Ahmet Beşenk’in yorumu:

Çok uzun bir süre hep tek liste ile girilen Diyarbakır Eğitim- Bir-Sen sendika seçimleri artık rekabet ortamında gerçekleşecek. En son 2 yıl önce iki liste ile yapılan sendika başkanlık seçimi öncesinde ve sonrasında yine tek liste olarak yapılmıştı. Önümüzdeki Kasım ayında yapılacak olan Diyarbakır Eğitim- Bir-Sen şubesinin seçiminde şimdilik iki liste kıyasıya yarışacak. Şimdiki yönetimde rol alan Yunus Memiş ve ekibine karşı Beyaz liste sahnedeki yerini alacak. Beyaz liste önceki akşam ilk toplantısını yaptı. Toplantıda konuşmayı Beyaz liste adına açıklamayı İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mansur Kendal yaptı. Kendal, seçime girmelerine gerekçe olarak ta mevcut yönetimin yetersizliğini göstererek: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” bağlamında hali pür melalimizi kendimize yakıştırmıyoruz. Hamasetle, slogan atmakla, klikler, yandaşlar oluşturmakla sendikacılık yapılamaz.” Dedi. 

Uzun yıllar boyunca tek liste halinde sendika temsilcisini seçen Memur-Sen’e bağlı Diyarbakır Eğitim- Bir-Sen sendika kıran, kırana bir atmosferde gerçekleşeceğe benziyor. Mevcut Diyarbakır Eğitim- Bir-Sen sendika yönetimine zehir, zemberek ifadeler kullanan Beyaz Liste, yeni yönetimin oluşturulmasında epeyce büyük bir şansa sahip. 

Önceki gün Beyaz liste bir toplantı gerçekleştirerek açıklama gerçekleştirdi. Yapılan açıklamayı İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mansur Kendal yaptı. Milli Eğitim camiasını çok iyi bilen Kendal yaptıkları açıklamada mevcut yönetimi Hamaset, slogan atmak, klikler, yandaşlar oluşturmakla suçladı ve böyle sendikacılığın olmayacağının altını çizdi. 

İşte o zehir, zemberek açıklamadan bazı başlıklar: 

Adil ve Güçlü Sendikacılık İçin Değişim Şart

“Değerli Eğitim-Bir-Sen ailesi, yeni bir seçim sathına girerken, 26 yılık sendikal mücadele sürecimizin muhakemesini yapmak, sendika olarak, özlük haklarından siyasal taleplerine kadar geniş yelpazede eğitim emekçilerinin ne kadar sözcüsü olabildiğimizin, hak ve adalet söylemini ne kadar temsil ettiğimizin öz eleştirisini yapmak bir gerekliliktir. Zira geçmişi iyi tahlil edemediğinizde geleceği inşa etmekte zor olacaktır. 1 milyondan fazla gönüldaşıyla Ümmete mal olmuş Türkiye’nin en büyük sivil toplum Kuruluşu, geçmiş başarılarına öykünmeden yeni bir ruh, güçlü bir vizyonla tarihten rol almanın ağır sorumluluğunu, her birimizin omuzlarına yüklemektedir. Zira hakkı ayakta tutan adil şahitler olmak sendikamızın kurucu misyonudur. Değişen Dünya ve Türkiye konjöktüründe, başta Müslümanlar olmak üzere mazlum ve mağdur kesimlerin,  kamu emekçilerinin kazanımlarını tehdit eden teşebbüslere şahit olduk, olacağız. 15 Temmuz darbe girişimi yakın ve sıcak bir örnek olarak hafızalarımızda duruyor. Bu da sürekli canlı ve diri olmamız, tetikte hazır beklememiz gerektiğini göstermektedir. Diyarbakır gibi kendine özgün sosyolojisi ve siyasal atmosferi olan bir yerde sendikal mücadele, takdir edersiniz ki daha bir önem arz etmektedir. Zor bir zeminde, daha güçlü, kimlikli, daha üretken olmak zorundasınız.”

‘Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz’

“Değerli kardeşlerimiz,  Diyarbakır Eğitim- Bir-Sen ailesi olarak realitemizle yüzleşmeyi beceremezsek, süreci de iyi tahlil edemeyiz. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” bağlamında hali pür melalimizi kendimize yakıştırmıyoruz. Hamasetle, slogan atmakla, klikler, yandaşlar oluşturmakla sendikacılık yapılamaz. Yanlış ve suçlu aramıyoruz. Lakin sendikal örgütlenmeye level atlatmanın hedefinde, dinamik ve devingen mücadele fıkhımızı yeniden üretmek zorundayız. Dolayısıyla, geldiğimiz noktanın “Adil Ve Güçlü Bir Sendikacılık” için yönetim ve temsil makamlarında değişimi dayattığını düşünüyoruz. Sendikacılıkta beyaz bir sayfa açmak için “BEYAZ LİSTE” diyoruz.”

‘Üyesi Olduğumuz Sendikadan Gurur Duymak İstiyoruz’

“Peki, ne istiyoruz! Bize yakışan, üye olmaktan gurur duyduğumuz, bize katma değer sağlayan bir sendikamız olsun istiyoruz. Şahıslara, gruplara kliklere değil bütün bireylere eşit mesafede, herkesin kendini değerli hissettiği bir sendika olsun istiyoruz. Öncelikli işi eğitim olan, eğitim emekçilerinin sorunlarına eğilen, eğitim öğretim sürecine katkı sunan, sadece eleştiren değil aynı zamanda üreten bir sendika olsun istiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de bütün mazlumların sesi olmak, ümmetin buluştuğu bir platform olsun istiyoruz. Emek ve itibar hırsızlarına pabuç bırakmayan paylaşımcı, katılımcı, çoğulcu bir anlayışa sahip olsun istiyoruz. Liyakati esas alan hukukun üstünlüğüne inanan şeffaf ve güvenilir bir sendika olsun istiyoruz. Tüm derdimiz bu. Değer karnesi kötü olanların bize nasıl ufuk açacağını siz kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Değişim kaçınılmazsa hiçbir şey önünde duramayacaktır.”