1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Muş ve Hasköy’de Katliama Lanet Yağdı
Muş ve Hasköy’de Katliama Lanet Yağdı

Muş ve Hasköy’de Katliama Lanet Yağdı

Muş ilinde faaliyet gösteren Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu, Mısır da yaşanan katliamı Hasköy ilçesi ve Muş merkezde düzenlediği iki ayrı basın açıklamaları ile lanetledi...

15 Ağustos 2013 Perşembe 22:35A+A-

Muş ilinde Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu Mısır'da yaşanan katliamı Hasköy ilçesi ve Muş merkezde düzenlediği iki ayrı basın açıklamaları ile lanetledi... İlçe meydanında yapılan basın açıklamasından önce; Mısır daki direnişi, sonrasını ve İhvan hareketini Ferit GÜRBÜZ anlattı.

Daha sonra basın açıklamasını Has-Der başkanı Çelebi KARTAL yaptı. Suriye ve Mısır'daki katliamların her an sürdüğü, şer odaklarının buna seyirci kaldığı, buna mukabil islam aleminin sessizliğini koruduğuna dikkat çekti. "İslam coğrafyası Afganistan dan Somali ye, Çeçenistan dan Gazze ye,Hama dan Humusa, Dera dan İdlib e zulüm ve katliamlarla inliyor. Bizler müslümanlar olarak Suriye ve Mısır da şehid olan kardeşlerimizin kanlarının bereketiyle bu direnişlerinin güçlenmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz."denilen açıklamadan sonra bölgenin önde gelen Şeylerinden Usameddin AYDIN arapça bir dua okudu. Son olarak okunan dua ile basın açıklaması sonlandırıldı.

mus-20130815-02.jpg

mus-20130815-03.jpg

mus-20130815-04.jpg

mus-20130815-05.jpg

mus-20130815-06.jpg

mus-20130815-07.jpg

Basın açıklamasının tam metni..

Mısır’da ırkçı emperyalizmin desteği ile ve silah zoruyla yönetime el koyan darbeciler dün sabah itibariyle başta Adeviyye ve Nahda meydanları olmak üzere Mısır’ın tamamında yeni bir katliama başladılar. Darbe yönetimi keskin nişancıları da kullanarak iki binden fazla insanı şehit ederken on binlerce insanı da yaralamıştır. Adeviyye Meydanı’nda sergilenen bu kanlı katliam daha önceki müdahalelerde olduğu gibi canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Darbeye karşı direnişin sembolü olan Adeviyye Meydanı adeta kan gölüne çevrilmiştir.

Başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı’nın ikiyüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr olmuştur. Biz inanıyoruz ki yaşanan süreçte ABD, AB ve İsrail’in desteği olmasaydı Mısır’da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Bu böyleyken sadece ve sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi’yi eleştirmek ve kınamak gerçek katilleri örtbas etmektir.

Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası’nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail’e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliam Mısır Ordusu’nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur. ABD’nin Mısır Ordusuna İsrail’in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi ve cuntanın yaptığına darbe bile diyememesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren ırkçı emperyalizmden başkası değildir.

Değerli Muş halkı, bugüne kadar Müslümanlara demokrasi, insan hakları, hukuk dersi vermeye kalkan ABD ve Avrupa ülkeleri her fırsatta Müslüman halklara terörist damgası vurmuştur. Mısır’da halkın çoğunluğu tarafından seçilen bir iradeyi kendi çıkarlarına uymadığı için kabullenemeyen Batı, kendi ilkelerini çiğnemiş, zora düştüğünde kendi putunu yiyen Mekke müşriklerinden farkı olmadığını göstermiştir.

Değerli Muş halkı, Batı’nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır.  Küresel emperyalizm, çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur. Binlerce şehit ve on binlerce yaralı verdiği halde silaha başvurmayan ihvanı terörist ilan eden Batı ülkeleri, durmadan öldüren cunta hükümetini yani gerçek teröristleri ise demokrasi yanlısı olarak görmüştür. Mısırda yaşanan süreç Batı’nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür. İlahi ferman bir kez daha tecelli etmiştir: küfür tek millettir.  

Müslüman halklar, cuntanın sadece ABD ve Avrupa tarafından desteklenmediğini, Arap kukla devletleri ve emirliklerin de darbeden hemen sonra cuntaya milyar dolar akıttıklarını biliyor. Sıranın kendilerine gelmesinden korkan Arap kukla yönetimlerin bu korkuları fayda vermeyecek, şehitlerin kanlarıyla beslenen İslami uyanış süreci onları da saracaktır.

Zalimler bilsin ki İhvan’ın bütün liderlerini gözaltına alsanız, hapishaneleri doldursanız bile onlar asla doğru bildiklerinden vazgeçmeyecekler. Mısır halkı özgürlük şerbetinin tadına, Hüsnü diktatörünü gönderirken bakmıştı. İnsanlık artık uyumuyor. Müslüman halklar yüzyıllar boyu uyudukları uykudan uyanıp üzerlerindeki tozları silkeleyip ayağa kalkmanın, direnmenin sancısını çekmektedirler.

Bizler Muş’lu Müslümanlar olarak Mısır’daki kardeşlerimizin direnişi zaferle sonuçlanana kadar bu onurlu direnişin yanında olacağımızı tüm dünyaya haykırıyor, yüzlerce şehit ve binlerce yaralının olduğu bu alçakça katliamı protesto ediyor ve lanetliyoruz. Ümmetin iradesine ve seçilmiş Cumhurbaşkanına karşı yapılan bu askeri darbeyi reddettiğimizi bir kez daha ilan ediyor, onurlu bir direniş sergileyen Mısır halkına yönelik katliamları, baskıları, işkenceleri, tutuklamaları ve basına yapılan karartmaları lanetle ve şiddetle kınıyoruz.

Rabbimiz Mısır’da şehit olan kardeşlerimizin şahadetini kabul buyursun. Zorbalara Hz. Musa gibi direnenlerin de yardımcısı olsun. Kimin dost, kimin düşman olduğunun alenen ortaya çıktığı şu günlerde Rabbimizden kardeşlerimize yardım diliyoruz. Ya Rabbi, kardeşlerimizi mahcup etme. Zalimler güruhuna karşı onlara sabır yağdır. Tuzaklarını başlarına geçir. Hesaplarını ilahi nusretinle alt üst et. Katından onlara sabır yağdır.  Bizlere de onlara yardım etme şuurunu ver.  Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

 

HABERE YORUM KAT

6 Yorum