1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Konya'da 146. Başörtüsü Eylemi
Konyada 146. Başörtüsü Eylemi

Konya'da 146. Başörtüsü Eylemi

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu tarafından düzenlenen başörtüsüne özgürlük eylemi 146. Haftasına girdi.

26 Haziran 2010 Cumartesi 21:33A+A-

 

Basın açıklamasının tam metni:

Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla

Olaylar değişiyor, zaman değişiyor, dış siyaset – iç siyaset aktörleri değişiyor, savaşlar oluyor, insanlar öldürülüyor, açıklamalar – toplantılar yapılıyor, bu açıklamaların sonucunda; ne olduğu tarif edilemeyen, herkesin zihninde ayrı bir tahayyülü bulunan muğlâk bir düşman - birinci tehdit olarak - ilan ediliyor. Yine ülkemizde, irtica tehdit olarak gündemin baş sırasında oturuyor. Ülkemizin esas sahipleri olduklarını varsayanlar, yine bütün olaylara ve gelişmelere rağmen, hala hayali irticayı birinci tehdit olarak sunuyorlar.

Ne biçim bir şeydir bu irticâ? Karşılığı nedir? Kime denk gelir? Hangi inançla, hangi anlayışla birebir örtüşür? Açık değil… Ülkenin gücünü elinde bulunduranların, istedikleri zaman, istedikleri kişi veya topluma yöneltebilecekleri zehirli bir ok… Bir an önce, birinci tehdit olarak görülen irticânın açık tanımının yapılması, sınırlarının net çizilmesi ve bununla Müslüman kimliğin kastedilip edilmediğinin açıkça bildirilmesi gerekmektedir.

Olağanüstü Hal tartışmaları, tırmanan terör olaylarının sonunda, yeniden gündeme geldi. Terörden beslenen, hayali düşmanlar var ederek büyüyen ve baskıcı anlayışlarla varlıklarını devam ettiren, bir güruh ülkeyi yeniden olağanüstü hal şartlarına getirmek ve olağanüstü hal ilan ettirerek o karanlık günlere yeniden dönülmesini istemektedir. Darbeleri, askeri müdahaleleri kendi varlıklarının devamı için elzem gören bu anlayış, kendi kıt basiretlerini ve ideolojik menfaatlerini ülke insanının ve insanlığın özgürce yaşama haklarının üzerinde görmektedir. Olağanüstü Hal nerede uygulanırsa uygulansın bir çözüm değil, sorunun büyümesinin ana sebeplerindendir.

Ülkemiz, otuzlu yıllardan beri zaten gizli bir olağanüstü hal ile yönetilmektedir. Konuşulan her meselede, ülkenin içinde bulunduğu kritik şartlar iç ve dış tehditlerin çokluğu gündeme getirilerek, zaten örtülü bir Olağanüstü Hal sürekli yaşanmaktadır. Özellikle Müslüman halkımızın, başta başörtüsü olmak üzere inanç ve özgürlüklerine yönelik baskılar, hak taleplerinin yerine getirilmemesi Olağanüstü Hal'in Müslüman halkımızın üzerinde örtülü bir şekilde yürürlükte olduğunun kanıtı değimlidir.

Müslüman halkımız, Onyıllardır süren dayatma ve baskılara rağmen inançlarını ve onun gereklerini yerine getirme hususunda kararlılığını kaybetmemiştir. Değişik zamanlarda başta Kur-an'ı Kerim 'in okunup okutulmasına, din eğitiminin her türlüsüne yönelik baskılar halkımızın Kur-an'a ve onun öğretilmesine ve dinlerini öğrenmeye olan istek ve arzularını kıramamıştır. Kur-an öğrenimine getirilen yaş sınırlaması yine yürürlükte olmasına rağmen halkımızın Kur-an öğrenimine olan teveccühü engellenememiştir. Bir an önce Kur-an'ın okutulmasına yönelik bu engelleme çalışılmalarına son verilmelidir.

Müslümanların inançları ve yaşantıları üzerindeki, uzun yıllardır devam eden, olağanüstü halin bir an önce kaldırılması, yerine adil ve özgürlükçü bir anlayışın getirilmesi zorunludur. Dini gönderen Allah, onun yasaklanmasından ve yasaklayıcılarından asla razı olmayacaktır. Halkımızı kendi inançları üzerinde oluşturulan bu Olağanüstü Hal'e karşı mücadele etmeye ve sessiz kalmamaya davet ediyoruz.

Ülkemizin ve dünyanın, Allah'ın yarattığı ve istediği olağan ve selim bir şekilde olması, zulümleri gölgelemek veya yaygınlaştırmak için oluşturulan olağanüstü hallerin olmaması, dünyanın bir esenlik yurdu olması dileğiyle hepinizi 147. Haftada aynı yer ve saatte  buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.

HABERE YORUM KAT