandır. Efendim bu kanlı şiddet sayesinde devlete geri adım attırmışlar da, devlet bu yüzden bölgeyi kalkındırmaya başlamış da, iyi davranıyormuş da bilmem ne. İyi de 1974'ten beri çalışan bu şiddet şebekesi, devlete bir şeyler yaptırtıyorsa, hatta en çok kanı AKP'den önce akıttıysa, o 1978-2002 aralığında niye bu devletin politikasında hiçbir şeyi değiştirememiştir? "PKK olmasaydı..." kampanyası yürütenlere göre öldürmek mağdurun davası adına meşrudur. İyi de, gizli ulusalcı Kürt muhipleri, bir de "AKP olmasaydı ne olurdu?" diye sorsalar ya. Faraza son 10 senedir ülke, içe kapanmacı bir MHP-CHP koalisyonuyla yönetilseydi. Vesayet de zerre kadar yerinden oynatılmamış olsaydı. Bu siyasi denklemde, Kürt vatandaş dilini konuşmuş, konuşamamış.. hakları, özgürlükleri kimin umurunda olurdu acaba? MHP'nin mi, Baykalcı bir CHP'nin mi? Sıradan Kürtlerin hakları kimin umurunda olurdu? PKK'nın diyecekler. Evet, zira PKK şiddet kullanarak şiddet karşıtı bir Kürt politizmine izin vermezdi. Vesayetçi silahlı güçler hem kendini siyasi denklemde tutar, hem de PKK'yı tokatlar görünürdü. Bu maskeli balo sürüp giderdi.

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT