Önümde son yapılan MGK toplantısından bir kare fotoğraf duruyor. MGK'nın Anayasal varlığını, gerekliliğini, oluşumunu tartışmayı bir yana bırakalım.

Fotoğrafın ne dediğine bakalım.

Toplantıyı (Anayasa'ya göre tarafsız) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yönetiyor. Sağında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var. Solunda Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ.

Yani resmi olarak Başbakan'a bağlı olan Genelkurmay Başkanı Anayasa'nın 118'inci maddesine göre çıkarılan 2945 Sayılı Kanun'da yazmamasına rağmen, Başbakan'ın karşısında bir "taraf" gibi oturuyor.

İlker Başbuğ'un yanındaki dört kişi Üç Kuvvet Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı.

Başbakan'ın yanındaki dört kişi ise Milli Savunma Bakanı, iki Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı.

Yani MGK'da "uzmanlıkları" nedeniyle bulunan askerlerle, "millete karşı sorumlulukları" nedeniyle bulunan "hükümet" Cumhurbaşkanı'nın sağında ve solunda konuşlanarak ayrı birer "cephe" oluşturmuşlar.

İçişleri Bakanı da resimde ama Başbakan'dan sonra altıncı sırada.

Emniyet Genel Müdürü ise İlker Başbuğ'un sırasında ve Başbuğ'dan sonra sekizinci sırada.

İlginç değil mi? Konusu "iç, dış güvenlik ve savunma" olan bir toplantıda İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü fotoğrafik iletişimde neredeyse "etkisiz" durumdalar.

Amacım bazılarının desteklediği bazılarının direndiği Türkiye'nin gerçek yönetim biçimini bir fotoğrafla anlatmaktı.

Bilmem derdimi anlatabildim mi?

1980 Anayasası'nın kalıntılarından oluşmuş. "Değişmezleri değişmez kılmak için oluşturulan" bir devlet yönetim tarzının yansımasını göstermekti amacım.

Doğru fotoğrafı da çekeyim.

Ortada Başbakan (Yarın Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli de olabilir), onun sağında Savunma Bakanı, hemen yanında Genelkurmay Başkanı.

Solunda İçişleri Bakanı, onun yanında Emniyet Genel Müdürü.

Sonra sırasıyla diğer bakanlar.

Tabii ki işin sadece özlenen bir fotoğraftan ibaret olmadığını anladınız.

Cumhurbaşkanı mı? Bilmem ne yapsak ki? Ya MGK'da Anayasa fırlatıyor, ya sadece "barış" mesajları verip her şeye imza atıyor. Başkanlık sistemine geçip kaldırsak en azından bütçeden tasarruf etmiş olur muyuz?

BUGÜN