1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Özgür-Der’de Nöbet Değişimi

Özgür-Der’de Nöbet Değişimi

Ekim 2009A+A-

Kemalist tahammülsüzlük rejiminin kapatma tehdidi altında 10. yılını dolduran Özgür-Der, 27 Eylül 2009 tarihinde 6. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Dernek merkezinde yapılan kongre neticesinde yeni yönetim kurulu ve diğer kurullar belirlendi. Derneğin kuruluşundan beri büyük bir özveriyle Özgür-Der’i temsil etmeye çalışan Kurucu Genel Başkan Hülya Şekerci, Özgür-Der Genel Başkanlığı görevini Rıdvan Kaya’ya devretti. Genel Başkan yardımcılığını Kenan Alpay’ın, Genel Sekreterlik görevini ise Musa Üzer’in yürüteceği yeni Yönetim Kurulu’nda ayrıca Hülya Şekerci, Burhan Kavuncu, Mehmet Alagöz ve Gülsüm Alpay görev yapacak. Öte yandan Yönetim Kurulu yedek üyeliği Necip Kibar, Mesut Onat, İsmail Okur, Zehra Çomaklı, Güney Uzun; Denetleme Kurulu asil ve yedek üyeliği ise Ali Rıza Gökçe, Mustafa Doğan İnal, Nurten Şerbetçi, Emre Çetin, Esra Çifçi Dindar, Muharrem Baykul’dan oluştu.

1999 yılında İslami mücadelede bir mevzi oluşturma bilinciyle kurulan Özgür-Der bugün 10 yaşında. 10 yıl, muhalefet geleneğinin zayıf ve kurak olduğu bu topraklarda Müslümanlar açısından hafifsenemeyecek bir süreç. Zulme ve haksızlıklara karşı İslami bilinçle istikrarlı bir tarzda karşı koymanın ve bu çabayı Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde de örgütlemenin başarılmış olması şüphesiz ki önemli bir gelişme.

Hak ve özgürlükler mücadelesini başörtüsü direnişi ile başlatan Özgür-Der, bu süreçte mücadelesini elbette ki başörtüsü ile sınırlandırmadı. İçinde yaşadığımız ülkenin temel sorunlarına dair her daim söyleyecek sözü oldu. Sistemin İslam düşmanlığının klasik bir tezahürü olan başörtüsü yasağından militarizm olgusuna, halka bir deli gömleği gibi giydirilmeye çalışılan resmi ideolojiden Kürt sorununa, örgütlenme özgürlüğüne yönelik kısıtlamalardan inanç ve ifade hürriyetine getirilen engellere, çarpık hukuk anlayışı ve yargının siyasallaşmasından cezaevleri sorununa kadar birçok alanda gücü ve imkânları ölçüsünde tavır alan Özgür-Der, bu hususlarla ilgili yoğun bir tempoyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Sadece yerel ölçekteki meseleler değil, İslam ümmetinin öncelikli gündemi olan Filistin davasından Irak’ın işgaline, ABD emperyalizminin muhtelif coğrafyalarımızda gerçekleştirdiği vahşetten Avrupa’da Müslümanlara uygulanan baskılara kadar küresel ölçekteki birçok olayda da Müslümanların taleplerini ve tepkilerini seslendirmeye çalışan Özgür-Der, bir yandan da fikri ve kültürel çalışmalarla da sahih İslami kimliği yaygınlaştırma çabası içinde oldu.

Bir tabela kuruluşu olmak değil, mücadelede bir mevzi olma amacıyla yola çıkan Özgür-Der, bu amaç doğrultusunda Müslümanlar adına yeni kazanımlar elde etmeye gayret etti. Derneğin kuruluş sürecinde ülkeye hâkim kılınan baskı ve zor ortamından, darbe şartlarından liberalizmin ve postmodern şirk kültürünün bir virüs gibi her tarafa bulaştığı bugüne hep İslami ilkeleri ve perspektifi ön planda tutmaya çalıştı.

Savrulmanın, değişim adı altında kimliksizleşmenin bir kader gibi yaşandığı ülkede değerlerimiz adına hep ilkeli kalmak, sürekli bir diriliği yaşamak yarınlara umutla bakmayı sağlıyor. Öte tarafta onca süreçten sonra hâlâ ülkede militarizmin bürokraside, yargıda, toplumda nüfuz etmiş derinliğinin devam etmesi aslında daha yapılması gerekenlerin ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Yargıda keyfiliğin tam gaz devam ettiği, darbecilere selam durmanın tarz-ı siyaset olduğu, devletin resmi siyaseti olarak ırkçılığın yaygınlaştırıldığı, resmi ideolojinin çocuklarımıza ve tüm halka zorla dayatıldığı bir ülkede mücadele perspektifiyle kurulmuş bir derneğin yapacak daha çok şeyleri olduğu ortada.

İslami kimlik, ilkeler ve taleplerle var olunduğunu ve bundan sonra da var olunacağını Özgür-Der’in her fırsatta dile getirmesi bu ülkede toplumsal ve siyasal değişim talebi olan İslami muhalefetin ortaya konulması açısından önemli bir basamak. Elbette ki sistemin tabularına dokunmasından ötürü Özgür-Der hakkında açılan ve halen de devam etmekte olan kapatma davasının mücadele azminde bir zayıflık ve gerilemeye yol açmaması da…

Verdiği onurlu mücadelenin süreklilik arz etmesi ve Müslümanlar adına nice hayırlı kazanımlara yol açması duasıyla Rabbimizden Özgür-Der’e nice on yıllar diliyoruz.

 

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR