Gülşen Demirkol Özer

Yazarın Tüm Yazıları >

Açık Kitap

Şubat 2002A+A-

Gerçek Hayat dergisindeki yazılarıyla tanıdığımız Neşe Kutlutaş'ın ilk kitabı Birun yayınlarından çıktı. Açık Kitap, bir kısmı daha önce yayımlanmış yazılardan oluşuyor. Filistin, Çeçenistan, başörtüsü, medya, siyaset, modernizm, ölüm, kıyamet şeklinde çeşitlenen yazılarla, güncel olan birçok konu tartışılıyor. Bu çeşitlilik yazarın genel duruşunu anlamaya engel değilse de, bazı konuların muğlak kalmasını getiriyor doğal olarak. Oldukça akıcı bir dil kullanılan kitapta yazar, çarpıklıkları, kimi kez ti'ye alan kimi kez de hesap soran bîr üslupla aktarıyor. Belki de, bizi en çok yaralayanlar gene bizden olanlar. Neşe Kutlutaş da bu acıyı derinden hissedenlerden ki müslümanların dik duramamışlıklarına karşı daha bir keskin kuruyor cümlelerini:

"Hacıyağından C. Armoni'ye terfi etmeniz zor olmamıştır bilirim... Gandi'ye övgüler dizerken o sıska, o çelimsiz ve dünyaya meydan okuyan dev adamın Sari'sini ölene dek hiç üzerinden çıkarmadığını bilmek hiçbir şey kazandırmadı size... Sağda solda dolaşırken, cakayla İslam ahlakından söz edersiniz gülünç olduğunuzu bilmeden, kapitalizmin kurallarına göre üretip tüketirken hangi İslam ahlakı Allah aşkına? ...başını örten ve bunun için okullara alınmayan genç kızlara ve bu yüzden işten atılanlara ilk sizin parmaklarınız sallanır..." [s.103,105]

Ne yazık ki bu cümleleri doğrulayan birçok tecrübe mevcuttur ama bu güruha yanlışlarını gösteren sesler ne kadar ulaşır bilinmez. Ama Neşe Kutlutaş ısrarla sesleniyor ve hatta onları sarsabilmek için haykırıyor. Kelimeleriyle acıtmak ve kendilerine getirmek istiyor adeta. Menfaatleri uğruna değerlerini terk edenlere "durumlarını biran önce gözden geçirip kendilerine çeki düzen vermelerini aksi taktirde biraraya gelip Zalim-Der'i kurmalarını öneriyorum. Daha sonra kendi aralarında merhametsizlik 'Grand Prix'i düzenleyip birbirlerini ödüllendirebilirler de..." diyor.

Kitapta dikkat çekici bir yön gençlere duyulan güven ve başörtü yazıları. Gençler bu denli umut vaadediyor mu, tartışılır belki ama her alanda yaşanan moral bozucu uygulamalar ve kararan tablo içinde hep umut veren bir ses işitmek aslında tam da ihtiyaç duyulan şey. Ancak pratiğe dönük çözümlerimizi üretebildiğimiz oranda taşınan bu umutlanılanacaktır. Başörtüsü bağlamında, kurumsal bilgi, özgürlük, medya, hicret, kazanç tanımı gibi konular işlenmiş. Yazarın, tavizsiz, Kur'an dolayımından gösterdiği yollar, müslümanlarca murad edilen yollar. Ancak başörtülüleri bu tercihleriyle, yazarın eleştirerek ifade ettiği 'dünyadan bihaber kadınlar' olmaktan kurtaracak olanın ne olduğu cevapsız. Elbette bu bir başına Neşe Kutlutaş'tan cevap beklentisinde olduğumuz anlamında değil. Bu, konudaki genel çözümsüzlüğün bir devamı olduğuna dönük bir vurgu.

Kitapta ekonomik, toplumsal, siyasal çarpıklıklar da her yazıda bir vesile ile işleniyor, Ancak bu tür değerlendirmelerde görmeye alışık olduğumuz; ordu, '28 Şubat' ifadeleri hemen hemen hiç kullanılmıyor. Bir diğer hususta gelenek tanımındaki muğlaklık. Bid'atlere, hadis reddine -ki bunun için doğruluğu tartışılır olanlar ayrı tutulmuyor- karşıtlığını belirten yazar, geleneğin en güvenilir yol olduğunu söylüyor. Ancak çerçevesi belirgin bir tanıma ulaşamıyor.

Tekrar müslüman ahlakına, unutulmuş güzel değerlere dönük hatırlatmalar, kitabın genel olarak tüm yazılarına sinmiş. Açık Kitap bizi tekrar ayrıntı diye atlanan bir dizi açık ve bir o kadar hayati değerlerimize davet ediyor. Modern yaşama rehberi ile esprili bir üslupla sona eren kitap güncele ait oldukça başarılı bir çalışma.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR