1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Seymour Hersh’in Esed’i Aklama Çabaları
Seymour Hersh’in Esed’i Aklama Çabaları

Seymour Hersh’in Esed’i Aklama Çabaları

The Guardian’dan ELLİOT HİGGİNS ve DAN KASZETA’nın makalesi

23 Nisan 2014 Çarşamba 19:46A+A-

Pulitzer ödüllü saygın gazeteci Seymour Hersh geçtiğimiz hafta London Review of Books'ta bir makale yayınladı. Hersh, 'Kırmızı hat ve Gizli hat' başlıklı makalesinde Türk hükümetinin Suriye'deki muhalif el-Nusra grubuyla beraber geçtiğimiz Ağustos ayında Suriye'de düzenlenen sarin gazı saldırısına dahil olduğunu iddia etti. Söz konusu kimyasal saldırıda 1,000 ila 1,400 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

ABD, İngiltere ve diğer Batı devletleri Suriye rejimini suçlu bulmuş, Rusya ise muhalifleri suçladı. Hersh ise bunu ABD'yi Suriye ile ihtilafa düşürmeyi amaçlayan bir 'yanıltma harekatı' olarak tanımlıyor.

Hersh, her bir iddiasını ismini vermediği kaynağına dayandırdığı makalesinde 1998'de Saddam'ın gerçekleştirdiği Halepçe katliamından sonraki en büyük kimyasal saldırının sorumlusu olarak Türkiye'yi gösterdiği bir hikaye anlatıyor. Ancak Hersh'ün hikayesindeki eksikler Hersh'ün kaynaklarını ve sonuçlarını tartışmaya açıyor.

Hersh, 21 Ağustos'ta kullanılan ve saldırının kilit noktası olan mühimmattan hiç bahsetmiyor. 'Democracy Now'a verdiği röportajda silahların hem ev yapımı olduğunu, hem de Suriye cephaneliğine ait olmadığını söylese de bu iki iddia da yanlış.

'EV YAPIMI' DEĞİL, SOVYET YAPIMI

21 Ağustos'ta kullanılan iki mühimmat da sarin gazı dağılımı ile alakalı. İkisi da Birleşmiş Milletler ve Kimyasal silahları Önleme Örgütü (OPCW) tarafından hazırlanmış bir raporda kayıtlı ve sarin gazı testlerinde pozitif sonuç vermiş. Bu mühimmattan biri elbette 'ev yapımı' olmayan M14 adındaki Sovyet yapımı 140mm topçu roketi, diğeri ise çokça bilinmeyen bir mühimmat.

Gerek muhalif grupların, gerek rejim taraftarı kaynakların paylaştığı video ve fotoğrafları yakından inceleyen araştırmacılar parçaları bir araya getirerek bu roketler hakkında önemli bilgilere ulaştı. Bildiğimiz kadarıyla 'Volkan' roketi olarak bilinen bu mühimmat 3 tipten oluşuyor: 21 Ağustos'ta kullanılan 107mm ve 122mm'lik roketler ve daha geniş bir tip olan 220mm katı roket motoru. Ayrıca Suriye ordusunun 2012 yılı sonlarından beri kullandığına dair kanıtlar olduğu gibi bu mühimmatın ikisinin de hem patlayıcı, hem de kimyasal versiyonlarının olduğunu doğruluyor.

21 Ağustos'ta gerçekleşen sarin gazı saldırısına dair video ve fotoğraflar Volkan isimli roketlerin kimyasal çeşitlerine ait en az 8 örnek ortaya koyuyor. 5 Ağustos'ta Şam'ın Adra bölgesinde gerçekleştiği iddia edilen kimyasal saldırıya dair 3 videoda aynı tipte Volkan roketleri; Adra'da Haziran ayında çekilmiş bir videoda ise kimyasal Volkan roketi yer alıyor. Ayrıca Aralık 2012'den Ocak 2013'e kadar olan fotoğraflar da yine Volkan roketlerinin kalıntılarını gösteriyor. Tüm bu örneklerde roketlerin hepsi muhaliflere karşı kullanılmış. Mühimmatların en küçük detayına varana kadar aynı tasarıma sahip olduğu gözleniyor.

Deraya yakınlarındaki Mezzeh hava üssünden gelen 8 video Aralık 2012'den itibaren Volkan roketlerinin atıldığı, Suriye rejimi Ulusal Güvenlik Güçleri tarafından paylaşılan videolarda, Ekim 2013'den itibaren roketler ve fırlatma rampalarının kullanıldığı görülüyor. Hizbullah yanlısı kaynaklar bile Volkan roketlerinin atıldığı ana dair görüntüler göndermeye başladı. Hersh, her ne kadar mühimmatın 'ev yapımı' olduğunu iddia etse de Suriye ordusunun bir yıldan daha uzun süredir bu roketleri kullandığı oldukça açık.

MUHALİFLERİN VE REJİMİN VİDEOLARI ELE VERDİ

Türk haber portalı Diken'e verdiği röportajda Hersh bu konuya ilişkin soruya verdiği cevapta kullanılan roketlerin menzilinin 2 km olduğuna savunan Ted Postal ve Richard Lyoyd'un çalışmasına atıfta bulunarak 1 mil (1,6km) menzilli roketleri kendi hikayesi içinde önemsiz buluyor.

Ancak rejim ve muhalifler tarafından yayınlanan görüntüler sayesinde araştırmacılar rejim güçlerinin tam olarak nereleri kontrol ettiğini tespit etti.

2013 yılında Suriye rejiminin gerçekleştirdiği el-Kabun operasyonunu birebir takip eden ve 24 video yayınlayan Rus haber sitesi ANNA'nın görüntüleri operasyon mahalli olan Cabar ve Kabun bölgesinin 21 Ağustosta sarin gazı saldırısı yapılan bölgeye 2 km mesafede olduğunu kanıtladı.

Muhalif grupların kontrol noktalarına yapılan saldırılar ve rejimin eylemlerine dair görüntüler de cephe hatlarının, 21 Ağustos'ta kullanılan roketlerin en uzak etki alanına sadece 2 km mesafede olduğunu ortaya koydu.

Postol ve Llyod, sadece iki roketin maksimum 2 km mesafeye düştüğünü belirtirken, roket parçalarının 1.5 ile 1.8 km arasında mevziiye düştüğü rapor edildi.

Bazı roketlerin kesin etki aslanlarının tespiti ancak GPS bilgisi, uydu haritaları, fotoğraf ve videoların hepsi taranarak tespit edilebildi. Guta'nın doğusundan yerel bir grup ise yaklaşık 12 etki alanı bildirdi. Yani Hersh'ün 2km menzil mesafesini göz ardı eden yaklaşımının tamamen yanlış yönlendirme olduğu net bir şekilde ortada.

Hersh'ün iddialarına rağmen roketlerin Suriye rejimi tarafından, rejimin kontrol ettiği topraklardan kullanıldığı açık bir şekilde görülüyor.

Not: Bu yazı 22 Nisan 2014 tarihli The Guardian gazetesinden alınmıştır.

Kaynak: YENİ ŞAFAK

HABERE YORUM KAT