1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Bayçöl

  3. Kürtler, TRT6 (şeş)hakkında ne düşünüyor?
Hüseyin Bayçöl

Hüseyin Bayçöl

Yazarın Tüm Yazıları >

Kürtler, TRT6 (şeş)hakkında ne düşünüyor?

16 Ocak 2009 Cuma 16:26A+A-

Aslında hem Kürt toplumunun hem de Türk toplumunun derin bir itidal ahlakı var. Bunca yıldır sürdürülen onca yanlış politikalar ve o derin kaşımalara rağmen toplumlar gene barışıksa bunu en büyük sermayemiz olan itidal ahlakından bilmek gerek.

TRT 6 (Şeş) bu itidali ne de güzel yansıtmaya başladı. İtiraf edelim ki benim gibi düşünen nice Kürtler bile ilk günlerde 12 Eylül zihniyetiyle toplumu hizaya getirmeye çalışan bir kanal bekliyorduk. TRT Şeş'in egoları rahatsız eden bir yayın politikasıyla birilerinin eline koz vermesinden ve iyi bir şeyler yapılıyormuş görüntüsüne rağmen nefreti körükleyerek uçurumu daha da derinleştirmesinden de çok tedirgindik. Ama hamdolsun korktuğumuz olmadı. Hamdolsun ki TRT Şeş sıcacık bir el gibi sıvazlıyor yürekleri.

Evet, PKK çizgisinin yaftalamaya çalıştığı şekliyle toplumu elden geçirmeye çalışan, Truva Atı gibi kullanılan bir kanal yok zaten; ama ekranlara bakan halk da bu sloganların yafta olduğunu görmeye başlıyor. Kanal gayet mütevazı, gayet samimi bir şekilde imkânlarını Kürt'ün irfanına, değerine, güzelliklerine açmış durumda. O yüzden en tepkisel yaklaşanların bile yürekleri yavaş yavaş ılımaya başlıyor. İtidal sahibi olanların da yürekleri kabarıyor adeta. Varsın şiddet üzerinde kendine iktidar alanları açmaya çalışanlar, TRT Şeş'i ve onu alkışlayanları aforoz etsinler, yaftalasınlar ama kaleme alınan bu satırlar tam da toplumun sıcacık yüreğinin tercümanıdır.

TRT Şeş bu haliyle çok ama çok şey demek ama ondan daha önemlisi Şivan Perwer gibi isimlerin ekranlarda görünmüş olması. TRT Şeş açıldığı günlerde milletvekilleri ve bürokratlar Şivan Perwer'i açılış konserine ikna etmek üzere Almanya'ya gitmişlerdi. Şivan kabul etmedi ve bu, Kürt ideolojik gettolarında bir kahramanlık, bir örnek hareket olarak alkışlandı, yazılarla, konuşmalarla bol bol işlendi. Ekranlara çıkan Kürt sunucu ve sanatçılar satılmış olarak ilan edilirken en çok Şivan örneği üzerinden dövülmeye çalışıldılar. Şivan'ın reddiyeciliği, örnek bir ideolojik tavır olarak döne döne işlenirken birden Şivan'ı TRT1'de ve diğer TRT kanallarında görmeye başladık. Gayet keyifli bir söyleşiyle Şivan çocukluğunu, ozanlık serüvenini, yasaklı dönemlerde Kürtçe okuduğu şarkıları, sürgün yıllarını anlattı. Sıtranlar, şarkılar derken Şivan devletin TRT Şeş açılımına dair fikirlerini, gayet açıklıkla gayet samimiyetle ifade etti ve TRT de bunları hiç sansürlemeden ekranlara taşıdı.

Kürt olmayan bilmeyebilir ama bir dengbejin, bir ozanın toplum üzerinde etkisi çok fazladır ve Şivan bugün Kürtlerin en öne çıkan dengbejlerinden biri. Politik olarak ona en uzak olanlar bile sesinin tınısında çok şey yaşarlar. Hele çocukluğunun bir yerlerinde kulağına dengbej nağmesi çalınmış olanlar, Şivan'ı adeta tüm dengbejlerin özet bir sesi gibi dinlerler. Kaldı ki o dünyada da çok tanınmış bir isim. Mesela 2008'de Avusturya Viyana'da verdiği konser bütün televizyonların hafta boyunca öne çıkardığı en önemli haberlerden biriydi.

Gettolaşmış Kürtlerin ısrarla sahip çıkıp konumlandırmaya ve açılış konserine çıkmaması yönüyle de aziz ilan ederek arkasına sığınmaya çalıştıkları bir dönemde Şivan'ın TRT'ye verdiği demeçler belki de şiddetin tekerine sokulan en büyük çomaklardan biri oldu. Şivan, açık ve net bir şekilde TRT Şeş'in çok güzel bir açılım olduğunu, böylesine bir güzellik karşısında etkilendiğini ve samimi açılımlar devam ederse, bütünsel olarak kabul edilmesi kaydıyla kendisinin de zaman zaman sahne alabileceğini ifade etti. Dahası devletten gelecek samimi ve önyargısız adımların haliyle kendisini de değiştirmeye başladığını, daha da değiştirebileceğini itiraf etti. Bu ifadeler çok ama çok önemliydi; zira Şivan şiddet politikasının kitleselleşmesi noktasında tutunulan önemli dallardan biriydi. TRT Şeş devletin bir kazanımıysa; bir zamanların yasaklı şarkıcısı, efsanevi ozan Şivan Perwer'in TRT'ye konuşması da TRT Şeş'in bir kazanımı oldu. Bir sanatçı nefsiyle, egosuyla değil de kalbiyle konuştuğu zaman daha bir yücelir, daha bir kendisi olur. Şivan da ömür geçiriyor, yaşlanıyor ve haliyle kemalata eriyor. Verdiği demeçteki o itidal çizgisi hem kendisini, hem toplumunu ve hem de ülkesini yüceltiyor. Devletin resmî kanalında Şivan'ın görünmesi de Şivan'ın konuştukları da geniş kitleler için çok sağlam mesajlar taşımakta. Bu yürek okşayan güzel manzaralar da toplumu itidale, barışa, kardeşliğe daha ikna ediyor ve haliyle küresel derinlerin Türkiye'deki mümessillerini çok rahatsız ediyor.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT