Murat Ayar / Haksöz Haber

En koyu PKK’lının bile niçin yeni bir çatışma dönemine girdiklerini açıklayamadıkları 7 Haziran sonrası süreçte gerek DBP, gerekse HDP’li kimi belediyeler üst üste devlet kurumlarının işlevsizleştiğini iddia ederek ‘özyönetim/özerklik” açıklamalarında bulundular. Okul kapılarının sökülüp hendek kazılan bir sokağın girişine yerleştirilerek sınır kapıları bile oluşturuldu. Komedinin yaşanan acılarla trajediye dönüştüğü garip, mantıkla açıklanması imkânsız kimi olayları peşpeşe yaşıyoruz böylece…

Özerklik ilanı yapan HDP’li belediye başkanlarının savunmaları ise en başarılı tiyatroculara taş çıkartacak cinsten. Kimisi yoldan geçerken bir kalabalık görüyor da katılıyor, kimisinin eline 35-40 yaşındaki “bir teyze” bir kağıt verip bunu oku deyince okuduğunu söylüyor, kimisi biri ile görüşmek için orada olduğunu ifade ediyor! Madem arkasında dahi duramayacağınız bir tiyatro sergiliyorsunuz; bu kadar ölüme değer mi? Siz hapse girmemek için okuduğunuz bildiriyi bile reddederken halkın çocuklarını ölüme sürüklemeyi vicdanlarınız nasıl kabul ediyor?

Diyarbakır’da 19 Ağustos’ta gözaltına alınan DBP’li merkez Sur İlçesi Belediyesi Eşbaşkanları Seyid Narin, Fatma Şık Barut, DBP Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekli ve bildiriyi okuyan Özgür Kadın Kongresi aktivisti Güneş Ölmez verdikleri ifadelerde öz yönetim açıklamasından haberdar olmadıklarını, yaşanan olaylar sebebiyle bir açıklama yapıldığını sandıklarını belirterek, basın açıklamasına katıldıklarını söylediler.

Cumhuriyet'ten Damla Yur'un haberine göre, tutuklanan isimlerin ifadeleri şöyle:

‘Bilmeden gittim’

Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut:

“Benim bu metinden önceye dayalı herhangi bir bilgim yoktu. Ben oraya basın açıklaması olduğunu bilmeden gittim. Gitme amacım orada bulunan Ali Rıza Çiçekçi ile görüşmek içindi. Benim söz konusu basın açıklamasına ilişkin içeriğinde yer alan yazılarla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Biz son 15 gün içerisinde bu olayları önlemek için kaymakamlık, emniyet, il yönetimimiz ve milletvekillerimiz ile çalışma içerisindeydik. Hatta emniyet teşekkür amaçlı birçok defa telefon açtı. Benim bu tür olaylara sebep olarak açıklamamın olduğu yönünde herhangi bir bilgim yoktur.

DBP Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekçi:

“Basın açıklamasının içeriğine ilişkin olarak herhangi bir bilgim yoktur. Bildirinin kimler tarafından hazırlandığı ve kaleme alındığına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. İlçemizde meydana gelen olaylar nedeniyle valilik emniyet tarafından olayların yatıştırılabilmesi ve kimseye zarar gelmemesi açısından milletvekillerimiz, il yöneticilerimizin orada bulunması ve kimsenin zarar görmemesi için orada bulunmamız istendi.”

Sur Belediyesi Eşbaşkanı Seyid Narin:

“Olay günü ilçemizde meydana gelen olayların yatışması amacıyla Sur Kaymakamlığı’nda Kaymakam Bey’le görüşme yaptık ve olayların yatışması amacıyla elimden gelen gayreti göstereceğime ilişkin beyanlarımı kaymakama bildirdikten sonra kaymakamlıktan ayrıldım. Benim olay günü yapılan basın açıklamasının içeriğine dair herhangi bir bilgim yoktur. (...) Hatta kazılan hendekler gerek emniyet, gerekse bizler tarafından kapatıldı. Hatta hendekleri kapattığımız için bazı kepçelerimize gençler tarafından el konuldu.
‘İçeriği bilmiyordum’

Özgür Kadın Kongresi aktivisti Güneş Ölmez:

“Bildiri okunan yerde bulunan bayanlar süreçte yaşanan çatışmaların sona ermesi ve müzakere sürecinin tekrardan başlanabilmesi açısından toplanmışlardı, ben de o esnada kalabalığa dahil oldum. 35-40 yaşlarında bir teyze elinde metin bize okumamızı istedi. Ben de bunun üzerine okudum. İçeriğini tam olarak bilmiyorum.”