1. YAZARLAR

  2. Rıdvan Arslan

  3. İşgalci ABD Irak'tan Tüymenin Yollarını mı Arıyor?

İşgalci ABD Irak'tan Tüymenin Yollarını mı Arıyor?

Eylül 2007A+A-

Irak her geçen gün işgalin ortaya çıkardığı akıl almaz insanlık dramının pençesinde kıvranırken, işgalciler de çıkmaz bir sokakta ilerlediklerini giderek daha iyi kavrıyorlar. İşgalle birlikte gelişen direniş neticesinde işgalciler arasında başlayan çözülme nihayet İşgalin elebaşlarına dayanmış durumda. Bilindiği gibi "koalisyon güçleri" adı verilen ABD işbirlikçisi ülkelerin hemen hepsi şimdiye kadar Irak'tan askerlerini çektiler. Şimdi sıra işgalin bir ve iki numarasına gelmiş görünüyor. Irak'ın güneyinde asker konuşlandıran İngiltere hükümeti yakın bir zamanda askerlerinin büyük bir bölümünü bu ülkeden çekmeye hazırlanıyor. Blair hükümetinin bu adımı atması siyasi prestiji açısından kolay değildi ama halefi bunu gerçekleştirecek gibi görünüyor.

Irak'tan çekilmenin zamanının geldiğine ilişkin değerlendirmeler, yorumlar, uyarılar ABD içinde de yoğunlaşmış durumda. Kamuoyunda zaten bu yönde güçlü bir istek olduğu biliniyordu. Son zamanlarda yönetim çevrelerinde de bu tür sözler daha fazla sarf edilmeye başlandı. Gerçi Başkan Bush hâlâ kuyruğu dik tutma havasında ama bu tavrın pek uzun ömürlü olamayacağı giderek daha fazla İtişi tarafından paylaşılan bir görüş.

Bush Irak'ta kalma gerekçesini Vietnam deneyimine dayandırıyor. Vietnam'dan Amerikalı askerlerin çekilmesinin ardından geride bıraktıkları işbirlikçilerinin karşılaştıkları durumun Irak'ta da yaşanmaması gerektiğini söylüyor. Oysa Bush'un Vietnam tecrübesine ilişkin bu değerlendirmesi hiç kabul görmüş bir yaklaşım değil. Nitekim Bush'un sözlerinin yaygın bir eleştiri ile karşılandığı görüldü. Amerikalı işgalcilerin çekilmesinin değil, geç çekilmesinin Vietnam'da yaşanan acıları artırdığını herkes biliyor. Dolayısıyla Bush'un örneği yanlış. Yine de bizzat Bush'un ağzından Irak ile ilgili olarak Vietnam karşılaştırması yapılmış olması simgesel önemi çok büyük bir gelişme. Bu sözler işgal şefinin ağzından Irak savaşının kazanılmasının artık pek mümkün görülmediğinin itirafı sayılabilir.

Irak'tan çekilme tartışmalarına en son ABD ordusunun en üst düzey yetkililerinin de katılması ve Irak'ta işlerin yolunda gitmediğinin kamuoyuna ilanı Bush'u biraz daha zora soktu. Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Bush Irak'ta her ay ortalama 1.500 direnişçiyi saf dışı ettiklerini, mezhepçi çatışmanın dozunun düştüğünü, Iraklı güçlerin giderek kontrolü ele almaya başladığını falan söylüyordu.

Bu iddiaların Amerikan kamuoyunu ne ölçüde ikna edeceğini bilmiyoruz ama Irak'taki manzarayı yansıtmaktan uzak propaganda amaçlı sözler olduğu açık. İşlerin yolunda gitmediğinin yeni bir göstergesi de Maliki hükümeti ile işgalci ABD'nin ilişkilerinin seyrinde yaşanan gerilimle ortaya çıkmış durumda. Başarısızlık ve çözümsüzlük işgalci ile işbirlikçisini karşı karşıya getirmiş görünüyor. Zaferi paylaşmanın zorluğu bilinir ama yenilgiyi paylaşmanınsa ölümden beter olduğu bir kere daha ispatlanıyor. Başta Bush olmak üzere ABD'li yetkililer Maliki hükümetine yönelik hayal kırıklıklarını daha sık dile getirmeye başladılar. Maliki'nin İran ile ilişkileri bu suçlamalara ivme kazandırdı. Öte yandan Maliki de ABD işgalinin sonuçsuzluğunu kavramaya başlamış olmalı ki, giderek kendisini işgalcilerden uzak tutacak bir söylemi öne çıkartıyor.

ABD, Allah'ın izniyle gidecek, bu kesin. Şimdilik yüksek perdeden konuşmaya devam etse de, Irak'ta işgale karşı ortaya konan direnişin yakında mütekebbir Bush'un burnunu sürteceğini görebilmek zor değil. Bush'un olsa olsa 2009 başında yapılacak başkanlık seçimlerine kadar Irak'ta kalmayı sürdürmesi beklenebilir. Bunun ise en belirgin sonucu ABD'nin daha fazla yıpranması olacaktır.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR