Şehirlerde ses getiren bombalı eylemlerin, Doğu Anadolu'da yakılan köylerin; Filistin, Cezayir ve Bosna başta olmak üzere dünyanın birçok yöresinde yükselen feryatların yankısı devam ediyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yıldönümü diye başlatılan tartışma ve değerlendirmeler usulen yine konuşulacak. İnsanlığa mahrumiyetin ve şiddetin en olmadık yöntemlerini uygulayanların ve onların yerli takipçilerinin ağızlarında "insan ve hak" kavramları bile anlam kaybına uğruyor. Her gün Filistin'den, Bosna'dan, Doğu Anadolu'dan ve diğer coğrafyalardan birçok dehşet sahnesini evindeki ekranda izleyen insanlar, bu ağızlara karşı belki çok da bilinçli olmayan derin bir kuşku damaktadırlar. Bu kuşkular fıtratın göğüslerdeki çırpınışının izleri olarak algılanabilir. Bu kuşkular, tarihsel bilinçaltının henüz modern dayatmalarla yok edilmemiş olduğunun göstergesi olarak da düşünülebilir. Ne var ki, eğilim ve duyarlılıklar ilkeli bir kararlılığa dönüşmedikçe melankolik bir sızlanma boyutunu aşamıyor. Yine sahih bir dayanaktan yoksun olarak oluşturulan ilkelerde yeni açmazlarla yüzleştirecektir herkesi. Vahyin kuşatıcı ve kuşkusuz doğruları esenlik arayışlarının en temel ve geçerli dayanağı olarak hepimize sorumluluklarımızı bildirmektedir. Yapılacak olan arınmak için yalnızca

O'na müracaat etmekten ibarettir. Bu ay İntifada'nın 8. yılına ulaştık. Ulusal sınırların uluslararası emperyalist paktlarla delik deşik edildiği günümüzde, artık Filistin davamız sadece Türkiye dışında takip ettiğimiz bir sorun değil. Bizzat Türkiye gündeminin ta içinde takip ettiğimiz bir sorun. Türkiye halkının geleceğini ABD'ye ipotek edenler, şimdi de Orta Doğu Barış Planı adı altında Türkiye sınırlarını alabildiğine siyonizmin kullanımına açıyor. Ve şimdi Gazze ve Eriha'da müslüman çocuğun elindeki taşlar sadece İsrail askerine karşı atılmıyor. Ve İntifada her geçen gün mazlumların ümidini, müslümanların kurtuluş yolunu güçlendiriyor. Bu arada dergimizde yayınladığımız İslam Dünyası Tarih ve Kültür Merkezi (İDKAM)'ın programlarımda yer alan konuşmaları edinebilmek için çok sayıda telefon ve mektup aldığımızı belirtelim. İDKAM'da yapılan konuşmalar ses bantları maalesef ki bu dönemde çoğaltılamıyor ve konuşmalar video filmine alınamıyor. Ancak yapılan konuşmaların özetini bu sayımızda olduğu gibi, her sayımızda özetleyerek yayınlamaya çalışacağımızı belirtelim.

Ayrıca okuyucularımıza ekonomik dayatmalar nedeni ile dergi fiyatımızı 35.000.TL'sına çıkarttığımızı bildirmek zorundayız. Sevgi ve selamlarımızı sunuyoruz.