1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. İslami Terör Tanımı Politik Bir Tutumdur

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

İslami Terör Tanımı Politik Bir Tutumdur

Mart 2003A+A-

Bildiğiniz gibi devlet terörü gündemdeyken "terör" ve "İslamcı terör" 21. yüzyılın güvenlik paranoyası haline getirildi. Bir çok müslüman ülkede bu amaçla İslami hareketlere karşı geniş çaplı tasfiye operasyonları uygulandı. Eğitim müfredatlarından, finansal yapılarına kadar yapısal değişiklikler dayatıldı.

Bu yeni süreçte "terör", "devlet terörü", "İslamcı terör" söylemini ve bir uluslararası müdahale enstrümanı olarak "terör"ü nasıl tanımlıyor, yaşanan süreci nasıl algılıyorsunuz?

Çok özet bir tanımla, kaybedilen kurtuluş savaşına terör, kazanılan terör eylemlerine de kutsal kurtuluş savaşı diyorlar. Terör, şiddeti uygulayan tarafla,şiddetten zarar gören tarafa göre farklı anlamlar kazanıyor ve esasen her iki taraf da kendi terörünü kutsuyor.

Nötr anlamda terör, siyasal amaç güderek şiddete başvurma halidir ve karşı şiddet hiç bir zaman asıl şiddet kadar güçlü, yaygın ve sürekli değildir. Ancak toplumda daha fazla paniğe yol açar. Köroğlu ve Bolu beyi benzetmesinde bu durum daha net ortaya çıkar. Bir kişi ya da topluluğu teröristlikle suçlarken, kişi sadece karşısındaki kişi ya da grubu değil, kendini de tanımlamış olur. Esasen terörist faaliyetler, aynı zamanda devletten devlete, devletten birey ve gruplara, aynı şekilde birey ve gruplardan devlete ve birey ve grupların birbirine karşı uyguladıkları bir etkidir.

Burada sadece "İslamcı terör" tanımı politik bir tutumdur. Bu söylemi "Hıristiyancı terör", "Yahudici terör" ya da "Laikçi terör" gibi çeşitlendirmek mümkündür. Bu tür tanımlar bir gerçeği ya da olguyu tanımlamaktan çok, hedefteki kişi veya grubu toplumun gözünde mahkum etmeyi amaçlayan psikolojik savaş taktikleridir. Terör bu anlamda esasen tarafların birbirine giydirmeye çalıştığı deli gömleği gibidir.

Bu çerçevede kural, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun haklıdan ve mazlumdan yana tavır koyabilmektir. Ne var ki, bazen/ bazı zaman, durum ve ülkelerde genellikle her iki taraf da aynı zamanda hem zalim ve hem de mazlum konumunda olabilmektedir. İşin en dramatik yanı da budur.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR