1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Mısır'daki Katliam Muş'ta Protesto Edildi
Mısırdaki Katliam Muşta Protesto Edildi

Mısır'daki Katliam Muş'ta Protesto Edildi

Darbecilerin Adeviyye’deki Katliamına Muş’ta Protesto Edildi.

28 Temmuz 2013 Pazar 17:05A+A-

Mısır'da darbecilerin açtığı ateş sonucu yaşanan katliam Muş’ta Belediye önünde ikindi namazından sonra yoğun katılımlı bir protesto gösterisi yapıldı. Birçok İslami kuruluşun ortaklaşa düzenlediği protestonun ardından Has-der başkanı Çelebi KARTAL bir basın açıklaması yaptı, Sık sık “Defol Sisi, Seninleyiz Mursi”, “Mısır'da Suriye'de Direnişe Bin Selam”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması'  şeklinde sloganlar atan kalabalık, Mursi ve Mısır bayrakları yanında Suriye bayraklarını da taşıdı. Muş’un sevilen alimlerinden molla Muhammed’in yaptığı duanın ardından eylem sona erdi.

dsc04885.jpg

dsc04899.jpg

dsc04918.jpg

 

Basın Açıklamasının Tam Metni:

 “İslam dünyasında son iki yılda halkların diktatör yönetimlere karşı başlattığı ayaklanmalar sonucu birçok yerde yeni özgürlük alanları kazanılmıştı. Bunlardan biri olan Mısır'da, halkın seçimle işbaşına getirdiği Cumhurbaşkanı Mursi, askeri darbe ile görevinden uzaklaştırıldı. Dün geceyi kana bulayıp, 200'ü aşkın kişinin ölümüne, 5000'den fazla kişinin yaralanmasına sebep olan, halkların iradesini hiçe sayan bu tür darbeci girişimlere ilkesel olarak karşı çıkıyor ve Mısır halkının yanında olduğumuzu haykırıyoruz. Ölü ve yaralı sayısının her an arttığı meydanlarda, sağlık ekiplerinin ve hastanelerin müdahale etmemesi emredilirken, yaralıların gözaltına alındıkları haberleri yaşanan durumu gözler önüne seriyor.

İslam dünyasında başlayan özgürlük hareketleri sonucu İslami hareketlerin Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da işbaşına gelmeleri tüm batılı güçler için bir kâbus senaryosu haline geldi. Yine İslam dünyasında Suudi Arabistan veya Birleşik Arap Emirlikleri gibi krallık yönetimleri İslami hareketlerin kendi ülkeleri için büyük tehlikeler ürettiğini gördüler. Suriye halkının ayaklanması ve silahlı cihada başvurması yine bu katil rejimin yanında yer alan ülkeleri telaşa sevketti. Bunlarla beraber İslam dünyasında bulunan batıcı, seküler, liberal, solcu sınıflar da İslami hareketlere ve İslami ilkelere karşı olduklarını darbeye verdikleri destekle göstermiş oldular.

Batılı güçlerin ve onların işbirlikçileri olan batılılaşmış halk kesimlerinin demokrasi konusunda nasıl ikircikli bir tutum içinde olduklarını, kendi yarattıkları putlarını, işlerine yaramadığı zaman nasıl da yediklerini bu olaylarda bir kez daha görmüş olduk. Halkın iradesi diyenlerin Mısırda son seçimlerde halkın yüzde 70'nin oyunu almış olan İslami hareketlere ve halka karşı darbe yapmaktan çekinmedikleri ve bundan büyük bir sevinç duyduklarını izledik. Türkiye’deki benzer kesimlerin de bu darbedeki tavırları ve yine Türkiye'de olmasını istedikleri bir darbede nasıl davranacaklarını Gezi olayları vesilesiyle hepimiz canlı olarak görmüştük. Bu olaylarda da kendilerine anti-emperyalist diyenlerin AB ve ABD ile yine kendilerine antikapitalist diyenlerin Türkiye’nin egemenleri olan TÜSİAD’la işbirliği yapmaktan çekinmediklerini bunu çelişki olarak bile görmediklerini, söz konusu İslami değerler olunca çıldırdıklarını hepimiz biliyoruz.

Mısır halkı bu işi burada bırakmayacaktır. Müslüman Kardeşler yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Mısır'ın onurlu insanları darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi, Müslümanların ve kişiliğine sahip çıkan tüm insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir.

Bir buçuk yıl önce devrilen Mübarek belki yatağında seviniyor olabilir. "darbe"lere karşı olduğunu söyleyip "ama"lı cümlelerle ağızlarından kin ve nefret akıtanlar ellerini ovuşturuyor olabilir. "teknokratlar hükümeti" kurarak altı ay içerisinde seçime gidileceğini açıklayan Sissi çok mutlu günler geçiriyor olabilir. Hiç fark etmez, karşılarında mallarıyla ve canlarıyla direndiklerinde, müjdeye nail olacakları ilahi fermana iman eden inanç ve özgürlük temsilcileri var.

Bu mücadele dün başlamadı yarın da bitmeyecektir. Bizler Muş'lu Müslümanlar olarak sonuna kadar Muhammed Mursi'nin yanında ve darbecilerin karşısında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah'tan bekleyen Müslümanlarız.

Şehit sayısının her geçen dakika arttığı Mısır'da, darbe ile iş başına gelen Genelkurmay başkanı Sissi'nin ve cumhurbaşkanının acilen istifa etmelerini ve yargılanmalarını, yaralıların tedavilerinin yapılmasını ve diğer İslam ülkelerine nakillerini istiyoruz. Acil tıbbi malzemelerinin tedarikini ve Müslüman halklardan maddi manevi yardımda bulunmalarını bekliyoruz. Asıl katliamın şu saatler itibariyle yapılmasından korkulan bir süreç yaşanmakta ve dünya bu durum karşısında sessizliğini korumakta, tepkisiz kalmaktadır. Darbe süreciyle beraber Mısır halkının yanında olduğunu beyan eden hükümetin bu yaklaşımını söylem düzeyinde bırakmayıp, devletler bazında daha aktif bir rol almasını ve olası katliamların önüne geçmesini bekliyoruz.”

HABERE YORUM KAT