1. YAZARLAR

  2. Mehmet Kamış

  3. Kılıçdaroğlu'nun asparagas haber isteği
Mehmet Kamış

Mehmet Kamış

Yazarın Tüm Yazıları >

Kılıçdaroğlu'nun asparagas haber isteği

28 Eylül 2011 Çarşamba 06:16A+A-

İşin doğrusu, Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin genel başkanı olarak seçildiği zaman bir hayli ümitlenmiştim.

Öteki olarak doğmuş, muhtemelen de öteki olarak büyümüş bir kişinin CHP'yi sosyal demokrat ve özgürlükçü bir çizgiye çekeceğini düşünüyordum. Yıllardır; kendisine solcu demesine rağmen, sürekli statükoyu savunan, devlet öncelikli politikalar üretmede bir beis görmeyen CHP'nin, gerçekten sosyal demokrat bir parti olmayı tercih edeceği iyimserliğine kapılmıştım. Ancak zaman, bunun çok fazla iyimser bir düşünce olduğunu gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar yürüttüğü politikalardaki performansı maalesef gideni aratır şekilde devam ediyor.

Bu ülkenin en büyük problemlerinden birisi, azınlıkların ve azınlık anlayışların devlete egemen olma girişimleridir. Bütün Ortadoğu'da olduğu gibi, Türkiye'de de yönetimin yıllardır azınlık anlayışlarıyla götürüldüğü bilinen bir gerçek. Ama başka bir azınlık, hâlâ bu konudaki hevesini alabilmiş değil. Örneğin Suriye'deki gibi yüzde 8-10'luk bir potansiyelle, 'Nusayri'lerin bütün bir ülkeyi yönetme isteği, onların yanlış davranışlar içine girmesine neden oluyor. Türkiye'de de hâlâ Ergenekon tarzı yapılarla içli dışlı olarak, 'yargıda ya da askeriyede etkin konumlara gelebilirsek devlete egemen olabiliriz' diye çok yanlış düşünceler taşıyanlar çıkıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun özgürlükleri, insan hak ve hürriyetini savunacağı yerde Oda TV gibi oluşumlarla dirsek temasına girmesini anlamak gerçekten zor. Dirsek temasıyla da kalmayıp korkuları depreştirecek türden asparagas haberciliğe prim vermesi, hatta bunun için sipariş vermesi anlaşılır gibi değil. Bizim jenerasyon gazete yöneticilerinin, tasarlanmış, üretilmiş bir haber gördüğünde tüyleri diken diken olur. Çünkü bu tarz haberlerden dolayı bu ülkenin insanlarının çok canı yanmıştır. Büyük camialar bunlar yüzünden hep töhmet altında bırakılmışlardır.

'Bir dönem bazı medya kuruluşlarında irticai haber üretim merkezleri vardı' desek abartmış olmayız. Bu birim 'oruçtan dolayı nasıl dayak yendiğini', 'çarşaflı kadınların öğretmenevlerine nasıl rahat girebildiğini', 'yurtlarda çocukların nasıl baskı altına alındığını', 'liselerde öğrencilere nasıl toplu namaz kıldırıldığını' anlatıp dururlardı. Tabii ki bu haberlerin neredeyse tamamının yalan olduğunu, korku oluşturma kastıyla masa başında uydurulduğunu başta Zaman olmak üzere duyarlı gazeteler bir bir açığa çıkardı. Hatta böyle üretilmiş haberlerle 28 Şubat darbesi gerçekleştirildi. Bütün bunlar, çoktan deşifre olmuş ve herkesin bildiği habercilik tarzıydı Türkiye'de. Garip olan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun böyle bir yola meyletmiş olmasıdır.

Hâlâ 'korku üretirsek, hassas yerleri yeterince uyarabilirsek iktidar olabiliriz' diye düşünülmesi ne kadar da yanlış. CHP'nin ya da Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidar olabilmesinin bir tek yolu var; o da kayıtsız şartsız özgürlükleri savunmak! Bir de toplumun ekser çoğunluğunun hassasiyetlerine göre CHP politikalarını yeniden gözden geçirmek. En azından yaşam biçimine müdahale endişesini bertaraf etmenin en önemli yolu, mümkün olduğu ölçüde kişisel özgürlüklerin yolunu açmaktan geçiyor. Korkuya dayalı politika dönemi artık bitmiş durumda. Eline silah almış PKK bile korkuya dayalı bir siyasette başarılı olamıyor.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT