1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. "M. Ali Şahin özür dilemeli!"
M. Ali Şahin özür dilemeli!

"M. Ali Şahin özür dilemeli!"

TCK 301 davasının düşmesi üzerine Özgür Eğitim Sen Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Adalet Bakanı M. Ali Şahin'in özür dilemesi gerektiğini söyledi.

17 Kasım 2008 Pazartesi 21:32A+A-

Özgür Eğitim Sen Başkanı Yusuf Tanrıverdi'nin yaptığı basın açıklaması:

 

YARGILANMAK İSTİYORUM!

 

Kamuoyunun bildiği gibi 2006b yılında İLKAV'ın düzenlemiş olduğu "Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim" konulu panelde yapmış olduğumuz konuşmalar nedeniyle ÖZGÜR EĞİTİM-SEN (öğretmen-sen olan sendika ismimiz değişmiştir) Genel Başkanı olarak ben Yusuf TANRIVERDİ'ye ve İLKAV Başkanı Sayın Mehmet PAMAK'a 301. maddeden dava açılmıştı.

 

Kanal D enkırmenin dizan edip servis ettiği haber üzerine dönemin Devlet Bakanı, şimdiki Adalet Bakanı M. Ali ŞAHİN sabahın köründe müfettişlerini göndererek iki konuşmacı hakkında 301. maddeden İLKAV hakkında da kapatma talebiyle dava açtırmıştı.

 

301. maddede yapılan değişiklik nedeniyle mahkeme dosyamızı Adalet Bakanlığına gönderip dava için izin istemiş ve davamız 17 EKİM 2008 tarihine ertelenmişti. Bugün mahkemeye gittiğimizde Bakanın davada "iddiaya söz konusu olan sözlerin düşünce ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri amacı ile söylendiği, kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan sanıklar Mehmet PAMAK ve Yusuf TANRIVERDİ hakkında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 301/4. maddesi uyarınca soruşturma yapılmasına izin verilmemesi düşünülmektedir."  Şeklindeki cevabıyla davanın kapandığını öğrendik.

 

PANEL KONUŞMAMDAKİ SUÇ UNSURU GÖRÜLEN SÖZLERİM:

 

1- "Devlet millet" ifadesinde devletin milletten önce anılmasının bir tercih olduğu ve bunun milleti devletin aracı olarak gören anlayışın tam da faşist devletlerin, devlet felsefelerinin içinde bir tanım olduğunu söylemiş olmam devlete hakaret olarak

suçlamıştı.

 

2- 1926 yılından beri okutulan Milli Güvenlik derslerinin 1998 'de içeriğinin değiştirilerek güncel politika konularının konuşulduğu; Kürt sorunu, AB'ye yaklaşım, irtica sorunu, Kıbrıs sorunu gibi konuların bu derslerde askerler tarafından işlendiği ve gençliğin bu konularda militer bakış açısıyla yetiştirilmeye çalışıldığını doğru bulmadığımı ve milli güvenlik derslerinin kaldırılması gerektiğini savunmuştum.

 

3- bu derslere giren muvazzaf subayların özellikle 28 ŞUBAT döneminde öğretmenleri; İslamcı, Kürtçü, Sosyalist, Alevi diye fişlenmelerinde ciddi bir pay sahibidir bu kişiler, öğretmenlerin ve idarecilerin bu subaylardan rahatsız olduklarını, eğitim pedagoji almayan subayların okullarda ders vermesinin sakıncalarından bahsetmiştim ki; bu sözlerimde askere hakaret olarak suçlanmıştı.

 

YA ÖZÜR DİLE! YA DA DAVAYA İZİN VER!

 

Hatırlanacağı gibi Kanal D enkırmeninin servisi üzerine M. Ali ŞAHİN, TV'lere yaptığı açıklamada (açıklama görüntü kayıtları bizde mevcuttur): "haber programı daha bitmeden hemen aradım ve Cumhuriyete, Atatürk'e hakaret var. Gereği yapılacaktır, dedim" demiştir.

Bakana ve kamuoyunu bazı sorular sormak istiyorum:

 

1-     Bu enkırmen senin amirin midir ki, program daha bitmeden arayıp "gereği yapılacaktır" deyip adeta tekmil veriyorsun? Bir enkırmenin tesirinde bu denli kalmanızın nedeni nelerdir? Böyle bir zaafla hakkaniyeti nereye kadar sağlayabilirsiniz?

2-     Olayı incelemeden, konuşma içerikleri hakkında saptırılarak servis edilen iki cümleden başka hiçbir şey bilmeden iki sivil toplum başkanın konuşmasında hakaret içerdiği kanısına varıp yargısız infaz yapmak hangi devlet adamlığına, hangi ahlaka, hangi adalet duygusuna sığmaktadır?

3-     Bir devlet adamına yakışan: "eğer ortada bir suç varsa bağımsız mahkemelerimiz savcılarımız var onlar gereğini yaparlar. Bizim açımızdan da gerekli araştırma ve inceleme sonucunda yapılması gereken neyse o yapılır." demek değil miydi? 

 

Ancak siz o gün yargısız infazcılığı oynamayı kendinize yakıştırıldınız. Eğer, bugünkü tavrınız hakkın yerine teslim edilmesi ve bir yanlıştan dönülmesi ise, o zaman yapmanız gereken bir şey daha var. Bizden kamuoyu önünde yaptığınız yargısız infaz nedeniyle özür dileyiniz.

 

 Ya da benim hakkımda ki kararınızı geri alarak mahkemede yargılanmamı sağlayın. Zira "yargısız infazcımın" kamuoyu önünde bir "adalet meleği kisvesine" bürünmesine vicdanım elvermemektedir.

 

Yusuf TANRIVERDİ

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN GENEL BAŞKANI