İsrail'in Güney Lübnan'ı bombalayarak, mazlum kadın ve çocukları katletmesi, TC'nin İsrail'le giriştiği askeri ve güvenlik işbirliği antlaşmalarına yönelik olarak İslami kamuoyunda yükselen tepkilere rağmen RP kurmaylarının Çiller'in şahsına yönelik gündeme getirdikleri TEDAŞ, TOFAŞ vb. dosyalarla gündemi işgal etmeleri başta İslami hassasiyete sahip kitleler olmak üzere RP'ye yakın kesimlerin de tepkilerine sebebiyet verdi.

RP'lilerin Ortadoğu'daki gelişmelere yönelik olarak gösterdikleri cılız tepkiler, Çiller dosyalarıyla karşılaştırıldığında RP'nin hedefinin daha çok iç politika kazanımları olduğu tespitlerini doğrular nitelikteydi. Konya semalarında uçan İsrail uçaklarına rağmen Lübnan'daki zulmü ve TC'nin işbirlikçi tutumunu sadece Mazlum-Der Konya Şubesi kınamış, Konya belediyeleri ise sahip oldukları güçleri ile kamuoyunda oluşturabilecekleri gündemle ters orantılı bir biçimde cılız tepki mesajları geçmeyi yeğlemişlerdir.

Oysa Ortadoğu halkları üzerinde oynanan oyunlar ve bu oyunların Türkiye boyutu, Çiller'in yıpratılıp, RP-ANAP koalisyonu arayışlarına gitmekten çok daha önemlidir. RP müslüman kamuoyunun hassasiyeti doğrultusunda tüm eleştiri oklarını işbirlikçi iktidarın ihanetlerine çevirmesi ve kamuoyunu bu konuda duyarlılaştırıcı bir rolü üstlenmesi gerekirken, gündemi iç politikanın kısır döngüsü içerisine hapsetmemelidir.