1. HABERLER

  2. HABER

  3. 'Paralel Yapı' Soruşturmasının Bilançosu
'Paralel Yapı' Soruşturmasının Bilançosu

'Paralel Yapı' Soruşturmasının Bilançosu

İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, devlet içinde Gülen Cemaati'ne ilişkin yapılanmaya yönelik soruşturmalarda rakamlar verdi. Buna göre 195 kişi görevden uzaklaştırıldı, 562 kişinin görev yeri değiştirildi.

24 Nisan 2014 Perşembe 15:35A+A-

İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra gündeme gelen ve hükümet üyelerinin 'paralel yapı' olarak tanımladığı devlet içindeki Gülen Cemaati yanlılarına ilişkin soruşturmalara dair açıklamalarda bulundu.

Anadolu Ajansı'na konuşan Âlâ'nın verdiği bilgilere göre, yasadışı dinleme soruşturması kapsamında 43 ilde 198 soruşturma yürütülüyor.

İçişleri Bakanlığı'ndan 425 müfettiş soruşturmalarda görev yapıyor.

İçişlerine bağlı 839 personel hakkında soruşturma var.

Savcılığa 72 suç duyurusu yapılmış durumda.

195 kişi soruşturma nedeniyle görevden uzaklaştırıldı.

562 personelin görev yeri değiştirildi.

2 bin 316 kişi de, soruşturmalardan dolayı il dışına tayin edildi.  

'Vali, öğretmenden talimat alıyorsa'

İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, 'paralel yapı'yı anlatırken hiyerarşiye dair şu sözleri söyledi:

'Siz bir yere vali atıyorsunuz, o vali oradaki bir öğretmenden talimat alır hale gelmişse, memur, üst amirin orada da hiyerarşik yapı oluşmuşsa, onun emri altına girmişse burada her şey tarumar olur, burada düzen olmaz, böyle devlet yönetilemez.'  

"Devlet içindeki bu tür yapılanmalara neden bu kadar izin verildiği yönündeki eleştirilere yönelik soruyu ise Bakan Âlâ şöyle cevaplandırdı:

"Biz sivil toplumu destekledik, sivil toplum alanında faaliyetleri destekledik. Çünkü Türkiye'de AK Parti iktidarı öncesi bu tür yapılara müdahaleler vardı. Hepsi de bu müdahalelere karşı çıkmadı, zaten bu yapı da o zaman müdahalelere karşı çıkmadı. Biz doğru yaptık, yanlış yapan şimdi onlar. Tabii başa dönüp özeleştiri de yapılabilir, eşit mesafelerde durmak lazım, daha önceki tutum ve davranışlar değerlendirildiğinde anlaşılabilir bir tutumdur diyorum. Önleri çok kesilmeye çalışılan dindar insanların biz din ve vicdan özgürlüğü dolayısıyla önlerini açtık. Biz din ve vicdan özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önünü açtık. Bunu şimdi çok kötüye kullananlar oldu mu bir kısmı, oldu. Orada da şunu söylüyorum; 'Zayi olmaz gül temennasıyla vermek hara su' Fuzuli'nin dediği gibi."

AA

HABERE YORUM KAT