1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Mehmet Pamak

Mehmet Pamak

Haziran 2007A+A-

Ekin Yayınları tarafından yayınlanan "Kemalizm Laiklik Şehidlik" adlı kitabı nedeniyle TCK 216. maddeden yargılanan kitap yazarı Mehmet Pamak ile yayıncı Hamza Türkmen'in davasına 23 Mayıs 2007'te devam edildi. Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda Mehmet Pamak 15 ay hapis cezası alırken Hamza Türkmen beraat etti.

Duruşmada yaptığı uzun savunmada kitaptaki ifadelerinin sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ve bölgesel farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini; tam tersine laik Kemalist oligarşinin ayrım gözetmeden tüm halk üzerinde baskı ve zulüm otoritesi kurduğunu anlattığını ve bu düşüncelerin hiçbir şekilde şiddet çağrısı içermediğini belirten Pamak, kitabından okuduğu pasajlarla laik-Kemalist dayatmacılığı mahkemede de teşhir etti. Hamza Türkmen ise 27 Nisan muhtırasıyla hukukçuların edilgen konumlarının belirginleştiğini; hukuka ve siyasete doğrudan müdahale eden darbecilere karşı hiçbir girişimde bulunamadıklarını hatırlattıktan sonra darbeciler karşısında "boynu bükük" kalan yargının yayınladıkları bir kitaptan dolayı yazarını mahkum etmeye çalışmasının düşünce ve ifade özgürlüğüne bir darbe olduğunu söyledi.

Av. Necip Kibar'ın da yaptığı ve kitaptaki ifadelerin 216. maddeden yargılanmayı doğuramayacağını ortaya koyduğu savunmasından sonra mahkeme Türkmen'e beraat, Pamak'a ise 15 ay hapis cezası verdi. Pamak'ın cezası aynı "suç"u tekrar etmemesi şartıyla 5 yıl ertelendi.

Özgür-Der ve İLKAV mensubu kalabalık bir topluluğun izlediği dava sonrasında adliye önünde Özgür-Der tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Polisin müdahalesine rağmen "Baskıcı, Dayatmacı Zihniyete Son!" ve "Baskılar Bizi Yıldıramaz!" sloganları atarak adliye önünde eylemi sürdüren topluluğa hitaben konuşan İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, bu cezanın asla kendilerini yıldıramayacağını, resmi ideoloji dayatmasına karşı İslami kimliği korumaya devam edeceklerini söyledi. Pamak, darbecileri yargılayamayan hukukun özgür düşünce önünde büyük bir barikat oluşturduğunu belirtti.

"Resmi İdeoloji Dayatmasına Son! Düşünceye Özgürlük!" yazılı bir pankartın açıldığı eylemde Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci de Şemdinli kararını hatırlatarak hukuk dışı çeteleşmeyi kollayan bir tutum içinde olan yargı mekanizmasının muhalifler üzerinde alabildiğine ceberrut bir tavır sergilediğini gözler önüne serdi. Dergimiz yazarlarından Rıdvan Kaya da yargıdaki keyfiliği gösteren bu mahkumiyet kararından Meclis ve Hükümet'in de sorumlu olduğunu vurguladı. Yeni TCK hazırlanırken çeşitli kuruluşların ve insan hakları örgütlerinin Meclis'i ve Hükümet'i düşünceyi yasaklayan maddeler üzerinde rötuşlarla yetinmeyip, bütüncül bir tavırla tüm bu maddeleri kaldırmaya çağırdıklarını ama 312. madde konusunda görüldüğü üzere hükümetin makyaj kabilinden değişikliklerle oyalandığını söyleyen Kaya, 312. maddenin ruhunun 216. maddeyle yaşatıldığını ifade etti.

Eylem boyunca topluluk tarafından "Resmi Dayatmaya, Baskılara Son!" "İslami Kimliği Koruyacağız!" "Herkes için Adalet, Düşünceye Özgürlük!" "Düşünceye Değil, Darbelere Barikat!" "Direniş, Adalet, Özgürlük!"sloganları atıldı.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR