1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Kürdistan Coğrafyası ve İslamcılar Olarak Çıkış Yolumuz
Kürdistan Coğrafyası ve İslamcılar Olarak Çıkış Yolumuz

Kürdistan Coğrafyası ve İslamcılar Olarak Çıkış Yolumuz

Abdulhakim Beyazyüz’ün Kürdistan’da PKK vesayeti ve Müslümanların varoluş mücadelesi bağlamında kaleme aldığı yazı dizisi devam ediyor.

29 Ocak 2015 Perşembe 01:22A+A-

Kürdistan Coğrafyası ve İslamcılar Olarak Çıkış Yolumuz
Abdulhakim Beyazyüz

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…  

Allah’a hamd, Resulü’ne salat u selam olsun.

Geçen yazımızda Kürdistan coğrafyasındaki İslamcıların, başarılı bir İslami temsiliyet için dikkat etmeleri gereken hususlara değinmiş ve bunları yedi başlıkta toplayabileceğimizi söylemiştik. Bunlardan “1-) İslami çizgide istikamet  2-) PKK’nin velayetine ve vesayetine teslim olmamak” başlıklarını açabilmiş ve diğer maddeleri bugünkü yazımıza bırakmıştık. Şimdi kaldığımız yerden devam etmeye çalışalım.

3-)Bölgedeki İslamcılarla kuvvetli işbirliği

Bölgedeki İslamcılar olarak kuvvetli bir işbirliği içinde olabilmek, sıkıntılarımızı aşmada bize ciddi imkânlar sunacaktır. Zira bu çevrelerin bu coğrafyalarda kayda değer bir keyfiyete ve kemiyete sahip oldukları açıktır. Sorun bu çevrelerin çeşitli saiklerle güçlerini ve imkânlarını birleştirememeleridir. Bu durum ise mazlumların umudu olma durumundan onları uzaklaştırdığı gibi, kendi potansiyellerini korumakta bile zorlanmalarına sebep olmaktadır. Zira yerel şartlarda PKK’nin dayattığı tek tipleştirmelere karşı çıkma gücünü bulmak her insan için kolayca erişilebilecek bir erdem değildir. Bu nedenle normal şartlarda, tercihleri İslami değerler ve kurumlardan yana olanlar bile, ya olduklarından başka görünmek ya da en azından sessiz ve etkisiz kalma durumuna düşmektedirler. Hâlbuki İslami camialar güç birliği yapmak suretiyle, bu havayı belli bir oranda olsa bile değiştirebilirler. Bu güç birliğinden kastımız da var olan bütün camiaların bütün boyutlarıyla birleşmeleri değildir.  Zira geçmişte yaşanılan yanlışlıklar ve mevcut farklılıklar bugünkü şartlarda buna imkân vermemektedir. Nitekim bugüne kadar İslami camiaların bırakın birleşmeyi iyi bir güç birliğini dahi ortaya koyamamaları bu sıkıntılı alt yapıdan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle (İslami camialar, ileriye dönük vahdet hedefinden vazgeçmemekle beraber) şu an için hedeflemeleri gereken birleşme değil, İslami ve insani maslahatlar için kuvvetli işbirliği olmalıdır.

Bunun başarılması için bile camialar olarak ciddi bir iç muhasebeye ve kendimizi gözden geçirmeye ihtiyacımız vardır. Zira büyük hedefimiz olan vahdeti bırakın, İslami değerler ve maslahatlar için ciddi bir güç birliği yapamayışımızın sebebi, İslami mücadelenin temel değer ve maslahatları için birlikte yapmamız gereken yürüyüşte kendi kusurlarımızı, zaaflarımızı görmememiz ve bunları aşamamamızdır. Birbirimizi nifakla, samimiyetsizlikle, devlet veya PKK ile iş tutma gibi doğru olmadığını hepimizin bildiği çirkinliklerle suçlarken kalıcı birlikteliklileri nasıl kurabiliriz? Bu birliktelikleri kursak bile birbirimizin ortak kararlarına, beraber yürümenin şartlarına riayet edemezsek, camialar olarak yakındaki ufak faydalar uğruna uzaktaki bizlerin ve tüm İslamcı camiaların maslahatını göremezsek kurduğumuz birlikteliği nasıl sürdürebiliriz?

Bu nedenle böylesine ciddi bir güç birliğinin çok kolay bir şekilde gerçekleştirilemeyeceğini bilmemiz gerekir. Bunu başarabilmek için camialar olarak birbirimize merhametli yaklaşmaya, ahlaki ilkelerimize daha ciddice uymaya, görüşümüze aykırı da olsa ortak kararlarımıza uymaya, birbirimiz hakkında su-i zanda bulunmamaya,  bize yanlış gelen işler için diğer camialarla ciddi bir iletişim içinde olup yanlış anlamalara mahal bırakmamaya mecburuz. Bu zorluklara karşı bunu başardığımızda detayla ilgili farklılıklarımıza rağmen, İslami kesimin ve diğer tüm mazlum insanların faydasına olacak ciddi atılımları gerçekleştirmemiz mümkün olacaktır.

Yazının Devamı >>>