1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Rektör Nükhet Hotar, Lince Neden Ortak Oldu?
Rektör Nükhet Hotar, Lince Neden Ortak Oldu?

Rektör Nükhet Hotar, Lince Neden Ortak Oldu?

Türkiye’nin ilk ilahiyatçı mantık profesörünü görevden alan rektörlük, üstüne bir de “Kayıtsız kalamazdık”, “Gerekli adımları atmaktan geri duramazdık” minvalinde açıklamalar yaparak birilerine şirin görünme gayretine girişiyor.

13 Aralık 2018 Perşembe 18:45A+A-

Rasim Bol, Yeni Akit gazetesindeki “AKP’li rektör”, kendisine iftira atanların dolmuşuna niye bindi? Başlıklı yazısında Kemalistlerin iftira ve lincine tabi tutularak 9 Eylül Üniversitesindeki görevinden attırılan Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu’nu ve Kemalistlerin emrini hemen yerine getiren rektörü yorumladı:

Son zamanlarda artık sıradan bir hâl almaya başladı; laikçi yobazlar ortaya bir iddia atıyor, o iddiayla töhmet altında bırakılan şahıslar anında linç ediliyor.

Geriye doğru bir tarama yaptığımızda, lince maruz kalanların, daha ziyade İslami kimlikleriyle ön plana çıkan isimler olduğunu görüyoruz.

Son örnek, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Mantık Ana Bilim Dalı Başkanı ve Mevlana Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu’nun maruz kaldığı yargısız infaz.

İzmir’de Güzelbahçe Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi etkinlikleri haftası kapsamında düzenlenen ‘Peygamberimiz ve Gençlik’ adlı konferanstaki konuşması malum gazetelerde ve sosyal medyada mecraından çıkartılıp bambaşka yerlere çekilince, anında hedef tahtasına oturtuldu kendisi.

Hem de konferansı izlemediğini söyleyen bir sendikacının iddialarından yola çıkılarak yapıldı bu. “Dindar bir nesil yetiştirmek isterken, kindar bir nesil yetiştirme çabası içerisine girdiler” diyerek kimlere mesaj gönderdiği aşikar olan o sendikacı, Nükhet Hotar’ın rektörlüğünü yaptığı Dokuz Eylül Üniversitesi’ne şikayette bulundu, AK Parti’de 14 yıl boyunca genel başkan yardımcılığı görevini deruhte eden ve her kongrede MKYK üyesi seçilen sayın rektör de söz konusu şikayeti derhal işleme koyup Emiroğlu’nu Mevlana Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevinden aldı. 

Evet, sayın rektör daha önce kendisini öğrencilere kurtlu pilav vermekle itham eden sosyal medya kullanıcılarının yaygarasına boyun eğerek, Türkiye’nin ilk ilahiyatçı mantık profesörü olan İbrahim Emiroğlu’nu harcamakta bir beis görmedi. 

Nükhet hanım, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ataması yapıldığında, “Dokuz Eylül’de şimdi doğrudan AKP politikaları hayata geçecek. Tam da Dokuz Eylül’e yakışan bir rektör olmuş” haberleriyle kendisini tahfif eden solak gazetelerin dolmuşuna bindi. “Konunun geldiği nokta üniversitemizin kurumsal kimliğine zarar verir boyuta vardığından mevzuat çerçevesinde üniversitemiz içerisinde de bir inceleme ve soruşturma başlatılmış, Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu, hem hukuki sürecin selameti hem de kurumsal faaliyetlerin kesintiye uğramaması için merkez müdürlüğü görevinden alınmıştır” açıklaması yaparak, bir avuç çapulcuya papuç bıraktı.

¥

Düşünsenize, ortada rektörlüğün “Ulusal çapta bir tepki oluşturdu” dediği birtakım iddialar var ve o iddiaların odağındaki profesöre, kendisini töhmet altında bırakan sözleri gerçekten sarfedip etmediği bile sorulmuyor. Profesörün konuşma yaptığı konferansın tamamının ses kaydı olmasına rağmen, o kayıtları dinleme zahmetinde bulunulmuyor. 

Hiçbir delile dayanmayan ve tamamen uydurma olan haberlerden yola çıkılarak, 35 yıllık bir akademisyen göz göre göre harcanıyor. 

Vahamet bu kadarla sınırlı olsa yine iyi... 

Türkiye’nin ilk ilahiyatçı mantık profesörünü görevden alan rektörlük, üstüne bir de “Kayıtsız kalamazdık”, “Gerekli adımları atmaktan geri duramazdık” minvalinde açıklamalar yaparak birilerine şirin görünme gayretine girişiyor.

Neyse ki, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve YÖK Başkanı Yekta Saraç, Prof. Emiroğlu’nu arayarak sürecin takipçisi olacaklarını belirtiyorlar da zevahir bir nebze de olsa kurtarılmış oluyor. 

¥

Gerçekten tuhaf bir dönemden geçiyoruz.

Hatırlayın, İhsan Şenocak, tesettüre riayetin önemini ortaya koyan bir konuşması sebebiyle hedef tahtasına konuldu. Diyanet İşleri Başkanlığı derhal soruşturma başlatıp hocayı görevden aldı. (Şenocak’ı görevden alan kurumun başkanının, sırf Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti diye aynı çevreler tarafından tefe konulduğunu, isterseniz tam da burada hatırlatalım). 

Harran Ünivesitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, “ulu’l emre itaat” konusuna dikkat çekerek, İslam’ın bir uyarısını hatırlattı. Sonunda, AK Partili bazı siyasilerin de iştirak ettiği linç kampanyası sonucu istifa etmek zorunda bırakıldı.

Hepsini tek tek sıralamaya gerek yok. Dünkü, “Laikçi zorbaların hedefi ‘hoca’lar” manşetimiz, lince maruz kalan hocaların karşı karşıya kaldıkları muameleyi zaten tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.  

Dedik ya, yakın zamanda böyle daha birçok olayla yüzleştik. 

İslam düşmanı çevrelerin yaygaraları karşısında korkuya kapılıp, olayın gerçekliğini araştırmadan, İslami hassasiyetleriyle temayüz etmiş insanlara yapılan itibar suikastlarına maalesef ki alet olundu.

Mütedeyyin kimlikli eşhasa tamamen mesnetsiz, yalan ve iftira dolu haberlerle başlatılan linç kampanyalarına üzülerek belirtmek gerekiyor ki göz yumuldu.

Sırf bu tablo bile, AK Parti’nin siyasi olarak iktidarda olduğunu, ancak sosyal ve kültürel alanda 16 yıl sonunda hâlâ muhalefette bulunduğunu gözler önüne seriyor. 

Görüyorsunuz, eğitim ve aile politikalarımıza, Batı zihniyetli birtakım kurumlar yön veriyor.

Medya sektörü, öyle söylenildiği gibi “yandaş(!)”ların elinde falan değil. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu sektörde de azgın azınlığın borusu ötüyor. 

Kültür-sanat dünyası deseniz, aynı şekilde... O alanı da AK Partili belediyelerden gelecek bir iki konser-etkinlik teklifiyle abad olmayı bekleyen dava şuurundan nasipsiz tiplerle solaklar parsellemiş vaziyette. 

Dediğimiz gibi, sosyal ve kültürel alanda henüz iktidar olunabilmiş değil.

O halde, AK Parti, siyasi alanda olduğu gibi, sosyal ve kültürel alanda da kendi politikalarını bir an önce hayata geçirmenin yollarını aramalıdır. Meselenin “rektör” meselesi değil, “sektör” meselesi olduğunun idrakine behemehal varılmalıdır.

Bizden söylemesi! 

HABERE YORUM KAT

3 Yorum