1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Resmi Törenleri Muhafaza ve Müdafaa Cephesi
Resmi Törenleri Muhafaza ve Müdafaa Cephesi

Resmi Törenleri Muhafaza ve Müdafaa Cephesi

Çok sevdikleri ulusal duygu ve coşkuları da bağımlısı oldukları resmi tören ve geçitleri de kendilerinin olsun!

30 Nisan 2012 Pazartesi 02:09A+A-

Kenan Alpay; Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan ’19 Mayıs Genelgesi’ üzerine yazdı:

Resmi Törenleri Muhafaza ve Müdafaa Cephesi

Danıştay sürpriz yapmadı ve hiç kimseyi şaşırtmadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ocak ayında yayınladığı 19 Mayıs genelgesi için yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı şu demek: “Bürokratik oligarşinin bir parçası olarak özgürlükler yönünde seyreden değişime ‘direnç’ gösteriyorum. Siyasi ve toplumsal iradenin taleplerine rest çekiyorum.”

Danıştay, hangi hakla ve kime/neye güvenerek yaptı bunu? 12 Eylül ve 28 Şubat yargılamalarının, gözaltı ve tutuklamaların adeta sıradanlaştığı bir vasatta nasıl oldu da Danıştay askeri-militarist törenlerin statlarda kutlanmasında ısrar edebiliyor?

HSYK’nın yapısındaki değişime paralel seyreden AYM, Yargıtay ve Danıştay’ın yeni oluşan dengeleriyle ideolojik-mezhebi oligarşik yapı ciddi bir darbe almıştı hani? Demek ki fazla aceleci ve temelsiz iyimserlikler ters tepebiliyormuş. Demek ki kat edilmesi gereken çok yol, yapılması gereken çok iş varmış.

Otoriter Bayram ve Coşku İçin Israrlılar!

Danıştay 10. Dairesi Eğitim-İş Sendikası’nın yanı sıra “milli heyecanı ve duygusu yüksek bir Türk genci”nin açtığı davayı karara bağlayarak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Verilen karara göre Danıştay, 19 Mayıs törenlerinin bütün yurtta ve dış temsilciliklerde militer ve militan bir coşkuyla kutlanmasından asla taviz verilemeyeceğine hükmetti. Çünkü MEB’in genelgesine göre 19 Mayıs törenleri Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanmasını öngörüyordu.

Diğer resmi bayramlar gibi 19 Mayıs da ulusal coşku, askeri mantık ve işleyiş, tek tipleştirilmiş bir hamaset ve heyecan aşılamak üzere dizayn edilen resmi törenler demektir. Anlaşılan o ki Danıştay her Türk yurttaşının bu tür ulusal-resmi törenlerden istifade etmesini teminat altına almayı asli görevlerinden biri sayıyor.

TSK’nın esip-gürleme imkânı kalmamış madem, medya üzerinden psikolojik harekât yürütecek ekipleri toparlanamamışsa bütün zorluk ve risklere rağmen durumdan vazife çıkarmak Danıştay’a kalmış demektir.

Peki, yürütmeyi durdurma kararıyla Danıştay’ın gidişatı fiilen durdurmak, resmi ideolojik dayatmaları muhafaza ve müdafaa etme şansı var mı? Topluma dayatılan askeri vesayet kanun ve pratiklerinin ne kadarını, nereye kadar koruyabilmeyi planlıyorlar acaba?

Yazının devamı… 

HABERE YORUM KAT