Dünya medyası, Zerkavi'nin yakalanması haberi üzerinden Irak direnişinin yavaşlaması temennileri içeren hesaplar yaparken; emperyalizmin ve darbeciliğin gönüllü kuklası Türkiye basınının Zerkavi ve onun şahsında Müslümanlara karşı duyulan kin ABD basınını bile solladı. Zerkavi'nin ölümü sonrasında sayfalarında "ABD'li askerler Zerkavi'nin yerini ter kokusunu takip ederek buldular" diyen Hürriyet fazlasıyla kokuşmuş zihniyetini açığa çıkartıyordu.

Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazeteleri; Zerkavi'nin öldürüldüğü gün ağız birliği etmişçesine "Cellat Öldürüldü" manşeti atmalarıyla dikkat çekmiştiler. Hızını alamayan Hürriyet gazetesi, ertesi gün Zerkavi'nin evinde leopar desenli kadın iç çamaşırı bulunduğunu iddia etti ve Zerkavi'nin leş gibi kokması sayesinde Amerikan askerlerince bulunduğunu yazdı! Milliyet ise Amerikan bombaları ile yerle bir edilen evden külot değil gecelik çıktığını yazdı.

Öyle değil mi, bu adamlar zaten böyle kokarlar! Amaçlanan belliydi: Bir taşla iki kuş vurmak: Hem irticacıların nasıl "pis koktuğundan" bahsetmek hem de bu alçaklıkla büyük efendilerden aferin almak!

Hürriyet'in asparagas haberinde çöle gömülmüş Amerikan askerlerinin nasıl koktuğundan hiç de bahis yok! Uşaklığı meslek edinenler için işgal ordusunun askerleri misk-ü amber gibi kokarlar tabii ki! Bizim basının postalın tadını da pek sevdiğini gayet iyi biliyoruz! Demek mönüde fazlaca postal yemek beş duyuda böyle bir değişime neden oluyor!

Görülen o ki kraldan çok kralcı olanlar, efendilerinden alacakları bir aferin uğruna bin bir takla atmayı marifet biliyorlar! Başka kokuları bilmeyiz ama Amerikan politikalarına ve yerli oligarşiye yaranmak için her türlü alçaklığı icra etmeyi vazife bilen, andıçlara kul olan ve ulufe ihaleler ile beslenenlerin tiksindirici kokusu, İkitelli'den tüm ülkeye yayılmayı sürdürüyor. Hem kendileri leş gibi kokuyor, hem de halkı yalanları ile kendileri gibi çürütmeye çalışıyorlar!