1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. "Kavmiyetçiliğin Her Türlüsü 'Şeytanın Askerliği'ne Soyunmaktır"
"Kavmiyetçiliğin Her Türlüsü 'Şeytanın Askerliği'ne Soyunmaktır"

"Kavmiyetçiliğin Her Türlüsü 'Şeytanın Askerliği'ne Soyunmaktır"

Selahaddin E. Çakırgil, Diriliş Postası'nda kaleme aldığı yazıda önce Türkiye'de yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunuyor ve daha sonra yazısını "kavmiyetçilik" üzerine konuşarak devam ettiriyor.

28 Temmuz 2015 Salı 16:05A+A-

Selahaddin E. Çakırgil - Her Müslüman, Nihaî Tercihini Ta Baştan Yapar ve Yapmalıdır.. / Diriliş Postası

([email protected])

Hayvanlar âlemine aid filmleri izler misiniz? Belki de en öğretici, düşündürücü filmlerdendir. Şahsen, müsaid zaman buldukça izlerim..

Geçenlerde, böyle bir filme de göz atıyordum.. Bir dostun 4-5 yaş civarındaki oğlu da bakıyordu, aynı dikkatle.. İki su aygırı, deniz kenarında, kumsalda, korkunç şekilde savaşıyordu.. Kocaman gövdelerini geri geri çekiyorlar ve var güçleriyle ve hızla birbirlerinin üzerine öylesine bir gelip tosluyorlardı ki, bu toslamadan dolayı meydana gelen ses bile ürpertiyordu insanı.. Bu gibi, aynı tür hayvanlar arasındaki çarpışmalarda, genel olarak, bir taraf ölmezse, sıvışır gider, öteki onu biraz takib ettikten sonra bırakır.. Çünkü, kendisi de epeyce yorgun düşmüştür.. Ama, kaçıp giden de artık mücadeleden tamamen el çekmiş değildir.. Kinle doludur ve müsaid bir zaman bulursa, veya başka şekillerde, yeni hile ve tuzaklar kurmayı da düşünmeye başlar..

Yanımdaki çocuk, ’Yahu amca, ne kadar komik.. İkisi de su aygırı.. Başka bir canlı olsa neyse.. Niçin birbirleriyle savaşıyorlar ki.. Çok ahmak olmalı bunlar, değil mi?’ demez mi?

’Küçük bey, unutma ki, insanlar da birbirleriyle savaşıyor.’ sözüme de cevabı ilginçti:

-Ben de onu diyorum.. Evet, savaşıyorlar, ama komiiik ve ahmakça..

*

Sinirler yeniden gerilmeye başlandı.. ’Ne oluyoruz yahu?’ deseniz bile, kendi sesinizin yankısından başka, çok mâkul bir ses duyma ihtimali pek yok.. Peki, ’Bundan sonra ne yapmalıyız, ya da, her ferd kendi üzerine düşeni yapmak için, ne yapabilir, ne yapmalı?’

İlk planda, en azından, taraflardan şu veya bu tarafı tahrik edecek söz ve tavırlardan, toplum ferdleri içinde gergin sinirlerle konuşanları yatıştırmak, bu gibi derin sosyal kökleri bulunan mes’elelere sadece ’vuralım- kıralım..’ gibi çözüm yolları önerenleri ve de sorumluluk makamında bulunanları frenlemeye çalışmak, kahramanlık ve düşmanlık nutukları atarak, ayakların marşlara göre hareket etmesine yarayacak tavırlardan kaçınmak.. Ve inadına, düşmanlığı arttırmak isteyenlere karşı, inadına insanlığı, kardeşliği, beraberliğimizi vurgulamak.. HDP sözcüleri öylesine ağır sözler söylüyorlar ki.. Bir taraftan, HDP sözcüleri, ’Operasyon durdurulsun, konuşarak çözelim..’ derken, bir taraftan da, HDP Hakkâri milletvekili A. Zeydan’ın medyaya yansıyan, ’PKK, Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu güller bahçesine çevirmek için ortaya çıkmış barış ve halk hareketidir. Eğer PKK Türkiye'yi güller bahçesine çevirmek istemeseydi, PKK'nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar.’ gibi herkesi ahmak yerine koyucu ve zehirli sözleri.. Bu, insanî ve hele de barışçı bir dil hiç değil..

(...)

Yazının Devamı >>>